Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1961 E. 2022/1702 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM …
HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (… )
ÜYE : … (… )
ÜYE : … (… )
KATİP : … (… )

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTİNAF EDEN
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTİNAF EDEN
FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davalı ve feri müdahilin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından davacı şirket aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve … E. sayılı icra takip dosyaları ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyaları üzerinden toplam 4 adet ve 885.000 TL. bedelli çeklerden dolayı ferileriyle birlikte 978.822,03 TL. alacağa istinaden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, bu üç takibe dayanak teşkil eden 4 adet çekin, keşidecisinin dava dışı … , lehtarının ise davacı … olduğunu, lehtar davacı şirket tarafından bu çeklerin aralarındaki ticari ilişkiye istinaden hammadde siparişi karşılığında ve avans çeki olarak davalı şirkete ciro edilerek verildiğini, davalı şirketin bu çekler karşılığında gerekli hammaddeleri davacıya teslim etmediği gibi, çeklere istinaden icra takibi de başlattığını, davacının bu 4 çekten dolayı davalıya borçlu olmadığını beyan ederek, davacının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve … E. sayılı icra takip dosyaları ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyaları üzerinden, toplam 4 adet ve 885.000 TL. bedelli çeklerden dolayı başlatılan, ferileriyle birlikte toplam 978.822,03 TL.’lik borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iadesine, iadesi mümkün değilse çeklerin iptaline karar verilmesini ve ayrıca davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;, dava konusu 3 ayrı icra takibine dayanak teşkil eden toplam 4 adet çekin, davacı şirket tarafından davalı şirkete borç ödemesi olarak verildiğini, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine icra takibine konu edildiğini, söz konusu çeklerin avans çeki olmadığını ve halen ödenmediğini beyan ederek, davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacı tarafın ticari defterlerinde inceleme yapan bilirkişinin 24/04/2019 tarihli raporunda da belirtildiği üzere; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacı lehine delil teşkil etme özelliğinin bulunduğu, dava konusu 4 edet çekin verildiği 24/04/2017 ve 27/04/2017 tarihleri itibariyle davacı şirketin kendi ticari defterlerine göre, davalıya sadece 11.161,51 TL. borcunun bulunduğu, sadece 11.161,51 TL. borcun bulunduğu tarihte dava konusu toplam 885.000 TL. bedelli 4 adet çekin davalıya verilmiş olduğu, davacının ticari defterlerinde toplam 885.000 TL. bedelli 4 adet çekin (885.000 – 11.161,51 =) 873.838,49 TL.’lik kısmının avans çeki olarak kayıtlı olduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap ilişkisi bulunmayıp, açık hesap ilişkisi bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın ticari defterlerinde talimat yoluyla inceleme yapan bilirkişinin 23/10/2019 tarihli raporuna göre de ; davalı tarafın ticari defterlerinin (e-defter olarak) usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı lehine delil teşkil etme özelliğinin bulunduğu, taraflar arasında 27/12/2016 tarihinden itibaren fatura ve çeklere dayalı ticari ilişkilerin bulunduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap ilişkisinin bulunmadığı, dava konusu 4 adet çekin verildiği tarih itibariyle davacı şirketin davalı şirkete borcunun bulunmadığı, aksine dava konusu çeklerden 320.000 TL. bedelli çekin verildiği 25/04/2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 109.486,21 TL. ve dava konusu diğer 245.000 TL., 120.000 TL. ve 200.000 TL. 3 adet çekin verildiği 27/04/2017 tarihi başı itibariyle de davacı şirketin davalı şirketten 309.684,79 TL. alacaklı olduğu, 27/04/2017 tarihi sonu itibariyle ise yani toplam 885.000 TL. bedelli 4 adet çekin verilmesinden sonra davacı şirketin davalı şirketten 873.838,79 TL. alacağının olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre, davacıdan her hangi bir alacağının bulunmadığı tarihte aldığı bu 4 adet çekin avans çeki statüsünde olduğu, bu 4 adet çekin verilmesinden sonraki dönemlerde