Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1937 E. 2022/1117 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

ASIL DAVADA
İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : … MİRASÇILARI
1- … (T.C. Kimlik No: …)
2- …(T.C. Kimlik No: …)
3- … (T.C. Kimlik No: …)
4- … (T.C. Kimlik No: …)
5- … (T.C. Kimlik No: …)
6- … (T.C. Kimlik No: …)
7- … (T.C. Kimlik No: …)
8- … (T.C. Kimlik No: …)

BİRLEŞEN KONYA … ATM … E. SAYILI DAVASINDA
İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : … MİRASÇILARI
1- … (T.C. Kimlik No: …)
2- …(T.C. Kimlik No: …)
3- … (T.C. Kimlik No: …)
4- … (T.C. Kimlik No: …)
5- … (T.C. Kimlik No: …)
6- … (T.C. Kimlik No: …)
7- … (T.C. Kimlik No: …)
8- … (T.C. Kimlik No: …)
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
YAZIM TARİHİ : 06/07/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 13/02/2020 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili asıl davada dava dilekçesiyle özetle; davalının müvekkili kooperatifin bir adet normal mesken statülü ortağı olduğunu, kooperatif genel kurulunun 18/04/2010 günlü toplantısında yönteme uygun bir maliyet hesabı yapıldıktan sonra normal adı verilen küçük meskenlerin maliyetlerinin dubleks/büyük meskenlerin maliyetinin 2/3’ü kadar olacacağı öngörüldüğünden, küçük meskenlerin aylık 200,00 TL, büyük meskenlerin aylık 300,00 TL aidat ödemelerine karar verildiğini, aidat ödemesini yapmayan davalı hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itirazda bulunduğunu ve açıkladığı nedenlerle davalının itirazının iptali ile asıl alacağın %20’si kadar kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili Birleşen davada dava dilekçesiyle özetle; davalının müvekkili kooperatifin mesken ortağı olduğunu, davalıdan Kasım-2015’den başlayıp 31/Ekim/2016 da son bulan toplam 12 ayın aidat asıllarıyla bunların ferilerinin istendiğini, bunun için davalı hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğundan bahisle davalının haksız itirazının iptali, %20 tazminat ile yargılama gideri ve ücreti vekalet talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanını tekrar etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesiyle özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davacı kooperatifin peşin bedelli üyesi olduğunu, durumun davacının bilgisi dahilinde bulunduğunu, davacının tamamen kötüniyetli olarak hareket ettiğini, peşin bedelli üyelik hakkının ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını ve açıkladığı nedenlerle davanın reddi ile asgari %20 tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; müvekkilinin kooperatife peşin bedelli üye olduğunu, tüm aidat borcunu da ödediğini, müvekkilinin genel kurul kararı uyarınca peşin bedelli üyelik hakkı kazandığını ve kazanılan hakların ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığından bahisle davanın reddi ile %20 tazminat ile yargılama gideri ve ücreti vekalet talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “… düzenlenen ve hükme esas alınan 09/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporu ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takibe konu edilen döneme ilişkin olarak davacının payına düşen genel gider tutarının 1.824,94 TL ve işlemiş faiz tutarının 258,52 TL olduğu, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takibe konu edilen döneme ilişkin olarak davacının payına düşen genel gider tutarının 1250,17 TL ve işlemiş faiz tutarının 65,79 TL olduğu anlaşılmış ve bu raporda belirtilen tutarlar üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda takibe konu alacağın likit olduğu kabul edilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının tazminat talebinin ise reddine ….” gerekçesiyle asıl dava yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 1.824,94 TL asıl alacak ve 258,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.083,46 TL alacağın tahsili yönüyle ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2.083,46 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 416,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine birleşen konya … ATM … e sayılı dava yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 1.250,17 TL asıl alacak ve 65,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.315,96 TL alacağın tahsili yönüyle ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 1.315,96 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 263,19 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince dosyaya sunulan YHGK kararlarının mahkemenin mutlaka uyması gerektiği kararlara uymadığını, açılan kamu davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, kamu davasının sonucunu beklemeksizin karar verilebilecek ise de bunun için içtihatlara uygun diğer yoldan gidilmesi gerektiğini, butlan konusu olguların mahkemelerce resen gözetilmesi gerektiğini, davanın emsalleri gibi kamu düzeninden olan emredici hükümlere aykırı olmaları sebebiyle hepsinin birlikte değerlendirilmesiyle karar verilmesi gerektiğini, ayrıca Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiği halde esas hakkında inceleme yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin B tipi üye olup herhangi bir aidat sorumluluğunun bulunmadığını, yerel mahkemece müvekkilinin B tipi üye olduğu yani aidat sorumluluğu olmadığının