Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/2018 E. 2020/1365 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2019
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR :

…)
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – (… İflas Dosyası)
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/11/2020
YAZIM TARİHİ : 05/11/2020
Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan sıra cetveline itiraz davasında 26/11/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden …. tarafından Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında müflis …. aleyhine iflas davası açıldığını ve bu iflas davası sonucunda müflis hakkında iflas kararı verildiğini, iflas kararının infazının da Konya ..İcra Müdürlüğü’nün … İflas dosyasından açıldığını, müvekkillerinin alacaklarının iflas masasına kaydı için 13.06.2017 tarihinde Antalya .. İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … ve … muhabere numaraları ile talep gönderildiğini, davacılardan …’ın müflisten Antalya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, …’nin Antalya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas ve diğer davacı ….’nin de Antalya .. İcra Müdürlüğü’nün … – … – … ve … Esas sayılı dosyalarında alacaklı olduğunu, davalı iflas idaresinin de 12.12.2018 sayılı sıra cetvelinde her üç davacı müvekkilinin alacak taleplerinin reddedildiğini, oluşturulan sıra cetveli kararının hatalı olduğunu, müvekkillerinin alacaklarının red gerekçesinin de gerçeği yansıtmadığından bahisle Konya ..İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen 12.12.2018 tarihli sıra cetveline itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Müflis şirket hakkında Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.04.2017 tarih ve … Esas … karar numarası ile iflasına, 05/04/2017 tarih ve saat:11:19’da açılmasına karar verildiğini, davacı vekilleri tarafından talep dilekçesi ekinde müflis şirketin borçlu bulunduğuna dair belge bulunmadığını, İflas başvurma ve 1. alacaklılar toplantısı, 2. alacaklılar toplantısı, sıra cetveli ve pay cetvelinin tebliğ için masraf yatırılmadığını, iflas açılış ve tasfiye ilanı ile birlikte 15.05.2017 tarihin de 1. alacaklılar ilanları İİK 166 maddesine istinaden tüm gazeteler ve özellikle … Gazetelerinde yayınlandığını, dava açılırken kendileri taraf olarak gösterilmiş ise de müflis şirket adına dava açılması gerekirken müflis yerine kendilerinin taraf olarak gösterildiğini, hukuken kendilerinin taraf olarak gösterilme imkanının bulunmadığını, taraf sıfatlarının bulunmadığını, ayrıca masaya ayrı ayrı kayıt yapılırken aynı dava dilekçesi ile tek dava açılmasının da yasaya aykırı olduğunu, davacı taleplerin de alacak miktarının belli olmadığı halde alacak varmış gibi talep de bulunmasının İİK’nın 232. maddesi özüne aykırı olup, kanun koyucunun İİK’nın şekil şartlarını düzenlediğinden usul ve yasaya uygun olmayan, taraflarının davalı sıfatı olmaması, 3 adet taraf olmasına rağmen tek dava açılması, iflas başvurma harcı yatırılmaması, dayanak belgesinin ve özellikle müflis şirketin borçlu bulunduğuna dair bir belgenin ibraz edilmemesi, cevaplar için masraf yatırmaması sebebiyle bu davanın açılmasına davacı tarafın kendisinin sebebiyet verdiğinden davacı tarafın haksız, mesnetsiz usul ve yasaya aykırı tüm taleplerinin usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına, kötü niyetle kendilerinin davalı sıfatı bulunmayan davaya başvuran karşı taraf davacının 329.maddesi gereğince giderlere ve cezaya mahkum edilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; İİK 234, 235 ve 223/3 maddelerinde bahisle “… Sıra cetvelinin 18/12/2018 tarihinde 50 bin trajlı gazete ve… yerel gazetelerinde, 19/12/2018 tarihinde … Gazetesinde ilanının yapıldığının, davacı vekillerinin kararların tebliği için masraf yatırmadığının bildirildiği, davacı vekillerine 21/12/2018 tarihinde sıra cetvelinin tebliğ edildiği, davacıya