ise bu 4 adet çekin dışında verilen diğer çeklerin ödenmemesi nedeniyle, davalı şirketin davacıdan alacaklı hale geldiği belirlenmiştir.Gerek 16/04/2019 tarihli mail yazışma ve eklerini izah eden bilirkişi raporundan, gerekse her iki tarafın ticari defterlerinde ayrı ayrı inceleme yapan bilirkişilerin raporlarından, taraflar arasında yazılı cari hesap ilişkisi bulunmadığı, açık hesap ilişkisinin bulunduğu, dava konusu 4 adet ve toplam 885.000 TL. bedelli çekin verildiği (son) tarih (27/04/2017) itibariyle, her iki tarafnı ticari defterine göre, davacı şirketin davalı şirkete borcunun bulunmayıp, davalı şirketten (885.000 – 11.161,51 =) 873.838,49 TL. alacaklı olduğu, davacı şirketin kayden alacaklı olduğu bir tarihte verdiği bu 4 adet çekin her iki tarafın ticari defterine göre avans çeki niteliğinde olduğu, bu çeklere konu olan malların davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edilmediği, davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen dava konusu 4 adet çekin dışındaki diğer çeklerin önemli bir kısmının ödenmemesi ve karşılıksız çıkması nedeniyle, davalı şirketin kendi ticari defterlerine göre sonradan alacaklı hale gelerek, bu 4 adet çekten dolayı icra takibi başlattığı anlaşılmıştır. Yargıtay HGK’nun 25.04.2018 gün ve 2017/19-903 E. 2018/974 K. sayılı emsal içtihadına göre, “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır. Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.” Taraflar arasındaki ihtilafın, cari hesap iişkisinden değil açık hesap ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, bakiye alacak-borç durumuna göre ihtilafın çözülemeyeceği, avans çeki olduğu anlaşılan dava konusu 4 adet çeke ilişkin malların (ürünlerin) davalı şirket tarafından davacıya teslim edilmemesi nedeniyle, (davalı şirketin kendisine ödenmeyen diğer çeklerden dolayı alacak ve hakları saklı kalmak kaydıyla) dava konusu toplam 885.000 TL. bedelli bu 4 adet çekin 873.838,49 TL.’lik kısmından (ferileriyle beraber toplam 967.660,52 TL.’lik kısmından) dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Davacının dava konusu 4 adet çekin verildiği tarihte davalıya 11.161,51 TL. borçlu olduğu her iki tarafın ticari defterlerinden anlaşılmış, bu miktar re’sen 4 adet çekten keşide tarihi ilk önce olan 11/05/2017 tarihli ve 200.000 TL. bedelli çeke ilişkin takipten mahsup edilerek davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf, ayrıca feri nitelikte tazminat talebinde bulunmuş ise de; davalı alacaklının dava konusu 3 ayrı icra takibini (kısmen) haksız başlatmakla birlikte, bu 3 icra takibinin kötü niyetle yapıldığı davacı tarafından ispat edilemediğinden ve iyi niyet karine olarak mevcut olduğundan, davacı tarafın 2004 s. İİK’nin 72/5. maddesi gereğince şartları oluşmayan tazminat talebi reddedilmiştir. Davacı taraf, dava konusu çeklerin iade veya iptaline de karar verilmesini istemiş ise de; çek bir ödeme aracı olup, davalı ile dava dışı 3. kişiler arasındaki ilişkileri etkileyebileceğinden davacı tarafın fer’i nitelikteki bu talebi de kabul edilmemiştir. Davalı taraf da, feri nitelikte tazminat talebinde bulunmuş ise de; davanın reddedilen kısmı yönünden her hangi bir tedbir bulunmadığından, davalı tarafın 2004 s. İİK’nin 72/4. maddesi gereğince şartları oluşmayan tedbir talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile dava konusu ; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine ilişkin olarak, … Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … , lehtarı … olan, 26/05/2017 keşide tarihli ve 245.000 TL. bedelli çekin 243.590 TL.’lik kısmından ve … Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … , lehtarı … olan, 14/07/2017 keşide tarihli ve 320.000 TL. bedelli çekin 318.590 TL.’lik kısmından dolayı başlatılan ve her iki çeke ilişkin olarak ferileriyle birlikte toplam 625.969,77 TL.’lik borcun tamamından dolayı, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine ilişkin olarak, … Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … , lehtarı … olan, 11/05/2017 keşide tarihli ve 200.000 TL. bedelli çekin 198.643,42 TL.’lik kısmından dolayı başlatılan ve ferileriyle birlikte toplam 219.437,43 TL.’lik borcun 208.275,92 TL.’lik kısmından dolayı, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine ilişkin