kabul edildiğini, davanın itirazın iptali davası olup itirazın iptali davasının takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gerektiğini, her türlü ispat olanağının varlığının takipte yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmaması gerektiğini, aidat istemine ilişkin icra takibi ile açılan itirazın iptali davasında genel gider hesabı yaptırılmasının mümkün olmadığını, davanın tamamen reddi gerektiğini, aksi kabul edilmemekle, mahkemenin bilirkişi itirazlarını incelemediğini, bilirkişinin raporunu denetime elverişli olarak genel giderlerin ne olduğunu da belirterek defter suretlerini de ekleyerek vermesi gerektiğini, yerel mahkemenin genel gider yanında faiz hesabına göre faizi de kabulünde usul ve yasaya uygunluk olmadığını, müvekkili adına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya uygunluk olmadığını, davacının kötüniyetli olup müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinde usul ve yasaya uygunluk olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava ve birleşen dosyada dava; aidat alacağı nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda, kooperatifin, inşaatın yapım ve yürütülmesi işini üstlenen …’ne borcunu ödeyemediği takdirde, istenirse yapım karşılığı olarak şirkete kooperatif üyeliği verileceği, bu üyeliklerin şirket tarafından üçüncü kişilere devredilmesi halinde, yükümlülüklerin şirket tarafından yerine getirileceği ve şirket tarafından temsil edileceği, normal üyelerin A tipi, şirket tarafından üyelik devralanların B tipi üyeler olarak kaydedileceği, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su ve doğalgaz sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ödemede bulunmayacakları hususunun kararlaştırıldığı, kararın toplantıya katılan 24 üyenin oybirliği ile alınmış olduğu, Davacı kooperatifin 28.06.2002 tarihli genel kurulunda da, kooperatif inşaatının en geç 2005 yılı sonunda bitirilmesi kaydıyla daha önceki genel kurulda belirlenen B tipi üyeliklerin yapılan işe göre şirkete verilmesine oybirliği ile karar verildiği, davacı kooperatifin karar defterinde, yevmiye defterinde ve üye kayıt defterinde davalının 19/10/2004 tarihinde 15.500,00 TL ödeyerek üye olarak kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık esas itibariyle davalının peşin ödemeli ortak (B tipi) olup olmadığı, peşin ödemeli ortak olarak kabul edilmesi halinde üyelik aidatlarından sorumlu tutulup tutulamayacağı yada hangi miktarda sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır. Davalının 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar çerçevesin peşin ödemeli (B tipi) üye olduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Öncelikle uyuşmazlığın kaynağı olan davacı kooperatifin 1999 yılına ilişkin 30/06/2000 tarihli genel kurul kararı hakkında, davacı kooperatifin tarafı olduğu ve davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının tespitine ilişkin benzer nitelikteki davaların incelenmesinde;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E._… K.sayılı dosyası ile kooperatif üyesi ve denetçisi olan davacılarca davalı kooperatif ve diğer bir kısım üyelere karşı 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınmış kararların yok hükmünde olduklarının tespiti talebi hakkında açılan davada mahkemece ” Tüm dava dosyalarında ortakların B tipi üye olup olmadıkları tartışılmış veya tartışılmaktadır. Bunca sene ve bunca davadan sonra dava konusu genel kurul kararlarının yokluğunun tespitinin istenilmesi iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi kazanılmış hakları da zedeleyici niteliktedir. İddialara göre hakları zedelenenler ise ters yönden davacılar gibi gözüküyor ise de normalde esas hakları zedelenecek olanlar dava da taraf olmayan bir çok B tipi üyedir. Zaten davaya asli müdahale talebinde bulunan asli müdahiller de onlardan bazılarıdır. Diğer B tipi üyelerin davadan haberleri olmadığı gibi davanın kabulü halinde kazanılmış hakları temelden zedeleneceğinden davanın kabulüne karar verilmesi halinde kişilerin hukuka ve hukuk düzenine olan güvenleri zedeleneceğinden ve ayrıca davalı kooperatifin davayı kabulünün hukuki sonuç doğurması da (başkalarının hakkını etkileyecek şekilde davayı kabulünün sonuç doğurması da) mümkün olmadığından, davacıların iyi niyetten yoksun ve kazanılmış hakları zedelemeye yönelik işbu davalarının mahkememiz başkanının muhalefeti ve oy çokluğu” ile davanın reddine karar verilmiş; dosyayı temyizen inceleyen Y 23.HD 2015/7080 E.-2016/5129 K.sayılı ilamı ile ” Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle genel kurul kararlarının geçersizliğine ilişkin uyuşmazlık iki tarafın arzusuna tabi olan, yani mahkeme kararına gerek olmaksızın davalı ile davacı arasında sağlanacak bir uyuşma ile geçerli olarak sonuçlandırılabilecek uyuşmazlıklardan olmamasına (bkz. E. Moroğlu, Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü Altıncı Baskı, İst. 2012, s.219), zira davalı tüzel kişiliği temsil eden organın dava konusu hukuki ilişki üzerinde tasarruf yetkisi bulunmamasına, aksi halin kabulünün tüzel kişilerde en üst karar organı olan genel kurul kararının yönetim kurulu tarafından bertaraf edilmesi sonucu doğuracak olmasına, böyle bir sonucun hukuk düzenince kabulü mümkün görülmemesine göre” gerekçesiyle, karar ONANMIŞTIR.
Konya … Asliye Ticaret mahkemesi’nin … E.-… K.sayılı dosyası ile yine 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespiti ile iptali talebine ilişkin kooperatif üyesi davacı tarafından … Kooperatifi, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü ve bir kısım peşin ödemeli ortak statüsündeki üyelere karşı açılmış, mahkemece, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Es. … K. Sayılı kararı güçlü taktiri delil olarak kabul edilerek, “dava konusu davalı … Kooperatifi Başkanlığı’ının 30.06.2000 tarihli genel kurul karar tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık 18 yıl geçtiği ve bu süre zarfında neredeyse dava konusu genel kurul kararlarına dayalı olarak yüzlerce kişinin kooperatife B tipi üye olarak kaydedildiği, bunca seneden sonra dava konusu genel kurul kararlarının yokluğunun tespitinin istenilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi kazanılmış hakları da zedeleyici nitelikte olduğu anlaşıldığından davacı tarafından davalı … Kooperatifi Başkanlığı hakkında açılan davanın reddine” karar verilmiştir. Karar istinaf edilmek üzere dairemize gelmiş … Esas numarası almış olup, dosya hakkında henüz bir karar verilmemiştir.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E… K.sayılı dosyası ile bir kısım peşin ödemeli ortak statüsündeki üye tarafından … Yapı Kooperatifine karşı, 30/06/200 tarihli genel kurul toplantısında alınan peşin ödemeli ortakların aidattan sorumlu olmayacaklarına dair alınan kararın aksine, davalı kooperatifin 05/05/2013 tarihli genel kurulunda alınan … ve … nolu kararların yoklukla malül olduğunun tespiti (terditli) talepli davada mahkemece, “Davacı taraf terditli olarak, 05/05/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan … ve … nolu kararların yoklukla malül olduğunu tespitini istemiştir. B tipi (peşin ödemeli) üyeler inşaat finansmanından sorumlu olmayıp, genel giderlerden sorumlu iseler de; 05/05/2013 tarihli genel kurulda alınan … nolu karardaki aidatların (miktarları da gözetilerek) genel giderlere ilişkin aidatlar olmadığının anlaşılması ve … nolu karar ile de 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli genel kurul kararlarının değiştirilmesine ilişkin sonraki genel kurul kararlarının teyit edilmek istenilmesi karşısında, bilirkişi raporları ve yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadı gereğince … ve … nolu kararların B tipi üyelerin kazanılmış haklarını ihlal eden kararlar olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafın terditli ( 2. ) talebi kabul edilerek, bu kararların B tipi üyeler yönünden yoklukla (mutlak butlanla) malül olduğunun tespitine” karar verilmiş, istinafı üzerine dairemizin … E…. K. Sayılı dosyası ile yapılan inceleme sonucunda, “Davacılar …, …, …, …, …., …, …, …., …, …., …., …., …., …., …., …., … ve ….’ın taleplerinin KABULÜ ile davalı …Konut Yapı Kooperatifi’nin, 05/05/2013 tarihlinde gerçekleştirilen 2012 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan kararların, 4 ve 7. maddelerinin İPTALİNE, karar verilmiş, iş bu karar da Y.15.HD’nin 01/06/2021 tarihli 2021/2132 E.2021/2399 K. Sayılı ilamı ile ONANMIŞTIR.
Davamız konusu aidat alacağına benzer nitelikte bir uyuşmazlığa ilişkin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E… K.sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın istinafı üzerine, