Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1981 E. 2022/1460 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
Av. …- …
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali – Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
YAZIM TARİHİ : 04/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve menfi tespit davasında 20/02/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kurul kararına istinaden kooperatiften peşin bedelli olarak 2011 yılında daire satın aldığını ve daire bedeli olan 100.000,00 TL’yi peşin olarak ödediğini, bu ödemenin tamamının davalı kooperatif kayıtlarında mevcut olduğunu, 2013 yılı genel kurulunda 100.000,00 TL bedelle daire satın alanların bu ödemelerinin 140.000,00 TL olarak sayılmasına ve bu bedel üzerinden kooperatif bitene kadar ödeme yapılmasına karar verildiğini, müvekkilinin peşin bedelli üye olmasına rağmen komşuluk ilişkilerinin bozulmaması, alt yapı ve genel giderleri karşılamak amacı ile ileride mahsuplaşmak üzere ödemelerine devam ettiğini, kooperatif tarafından Konya … Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarname ile müvekkilinin 95.000 TL borcunun olduğu ve yasal süresi içinde ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığının yönetim kuruluna defalarca söylemesine rağmen 12/01/2015 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarma kararı verildiğini, ihraç kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, ihtar şartlarının gerçekleşmediğini, davalı kooperatifin genel kurul kararını görmezden geldiğini ve açıkladığı nedenlerle davalı kooperatife ihtarnamede belirtilen miktarda borçlu olmadıklarının tespiti ile ihraca yönelik 12/01/2015 tarih …sayılı yönetim kurulu kararının iptaline, üyeliklerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28/03/2019 tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin kooperatife peşin üye şartlarını yerine getirerek üye olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife 95.000,00 TL borçlu olmadığını beyan etmiştir. Davanın menfi tespit olarak da açıldığını böylece açıklamıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemde … ile kooperatif yönetiminde menfaat birliği içerisinde hareket ettiklerini, …’in kooperatifin kuruluşundan itibaren fiilen etkin önderlik yaptığını, yönetim kurulu başkanı sıfatı ile …’in suç teşkil eden aykırı uygulamalarının bulunduğunu, davacının sabit fiyatla kooperatife üye olmadığını, davacının peşin daire alımına ilişkin talebi olmadığı halde tarihsiz, üye olma dilekçesi karşılığı olarak kooperatif karar defterine kaydedildiğini, davacının kooperatife aidatlarını tam olarak ödemediğini, ödeme iddialarının asılsız olduğunu, dava dışı …’in iş yerinde muhasebecisi tarafından tutulan defterleri ve bilançoların tamamen hayali olduğunu, açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….Davacının ihraç kararının iptaline yönelik davasının kabulü ile; … Kooperatifi’nin 12/01/2015 tarihli ve .. nolu ihraç kararının iptaline, davacının … Kooperatifi’nin normal üyesi olduğunun tespitine, davacının menfi tespit davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 1. İhtarname tarihi olan 15/10/2014 tarihi itibariyle davacının davalıya 17.768,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine….” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın yasal olmadığını, yerel mahkeme davayı değerlendirirken sadece üye ve kooperatif ilişkisi olarak değerlendirmiş, gönderilen iki ihtarnameye göre …’in defter kayıtları nezdinde borcunun olup olmadığı yönünde inceleme yaptığını, oysa kooperatifin işleyişi, yönetim kurulunun çalışma şekli, yönetim kurulunun genel kuruldan yetki almaksızın tüm yetkilerini vekaletname ile kooperatifin taşeronu, arsa sahibi, inşaat sahibi olduğunu iddia eden …’e devretmiş olması, kooperatif defterlerinin …’in bürosunda muhasebecisi tarafından tutulması, kısaca kooperatif yönetiminin ana sözleşme, Kooperatifler Kanununa uygun olarak çalışmadığını nazarı dikkate almadığını, davanın başından itibaren tüm dilekçelerinde kooperatif ticari defterlerinin tamamının yeni seçilen kooperatif yönetim kuruluna teslim edilmediğini, bu konuda …’e, kooperatif başkanı … ve yönetim kuruluna, hatta kooperatif muhasebecisi …’ye ihtarname gönderilerek talep edilmiş olmasına rağmen defterlerin verilmediğini, dosyanın birden fazla bilirkişiye gittiğini, … vekili 04.02.2016 tarihinde kooperatife ait 2011 yılı yevmiye defterini dosyaya ibraz ettiğini, 2011 yılı yevmiye defteri ve diğer defterler kendilerinde olmadığını belirterek müvekkil kooperatife vermediklerini, yıllar sonra defteri bulduk iddiasıyla mahkemeye ibraz ettiklerini, ibraz ettikleri 2010 yılına ait envanter defterinin 2-4 sayfalarının bulunmadığını, 2/3.sayfasında noter kaşesi ve yevmiye numarası olmadığını, fotokopi olduğunu, numaratör puntolarının farklı olduğunu, yine ibraz ettikleri 2010 yılına ait yevmiye defterinin 2.sayfasının olmadığını, defterlerin sahih incelemeye elverişli olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü yönündeki kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatife ait defter, belgeler ve genel kurul kararları ile peşin üye olduğunun sabit olduğunu, yerel mahkemin normal üye kabulüne ilişkin kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu, kooperatif defter ve belgelerine göre ihtarname tarihi itibari ile davalı kooperatife borcunun bulunmadığının sabit olduğunu, hükme esas alınan 28.11.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda bariz bir hesap hatası yapıldığını, buna ilişkin itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, yine bilirkişi kurulunun dava tarihi itibariyle de peşin üyelik ödemesinin hesaplamasını yanlış yaptığını, yerel mahkemece Kooperatifler Kanunu gereğince üyeler arasındaki eşitlik ilkesi gereğince diğer üyeler ile birlikte değerlendirme yaparak müvekkilinin borcu olup olmadığını tespit etmesi gerekirken bunun yapılmadığını, müvekkilin davalı kooperatife borcu bulunmadığının 18.06.2017 tarihli genel kurulun yönetim ve denetim kurullarının ibraya ilişkin kararı ile kabul edildiğini, hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, murafaa taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararında, normal üye olduğu yönündeki gerekçesinin kaldırılarak müvekkilin peşin üye olduğunun tespitine, davalarının kabulü ile üyelikten ihraca yönelik yönetim kurulu kararının iptaline, müvekkil peşin üye olması nedeni ile davalı kooperatife ihtarname tarihi itibari ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 26/04/2013 tarih 2013/1739 Esas 2013/2719 Karar, 12/03/2013 tarih 2013/860 Esas 2013/1464 Karar ve 08/03/2013 tarih 2013/403 Esas 2013/1406 Karar sayılı ilamlarında da “….Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna ve hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Mahkemece her ne kadar iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, menfi tespit istemi bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir….” hususunun belirtildiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince menfi tespit istemine ilişkin davacının aktif dava ehliyetinin ve hukuki yararının belirlenmesi için, bu davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydı yapılıp, ihraç kararının iptali davasının kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre, davacının menfi tespit davasındaki aktif dava ehliyetinin ve hukuki yararının belirlenmesi gerekirken, her iki davayı birlikte görmesi doğru olmadığından tarafların istinaf başvuru taleplerinin bu nedenle kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde değerlendirme yapılmak ve sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre tarafların istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığı sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 303,43 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G