Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2020 E. 2022/1844 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZIM TARİHİ : 08/11/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 18/06/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma ile yapılan anlaşma gereği 2013 yılında özel ileti hattına yatırım yapılarak … trafosundan kendi trafolarına özel hatla elektrik tedariğini 2 nolu tarife olarak 2014 yılı Ocak ayından bu yana yapmakta olduklarını, son derece külfetli olan ve davalı firma tarafından yapılması lazım gelen hizmetler ve ürünlerin taraflarınca karşılanmış olduğunu, bunun mukabilinde de taraflarınca davalı firma tarafından belirli muafiyetlerin sağlanacağının kararlaştırıldığını, Ocak 2016 dönemi içerisinde taraflarınca yansıtılan fatura ile anlaşma hükümleri ile yapmış oldukları yatırımların hiçe sayılarak haklarının gasp edildiğini, müvekkili şirket, söz konusu anlaşmalar mukabilinde direk …’ın ana trafosundan kendi fabrikasına elektrik almak için yatırım yaptığını, davalı şirketin hiçbir masrafta bulunmadığını, davalı firmanın, müvekkili şirketi 2.grup tarifeye koyduğunu, 2.grup tarifede yer alan firmaların ise dağıtım bedelini ödemekten muaf tutulan firmalar olduğunu, bu muafiyetin nedeninin davalı firmanın yapması gereken yatırımların müvekkili şirketçe yapılmasından kaynaklandığını, müvekkili şirketin, davalı firmadan herhangi bir şekilde dağıtım hizmeti almadığını, 2.grupta yer aldığı için de dağıtım bedelinden muaf tutulduğunu, lakin 2016 yılı Ocak ayında müvekkil şirkete gönderilen fatura ile bütün kalemlerin “dağıtım bedeli” adı altında toplandığını, bu kalemin fatura karşılığının ise yaklaşık %36’ya tekabül ettiğini, dağıtım bedeli olarak tüketim miktarının %36’sına denk gelen kalemlerin içerisinde muaf tutulmaları gereken bedeller olduğu gibi kayıp kaçak bedeli de ad değiştirerek bu kalem ile taraflarından tahsil edildiğini, 2016 yılı Ocak ayına ilişkin taraflarından 137.548,12-TL tahsil edildiğini, davalı firmanın bununla da yetinmeyip taraflarına 2016 yılı Ocak ayında sadece 2 günlük elektrik bedeli olarak 38.139.00-TL’lik elektrik faturası düzenlediğini, alınması gereken tutar 42.009,10 TL olmasına rağmen müvekkilinden 137.548,12 TL tahsil edilerek müvekkili firmanın 95.539,00 TL zarara uğradığını, net zararın bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle bundan sonra müvekkiline gönderilecek olan elektrik faturalarından “dağıtım bedeli” kaleminin dava kesinleşinceye kadar faturalara yansıtılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, geçmişe dönük on seneden beri kayıp kaçak bedelleri ile sair alacak kalemleri olarak haksız ve hukuksuz bir biçimde müvekkili tarafından ödenen meblağın ödeme tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 17/03/2016 tarihli tavzih dilekçesi ile; geriye dönük taraflarından kayıp kaçak bedeli, iletişim sistem kullanma bedeli, dağıtım sistem kullanma bedeli, Perakende satış hizmet bedeli, Sayaç okuma bedeli ve bu bedeller üzerinden alınan -Belediye tüketim vergisi, -Enerji fon bedeli, -TRT payı, -Katma değer vergisi adı altında müvekkilinden haksız ve hukuksuz bir şekilde tahsil edilen alacak kalemlerinin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte (bilirkişi incelemesinde netlik kazanacak tutarının ıslah edilmesi hakkı saklı kalmak kaydı ile) şimdilik 5.000,00TL’sinin müvekkiline iadesine, 2016 yılı Ocak ayındaki faturalarındaki kalemlerinde dağıtım bedeli adı altında ödenen bedellerin (bilirkişi incelemesi neticesinde netlik kazanacak tutarının ıslah edilmesi hakkı saklı kalmak kaydı ile) yasal faizi ile birlikte şimdilik 5.000,00TL’sinin müvekkiline iadesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça yatırılan harcın dava ile talep edilen müddeabihi karşılamadığını, davanın idari yargıda ve EPDK’ya karşı açılması gerektiğini, Danıştay 13. Dairesi’nin 2012/ 606 E. sayılı davasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin EPDK kararlarına uymama gibi bir keyfiyetinin bulunmadığını, dava konusu bedellerin ödendiğinin ispat edilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, yargı organlarının karar verirken yürürlükteki mevzuatı yok sayamayacağını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….Söz konusu yasal değişikliklerden önce, aynı nitelikteki çok sayıda davanın, Yargıtay HGK’nun 21.05.2014 gün ve 2013/7-2454 E. 2014/679 K. sayılı, Yargıtay 3. HD.nin 07.04.2015 gün ve 2015/1533 E. 2015/5763 K. ve Yargıtay 3. HD.nin 20.10.2014 gün ve 2014/7090 E. 2014/13588 K. sayılı emsal içtihatları gereğince ve dağıtım şirketlerinin abonelerinden kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmeti bedeli ve iletim bedeli tahsil edilemeyeceği gerekçesiyle aboneler lehine sonuçlanması ve ayrıca bilirkişi raporuna göre de, dava dilekçesinde yazılı alacak kalemlerine göre, dava dilekçesinde belirtilen dönem için davalı tarafından tahsil edilen bedellerin dava dilekçesinde istenilen alacak miktarından da fazla olması karşısında davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu sonucuna varılarak davacının davasının taleple bağlı olarak bilirkişinin de tespit etmiş olduğu davacı tarafından yasanın belirtmiş olduğu süreler arasında isteyebileceği bedel miktarı olan 5.000,00 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olması nedeniyle, davanın konusuz kalan kısmı yönünden de davacı vekili/vekilleri için davacı lehine vekalet ücreti tayini gerekli ise de; kanunlar geriye yürümez prensibinin istisnası niteliğindeki bu düzenlemelerin yapılarak derdest davalara ilişkin de hükümler getirilmesi karşısında, adalet ve hakkaniyet prensipleri göz önünde bulundurularak, davacı lehine (istenilen alacak miktarını geçmemek kaydıyla konusuz kalan kısım yönünden) maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği….” gerekçesiyle davacının davasının taleplerinden dağıtım bedelinin iadesi yönünden kabülü ile talebe bağlılık ilkesi gereğince 5.000,00 TL’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının kayıp kaçak bedeli yönünden talebi hakkında 17/06/2016 tarihli 29745 sayılı Resmi Gazetede yayına giren 6719 s. yasanın ilgili maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin perakende satış şirketi olduğunu, dağıtım bedellerinin müvekkiline ait olmadığını ve müvekkiline kalmadığı gibi müvekkilinin sadece faturalama yapmakta ve sonra diğer fatura kalemleri ve vergiler gibi bu bedeli dağıtım şirketine aktardığını, yani davacının dava tarihinden bugüne kadar dağıtım bedellerini müvekkilininden istemesinin haksız olduğunu, dağıtım bedellerinin günlük ya da aylık kullanım üzerinden alınmayacağını, bu bedellerin tüketimin tespiti yapıldığında son okuma tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde tahakkuk ettirileceğini, bu nedenle günlük ya da saatlik hesaplamaların hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, esas olan okuma tarihinin tahakkuk tarihindeki mevzuat hükümleri olduğunu, davacı yararına iki farklı ücret takdir edilmiş olmasının hatalı olduğunu, davacının tek dava açtığını ve tek harç yatırdığını, bu durumda birden fazla ücret takdir edilmesinin doğru olmadığını, istinaf itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının davalı ile yaptığı anlaşma gereğince özel ileti hattına yatırım yaptığını, davalının kendisini 2.grup tarifeye koyduğunu, bu nedenle dağıtım bedeli ödemekten muaf olduğunu belirterek davalı tarafından kendisinden tahsil edilen 5.000,00 TL dağıtım bedelinin tahsilini, ayrıca geriye dönük taraflarından kayıp kaçak bedeli, iletişim sistem kullanma bedeli, dağıtım sistem kullanma bedeli, Perakende satış hizmet bedeli, Sayaç okuma bedeli ve bu bedeller üzerinden alınan -Belediye tüketim vergisi, -Enerji fon bedeli, -TRT payı, -Katma değer vergisi adı altında müvekkilinden haksız ve hukuksuz bir şekilde tahsil edilen alacak kalemlerinin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte (bilirkişi incelemesinde netlik kazanacak tutarının ıslah edilmesi hakkı saklı kalmak kaydı ile) şimdilik 5.000,00TL’nin tahsilini talep ettiği,
Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler Ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Dağıtım Sistemine Bağlantı Durumlarına Göre Tarifelerin Uygulanması başlıklı 21.maddesinde “(1) Dağıtım sistemine bağlı kullanıcılara dağıtım, reaktif enerji bedelleri ile çift terimli tarife sınıfına tabi olan tüketicilere ayrıca güç ve güç aşım bedeli uygulanır. Bu tüketicilerden görevli tedarik şirketinden enerji satın alanlara aktif enerji bedeli de uygulanır. (2) Dağıtım sistemine bağlı kullanıcılara uygulanacak bedelter OG ve AG gerilim seviyelerine ve abone gruplarına göre farklılaştırılabilir. (3) Dağıtım sistemi kullanıcılarına uygulanan dağıtım bedeli, güç bedeli, güç aşım bedeli ve reaktif enerji bedeli gibi bedeller ile kesme-bağlama bedeli kullanıcıların tedarikçilerine fatura edilir. Tedarikçiler kullanıcı adına dağıtım şirketi tarafından kendilerine fatura edilen bedelleri ilgili kullanıcıya yansıtır.” hükmünün yer aldığı, taraflar arasında imzalanan Medaş Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının 22.maddesinde “bu anlaşmanın yürürlük tarihinden sonrası mevzuat değişiklikleri taraflar için bağlayıcıdır.” hükmünün yer aldığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu doğrultusunda taleple bağlı kalınarak davacının dağıtım bedeline ilişkin talebini kabul etmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak davacının 10.000,00 TL bedel üzerinden dava açtığı halde tek vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken iki ayrı vekalet ücretine hükmetmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin vekalet ücreti yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 85,38 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 154,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacının davasının taleplerinden dağıtım bedelinin iadesi yönünden kabülü ile; talebe bağlılık ilkesi gereğince 5.000,00 TL.nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Davacının kayıp kaçak bedeli yönünden talebi hakkında 17/06/2016 tarihli 29745 sayılı Resmi Gazetede yayına giren 6719 s. yasanın ilgili maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 5.000,00 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 341,55 TL. nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL. harcın mahsubu ile kalan 170,77 TL. harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 204,28 TL. ilk yargılama harçları ve 1.037,80 TL. bilirkişi ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.242,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince yazılan 13/08/2020 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/11/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

A.G