olarak, … Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … , lehtarı … olan, 18/08/2017 keşide tarihli ve 120.000 TL. bedelli çekin 118.750,27 TL.’lik kısmından dolayı başlatılan ve ferileriyle birlikte toplam 133.414,83 TL.’lik borcun tamamından dolayı, davacı … ‘nin davalı … ‘ye borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davanın kabul edilen kısmından dolayı davacı tarafın, feri nitelikteki kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davanın reddedilen kısmından dolayı davalı tarafın, feri nitelikteki tazminat talebinin reddine, Konya; … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine konu borcun tamamına ilişkin olarak, … İcra Müdürlüğü’nün E. sayılı takibine konu borcun 208.275,92 TL.’lik kısmına ilişkin olarak, … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine konu borcun tamamına ilişkin olarak, bu icra takiplerinin davacı şirket yönünden derhal durdurulmasına, davacı tarafın fer’i nitelikteki, dava konusu 4 adet çekin iadesi veya iptaline ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu çekler, ödeme amaçlı verilmiş olup sipariş avans çeki olmadığını, davacı firma ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının müvekkili firmaya olan borcu nedeniyle ve tamamen kendi rızasıyla ciro edilmek suretiyle davacı tarafından müvekkiline teslim edildiğini, davacının ticari defterlerini inceleyen Bilirkişi … tarafından hazırlanan 24.04.2019 tarihli (kök) raporda, davacı şirketin, müvekkilden olan alışlarının, (… ) satıcılar hesabında izlendiğini, davacı şirketin ödemelerini çek düzenlemek suretiyle yaptığını, dava konusu çeklerin de 30.04.2017 tarihinde 320. satıcılar hesabına alacak kaydedilmek suretiyle borç ödemesi şeklinde kaydedildiğinin belirtildiğini, yine aynı raporun 4. sayfasının ilk satırında da “davacı tarafın 2017 yılında davalı taraftan mal satın aldığı ve karşılığında ödeme yaptığı” tespiti yer aldığını, dolayısıyla mahkeme kararındaki yargının aksine, davaya konu çekler ödeme amaçlı verilmiş olduğunu, sipariş avans çeki olmadığını, bu husus, bizzat davacının ticari defterlerinden tespit edildiğini, TTK anlamında, işbu davanın tarafları arasında bir cari hesap ilişki mevcut olduğunu, ayrıca, davacı ile müvekkili şirket arasındaki cari hesap ilişkisinin döviz (USD) carisi şeklinde olduğunu, ilk derece mahkemesi kararında taraflar arasındaki ihtilafın cari hesap ilişkisinden değil, açık hesap ilişkisinden kaynaklandığının kanaati belirtildiğini, mahkemenin bu tespitinin hukuki manada yeterlilik arzetmediğini, müvekkili … ; davacıdan 25.04.2017 tarihinde 402.002,88 USD; 27.04.2017 tarihinde ise 414.157,98-USD alacaklı olduğunu, keyfiyeti belgelendiren, müvekkili şirket kayıtlarına dair ekstre örneği, 17.05.2019 tarihli dilekçeleri ekinde dosyada mübrez olduğunu ve bu husus ticari defterleriyle sabit olduğunu, davacı yanın ticari defterleri somut duruma ve gerçeğe aykırı olacak şekilde düzenlendiğini, müvekkili çek hamili olduğunu, ve iyi niyetli hamil oduğu dosya kapsamında tartışmasız olduğunu, müvekkilinin iktisap ettiği hak, doğrudan doğruya çekten doğan bir hak olduğunu, sundukları Yargıtay kararları ışığında, müvekkilinin kambiyo senedi alacaklısı olduğunu, düzgün bir ciro zinciri ile hamil olması, kıymetli evraktaki soyutluk prensibi gereği senette yer alan hakkın temelindeki ilişkilerden arı olması hususları göz önünde alındığında, müvekkili aleyhine açılan menfi tespit davasının reddinin gerektiğinin açık olduğunu, yine dosyaya sunulan kök ve ek raporlara itirazlarının değerlendirilmeye alınmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmak üzere müvekkili şirket ticari defter ve kayıtları, müvekkili şirketin merkez adresi olan “… ” adresinde bulunduğundan, incelemenin talimat yoluyla yerinde yaptırılmasını talep ettiklerini beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
Feri müdahil olmak isteyen … Vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin … nolu, 11.05.2017 vadeli, 200.000 TL bedelli, … nolu, 26.05.2017 vadeli, 245.000 TL bedelli, … nolu, 14.07.2017 vadeli, 320.000 TL bedelli, … nolu, 18.08.2017 vadeli, 120.000 TL bedelli toplam 4 adet 885.000,00 TL bedelli çekleri vadeli düzenleyerek, … ‘ye teslim ettiğini, müvekkili şirketin … ‘ye vermiş olduğu yukarıda belirtilen 4 adete çeklerin … tarafından … ‘ye avans olarak verdiği ve … ‘nin … ‘ye borcu olmaması nedeni ile müvekkilinin şirketinde … ‘ye söz konusu çeklerden dolayı borcunun olmadığı belirleneceğinden, müvekkili şirketin işbu dava dosyasına davacı yanında feri müdahil olarak katılma talebinin yasal ve ticari açından menfaati olduğundan mahkemenin 31.02.2019 tarihli ön inceleme düzeltme tutanağında 2 nolu celsenin (… ) 12 nolu ara kararında, müvekkili … ‘nin “hukuki yarar görülmeyen müdahale talebinin reddine” ilişkin kararının kaldırılarak müvekkile davacı yınında feri müdahilliğinin kabul edilmesine, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında … ‘nin … ‘ye açmış olduğu menfi tespit davasındaki tefrik kararının kaldırılmasına, usul ekonomisi açısnıdan müvekkili … ‘nin söz konusu 4 adet çeklerden dolayı … ‘ye borcunun olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı tarafından davacı ve feri müdahil olmak isteyen hakkında feri müdahil olmak isteyenin keşidecisi, davacının lehtarı ve cirantası olduğu 4 adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takiplerine karşı davacı tarafından açılan işbu menfi tespit davasında davacının çekleri davalıdan alacağı mallara karşılık avans olarak verdiğini, davalının malları göndermediğini iddia ettiği, davalının ise çeklerin davalının mevcut borçlarının ödenmesi amacıyla verildiğini, avans olarak verilmediğini savunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu çeklerin bu ticari ilişki kapsamında davalıya verildiği sabit olup, ilk derece mahkemesince tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve yapılan yargılama sonucunda çeklerin avans olarak verildiği çeklere ilişkin malların (ürünlerin) davalı şirket tarafından davacıya teslim edilmediği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ayrıca davacı yanında davaya feri müdahil olmak isteyen … ‘nin feri müdahillik talebinin de ara karar ile reddedildiği anlaşılmıştır.
Davalı ticari defterlerine göre dava konusu çeklerden 320.000 TL. bedelli çekin verildiği 25/04/2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 109.486,21 TL. ve dava konusu diğer 245.000 TL., 120.000 TL. ve 200.000 TL. 3 adet çekin verildiği 27/04/2017 tarihi başı itibariyle de davacı şirketin davalı şirketten 309.684,79 TL. alacaklı olduğu, 27/04/2017 tarihi sonu itibariyle ise yani toplam 885.000 TL. bedelli 4 adet çekin verilmesinden sonra davacı şirketin davalı şirketten 874.684,79 TL. alacağının olduğu belirlenmiş olup, dava konusu çeklerin verildikleri tarih itibariyle ödeme amaçlı değil, avans olarak verildikleri sabittir.
Davalı, davacı ile aralarındaki cari hesap ilişkisinin döviz (USD) carisi şeklinde olduğunu iddia etmiş ise de kur farkı için davacıya bir fatura kesmediği, kendi ticari defterlerinde buna bir ilişkin bir kaydın olmadığı, teamül oluştuğuna dair bir delil de sunmadığı görülmüştür. Dava konusu çeklerin taraflar arasındaki temel ilişki kapsamında verildiği tarafların ticari defterleri ve beyanları ile sabit olduğundan mücerretlik ilkesi de somut olayda uygulanmayacaktadır.
Bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının yanında davaya feri müdahil olarak katılmak isteyen 3.kişi … ‘nin istinaf talebi incelendiğinde ise; fer’i müdahilin tek başına hükmü istinaf edemeyeceği, davacının dosyada herhangi bir istinaf talebinin bulunmadığı bu sebeple feri müdahale talep edenin istinaf hakkının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince feri müdahale talebinde bulunan … ‘nin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)… ‘nin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE
1-Alınması gereken 66.100,89 TL harçtan peşin alınan 16.525,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 49.575,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3
-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
B)Feri müdahale talebinde bulunan … ‘nin istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
1-İstinaf başvurusunda ve feri müdahale talebinde bulunan … tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında feri müdahale talebinde bulunan … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
D) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 21/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç