Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1953 E. 2022/1724 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI :… Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 25/02/2020 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/09/2015 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı kamyonet ve kamyonetin arkasında takılı bulunan traktör römork ile seyir halindeyken, davalı …’nın maliki, …’nun sürücü olarak bulunduğu yolun sağ tarafında duraklama halinde bulunan … Plakalı araca , aracın ön kısmı ile çarptığını ve çarpma neticesinde önce yaralamalı akabinde ölümlü maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, olay sonrasında … plakalı aracın sürücüsü …’ın aracında bulunan ve vefat eden …’nün yakınına ölümü nedeniyle … tarafından ölüm tazminatının ödendiği, davacının sigorta şirketine … plakalı araç %25 kusurlu ve yetersiz ehliyete sahip olması nedeniyle orana tekabül eden miktarın … plakalı aracın trafik sigortasından ölüm tazminatı ödemesini yapan … ödendiğini, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen meblağın ve davalının maliki bulunduğu araç sürücüsünün kusuru dolayısıyla davalıya müracaat edildiğini, ancak ödeme yapılmadığı gerekçesiyle Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosya ile davalı taraf aleyhine takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek davalının itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeni ile alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç sürücüsü …’nun söz konusu kazada kusurunun olmadığını, dava dışı … plakalı araç sürücüsü … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan Aksaray … Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında dava açıldığını ve bu dava dosyasında İTÜ Ulaştırma Ana Bilim Dalı Karayolu ve Trafik Mühendisliği Öğretim üyelerinden alınan 16/11/2016 tarihli 3’lü heyet raporunda araç sürücüsü …’nun kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini beyan ederek davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… Dava, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Yukarıda izah edilenler, ilgili icra dosyası le tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigortanın … plaklı aracın ZMSS kapsamında sigortacısı iken, ….’nin de … plaklı aracın ZMSS kapsamında sigortacısı olduğu, davalının maliki olduğu ve dava dışı … isimli kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plaklı aracın 29.09.2015 tarihinde kazaya karışması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan … isimli kişinin vefaat etmesi nedeni ile ölenin mirasçıları tarafından … karşı Aksaray … Asliye Hukuk Mah. … Esas sayılı dosyasında destekten yoksun kalma davası açıldığı, dava dosyası kapsamında … tarafından …’nün mirasçılarına ödeme yapıldığı, … nın da yaptığı bu ödemenin tarafların kusur oranına göre %25 ini … den talep ettiği ve … plakalı aracın sigortacısı olarak 32.614,61 TL lik tutarı … ye ödediklerini beyan ettiği, davacı sigortanın ödedikleri 32.614,61 TL yi ise … plakalı aracın şöförü olan dava dışı …’nun yetersiz sürücü belgesi olduğu bu nedenlede rucu hakkının doğduğu iddiası ile araç sahibi olan davalı hakkında başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep ve dava ettiği, dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere dava dışı araç sürücüsü …’nun C ve D sınıfı sürücü belgesine sahip olduğu, söz konusu trafik kazasına ilişkin düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında sürücü belgesine sahip olduğunun belirtildiği, Aksaray … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin düzenlemiş olduğu raporda dava dışı sürücünün kusurunun bulunmadığının belirtildiğinden davacının davasının reddine, şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatının reddine, davalının kötü niyet tazminatının reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kusura ilişkin bir rapor alınmadığını, sürücünün hem C hem de D sınıfı ehliyete sahip olmasının yeterli ehliyetle kazaya karıyan kamyonu sürdüğü anlamına gelmeyeceğini, kamyonun taşıdığı yükün ve ağırlığının tespitinin yapılmadığını, mahkemece bu hususta eksik inceleme yapıldığını, davalı vekilinin duruşmaların birine bile girmeyerek devamlı mazeret gönderdiğini, bu nedenle lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, lehine vekalet ücreti takdir edilecekse de tarife doğrultusunda 3.400,00 TL’ye hükmedilmesi gerektiğini, 25/02/2020 tarihli duruşma zaptında davacı vekili ve davalı vekilinin yokluklarında işlem yapılmasını istedikleri belirtilmişse de bu tespitin gerçeği yansıtmadığını, tarafınca gönderilen mazeret dilekçesinde yokluklarında karar verilsin ibaresinin bulunmadığını, aksine müzekkere cevaplarının dönüşünün beklenmesi, akabinde dosyanın bilirkişiye gönderilmesi taleplerinde bulunduklarını, mahkemece sözlü yargılama için duruşma günü verilmeden yokluklarında karar verildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: ZMMS poliçesine dayalı rücu alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi tarafından … nolu poliçe ile trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın 29/09/2015 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresinde … plakalı araç ile çarpışması neticesinde, yaralamalı akabinde ölümlü, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’nun %25 kusurlu olduğu, kazada hayatını kaybedenin yakınlarına …. Tarafından ödemede yapıldığı, dava dışı sigorta şirketince yapılan ödemeden sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında davacı sigorta şirketine rücu edildiği, bu kapsamda davacı tarafça 31.285,00 TL ödendiği, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle davacı tarafından hak sahiplerine ödenen sigorta tazminatının sigortalı araç malikinden rücuen tahsili amacıyla Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibine davalının itirazı üzerine, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle eldeki itirazın iptali davası açıldığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu, dava dışı araç sürücüsü …’nun C ve D sınıfı sürücü belgesine sahip olduğu, söz konusu trafik kazasına ilişkin düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında sürücü belgesine sahip olduğunun belirtildiği ve ceza dosyasından alınan kusur raporlarında, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığının belirlenmiş olması gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince, ceza dosyasından alınan kusur raporlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığı, yerel mahkemenin kusura ilişkin bir rapor almadığı, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetinin yeterli olmadığı, her ne kadar kendisini vekille temsil eden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş ise de davalı vekilinin duruşmalara girmediği, emek ve mesaisinin bulunmadığı, vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, vekalet ücreti verilecek ise AAÜT’nin 13/4.maddesinde öngörülen maktu vekalet ücretinin verilmesi gerektiği, mahkemece karar duruşmasında, “taraf vekillerinin mazeretinin kabulü ile talepleri gibi yokluklarında işlem yapılmasına” şeklinde ara karar kurularak, davanın esası hakkında karar verildiği, oysa mazeret dilekçelerinde bu yönde talepleri olmadığı aksine “duruşmanın uygun bir tarihe ertelenmesi ile müzekkere cevaplarının dönüşünün beklenmesin, akabinde dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesini” talep ettikleri, yerel mahkeme tarafından HMK’nın 186.maddesi gereği sözlü yargılama için duruşma günü verilmeden yokluklarında karar verilmiş olması nedenlerine dayalı olarak istinaf başvurusunda bulunduğu, görülmüştür.
Davanın Konya … Tüketici Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile açıldığı, mahkemece, davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, dosyanın tevzii edildiği Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K.sayılı kararıyla, davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, Konya … ASHM’nin … E. … K.sayılı karşı görevsizlik kararı nedeniyle Konya BAM …HD’nin … E. … K: sayılı kararıyla Konay … Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince davada uygulanacak yargılama usulüne yönelik bir saptama yapılmamış ise de; 6102 sayılı TTK’nın 4/2.maddesi uyarında somut davada basit yargılama usulünün uygulanması gerekmekte olup, yargılama, 6100 sayılı HMK’nın Altıncı Kısım (Basit Usul) hükümlerine göre yürütülür.
Tahkikatın sona ermesi 6100 sayılı HMK.’nun 184. maddesi’nde düzenlenmiş olup, buna göre;
(1)Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir.
(2)Mahkeme; tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.
Yukarıda belirtildiği gibi, savunma hakkı Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi; 6100 sayılı HMK.’nun 27. maddesi hükmüne göre de; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla; taraflara dosya içerisindeki bilgi ve belgelere karşı savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olup, bu husus kamu düzenine ilişkindir.
Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı; bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca, bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.
Buna göre, somut olayda; 25.02.2020 tarihli karar duruşması öcesinde davacı vekilince duruşmanın uygun bir tarihe ertelenmesi ile müzekkere cevaplarının dönüşünün beklenmesin, akabinde dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi, talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince ise tahkikatın sona ermesine ilişkin HMK.’nun 321/1 maddesindeki düzenlemeye uyulmadan taraf vekillerinin mazeretinin kabulü ile talepleri gibi yokluklarında işlem yapılmasına şeklinde ara karar kurularak, davanın esası hakkında karar verildiği, bu şekildeki uygulamanın savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu anlaşıldığından, adil yargılama hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Mahkemenin bu şekildeki uygulaması esaslı bir usul hatası olup mutlak kaldırma nedenidir. (benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 22/10/2020 tarihli 2020/1039 – 2020/6084 sayılı ilamı) Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile HMK 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

M.Y.