yapılan tebliğin bilgi mahiyetinde olup gider avansı yatırılıp tebliğ istemediklerinden dava açma süresinin … Gazetesinde yapılan son tarihli 19/12/2018 tarihli ilandan başlayacağı, davanın 07/01/2019 tarihinde açıldığı, ilandan itibaren 15 günlük yasal hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücüsü sürenin taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen dikkate alınması gerektiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 06/03/2017 tarih ve 2016/8334 Es. 2017/687 Kar. Sayılı ilamının da benzer mahiyette olduğu anlaşılmakla davanın hakdüşürücü sürenin geçmesi nedeniyle usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki davayı taraflarına yapılan tebligattan sonra öğrenerek bu tarihten sonra süresinde açtıklarını, 15 günlük sürenin ilandan itibaren değil icra dairesinde taraflarına yapılan tebligattan sonra başlayacağını, davacı müvekkillerinin alacaklı olduğu icra dosyalarının iflas masasına kayıt talebinde bildirilmiş olup ekinde dosya hesap raporlarının da sunulduğunu, müvekkillerinin ilana ihtiyacının olmadığını çünkü iflas davasının zaten müvekkilleri tarafından açıldığını belirtmiş dava dilekçesindeki beyanlarını da tekrarlayarak istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı şirketin Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası aracılığıyla, …. aleyhine iflas davası açtıkları ve mahkemece iflas kararı verildiği, iflasın Konya .. İcra Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasıyla açıldığı, davacı alacıklarının masaya kaydı için 13/06/2017 tarihinde talimat ile talep gönderdiği, taleplerinin reddedilmesi üzerine iş bu sıra cetveline itiraz davasını açtıkları, ilk derece mahkemesince iflas müdürlüğü tarafından sıra cetvelinin 18/12/2018 tarihinde 50.000 trajlı gazetelerde 19/12/2018 tarihinde … Gazetesinde ilanının yapıldığı, karar tebliği için davacı tarafından masraf yatırılmadığı, davacıya 21/12/2018 tarihinde cetvelin bilgi mahiyetinde tebliğ edildiği, gider avansı yatırılmadığı, 15 günlük hak düşürücü dava açma süresinin … Gazetesi ilan tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren başlaması gerektiği, iş bu istinafa konu davanın ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 07/01/2019 tarihinde açıldığı gerekçeleriyle reddine karar verdiği, davacı alacaklının 15 günlük hak düşürücü sürenin ilanla değil tebliğden itibaren başlaması gerektiği, iflas davasının kendileri tarafından açılması nedeniyle ilana ihtiyaçlarının bulunmadığını, gider avansının iflas dosyasında bulunan avanstan karşılanacağını, bahsi geçen avansında iflas müdürlüğü hesabına aktarıldığı iddialarıyla ilk derece mahkemesi kararını istinaf ettikleri anlaşılmıştır.
İş bu dava, iflas isteminde bulunan alacaklı davacı şirketin alacağının masaya kaydı için iflas masasına başvurusunun reddi üzerine açılan (iflas masasına karşı açılan sıra cetveline itiraz davası) kayıt kabul davasıdır. İstinaf incelemesinin kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden ise HMK 355 maddesi gereğince istinaf eden tarafın bildirdiği sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerekmektedir.
Kamu Düzeni Yönünden İstinaf İncelemesi
Harç: Dava açılırken alınması gerekli harç ile karara karşı istinaf yoluna gidilirken alınması gerekli harç kamu düzenine ilişkindir. Davacı tarafından dava açılırken ve istinaf kanun yoluna giderken, dava ve istinaf maktu harçlarının ayrı ayrı yatırılması, Yargıtay uygulamalarıyla usul ve yasaya uygundur.
Yargılama Usulü: İİK 235/3-2.c. Gereği Kayıt kabul davaları basit yargılama usulüyle görülür. Yargılama usulü de kamu düzenine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi 16/01/2019 tarihli tensip tutanağının 3. maddesinde davanın 6100 sayılı HMK’nın 316/1-e maddesi gereğince basit yargılama usulüne göre yürütülmesi şeklinde tensiben karar verdiğinden kamu düzenine ilişkin usul kurallarına riayet edildiği anlaşılmıştır.
Yetki ve Görev: İcra İflas Kanunu’nun 235/1.1.c. Kayıt kabul davalarında yetkili mahkeme, iflas kararı vermiş ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemelerinin herhangi bir tanesinin yetkili olduğunu hüküm altına almıştır.
Kayıt kabul davalarında yetki kamu düzenine ilişkindir.
İflası istenen şirket hakkında, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülerek karar verildiği, iş bu kayıt kabul davasının da Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açıldığı anlaşıldığından, yargılama kamu düzeni kuralları gereğince yetkili ve görevli mahkemece icra edilmiş olup, yetki ve görev konusunda usul ve yasaya uyulmuştur.
İstinaf Süresi: Kayıt kabul davalarında istinaf süresi, İİK’nın 164/2 maddesi gereğince 10 gündür. Gerekçeli karar davacı vekiline 22/02/2020 tarihinde e-tebliğ edildiği ve istinafın 22/02/2020 aynı tarihte yasal 10 günlük süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dava açma süresi:
Kayıt kabul davasının açılma süresi İİK 235/1 c.1 göre 15 gündür. 15 günlük süre hak düşürücü süre olup, davanın süresinde açılmış olup olmadığını mahkeme resen gözetir. Bu süre içerisinde dava açmamış olan alacaklılar yönünden sıra cetveli kesinleşir. Kayıt kabul davası açmayan alacaklı ileride iflasın kaldırılması halinde müflis borçludan alacağını isteyebilir.
– İcra İflas Kanunu 234/1, 235/1 maddelerine göre; Kayıt kabul davası açma süresi kural olarak sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar. İlan farklı gazetelerde farklı tarihlerde yayınlanmışsa en son ilan tarihi başlangıç süresinin hesabında esas alınır.

– İlan İİK 166/II maddesinde öngörülen usulde yapılmamışsa dava açma süresi işlemeye başlamaz.
– İcra İflas Kanunu 223 Madde “(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/54 md.) İflâs idaresi toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar”
Hükmü gereğince madde de belirtilen formaliteyi yerine getirmemiş olan alacaklıya iflas idaresince ayrıca sıra cetveli gönderilmiş olsa bile dava açma süresi tebliğden değil ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. (19 H.D. 22.05.2008 Tarih 4879/5523, 22.02.2008 Tarih 10087/1590, 07.12.2006 Tarih 8814/11698)
Yargıtay süre konusuyla ilgili olarak;
-Yargıtay 19 H.D’nin 08.11.1995 tarih 9597/9409 Esas Karar sayılı içtihadına göre; 15 günlük dava açma süresi geçirilmiş ise ıslah yoluyla süre geçirilmemiş sayılamaz.
-Yargıtay 19 H.D’nin 23.03.2006 tarih 1076/2954 Esas Karar sayılı içtihadına göre; kesinleşmiş sıra cetveline karşı yapılan itiraz davası ve şikayet dinlenmez.
-Yargıtay 19 H.D’nin 20.06.2000 tarih 3762/5175 Esas Karar sayılı içtihadına göre; sıra cetveli kendisi yönünden kesinleşmiş alacaklının tekrar kayıt kabul talebinde bulunup, reddi halinde tekrar kayıt kabul davası açamaz.
-Yargıtay 19 H.D’nin 03.07.1997 tarih 4467/6958 Esas Karar sayılı içtihadına göre; Sıra cetvelinin Yönetmeliğin 56. Maddesine uygun olarak düzenlenmemiş olması ve İİK 235.md göre dava açılabileceği hususunun yer almaması, halinde İİK ve Yönetmeliğe uygun bir ilan kabul edilemeyeceği, bu halde itiraz davası açma süresinin ilan tarihinden itibaren başlamayacağı,
-Yargıtay 19 H.D’nin 20.06.1995 tarih 3757/4885 Esas Karar sayılı içtihadına göre; Sıra cetveline itiraz davasının süresinde açılıp açılmadığını saptayabilmek için, hem tirajı ellibin’in üzerinde bir gazetede, hem de Ticaret Sicil Gazetesinde, sıra cetvelinin hangi tarihte ilan edildiğinin araştırılması gerekeceği, yönünde içtihatlarda bulunmuştur.
Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı üzere kayıt kabul davalarında dava açma süresinin, ilan veya tebliğden başlamak üzere 15 gün olduğu, bu sürenin hak düşürücü süre olup, kamu düzenine ilişkin olduğu ve mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığını resen araştırılması gerektiği açıklanmıştır.
İcra İflas Kanunu’na göre 15 günlük hak düşürücü sürenin başlangıcı iflas idaresince icra edilecek iki değişik ihtimale göre belirlenmektedir. İflas idaresi sıra cetveli ilanı İİK’nın 166/2 maddesiyle, Yönetmeliğin 56. Maddesine uygun şekilde yapılması gerekir. Bu kurallara uyulmadan yapılan ilan geçerli olmadığından dava açma süresi de işlemeye başlamaz.
Kayıt ve kabul davası açma süresinin sıra cetvelinin alacaklıya tebliğinden itibaren başlayabilmesi için İİK nın 223/3-5.c. Cümlede belirtilen usulü yerine getirmesi gerekir. Daha açık bir ifadeyle alacaklı iflas masasına başvururken tebligatı kabule elverişli adresini masaya bildirmeli ve tebligat giderlerini de masaya avans olarak yatırmalı ve iflas idaresince alınacak kararın kendisine tebliğini istemeleri gerekir. Sıra cetveline ilişkin itiraz/kayıt kabul davası açma süresi artık ilandan değil işbu tebliğden itibaren işlemeye başlayacaktır.
Yargıtay 23 HD 21.11.2016 Tarih 4838/5109 Esas Karar, 19 HD’nin 22.05.2008 Tarih 4879/5523, 22.02.2008 Tarih 10087/1590, 07.12.2006 Tarih, 8814/11698, Esas Karar sayılı içtihatlarında, İİK 223/3-5.c. Maddesindeki formaliteyi yerine getirmeyen alacaklıya iflas idaresince sıra cetveli gönderilmiş olsa bile 15 günlük dava açma süresinin sıra cetvelinin davacı alacaklıya tebliğ edildiği günden itibaren değil, ilan tarihinden itibaren hesaplanacağını içtihat etmiştir.
İşbu dava 07/01/2019 tarihinde açılmıştır. Sıra cetvelinin19/12/2018 tarihinde … gazetesinde ilan edilmiştir. Davada hak düşürücü süre, 03/01/2019 mesai bitimi (UYAP üzerinden 24:00’a kadar) tarihinde sona ermiştir. Davacı davasını hak düşürücü süre geçtikten 4 gün sonra ikame etmiştir. Dava dilekçesinde davacı; Antalya .. İcra Müdürlüğünün… ve … Esas sayılı dosya hesaplarını taleplerine ekleyerek, davalı iflas müdürlüğüne gönderdiklerini, ayrıca iflas dosyasında bulunan 20.000,00 TL avansında iflas müdürlüğüne aktarıldığı gerekçesiyle hak düşürücü sürenin ilan tarihinden değil de tebliğ tarihinden itibaren başlatılması gerektiği görüş ve iddiasıyla istinaf talebinde bulunmuş ise de hak düşürücü sürenin kendilerine tebliğden itibaren başlayabilmesi için İİK 223. maddede belirtilen usulü eksiksiz yerine getirdiklerini ispatlamaları gerekmektedir. Talep dilekçelerinde kimden ne kadar alacaklı olduklarını belirtmedikleri gibi iflas dosyasındaki avansın iflas icra dosyasına aktarıldığına dair dosya içerisinde bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Davacı 223/3 bendinde geçen avansı icra iflas dosyasına yatırdığını da iddia etmediğinden, hak düşürücü dava açma süresi, ilan tarihinden itibaren işlemeye başlaması emredici yasa hükümleri gereğidir. Davacıya yüklenen usul yerine getirilmeden, İcra İflas Müdürlüğünce sıra cetvelinin tebliği, bu (şartlar altında) sadece bilgilendirme mahiyetinde olup, dava açma süresine ilişkin olmadığı yasa ve Yargıtay kararlarıyla sabit olduğundan, davacıların istinaf nedenlerinin hukuki dayanağı bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacıların istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/11/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Ç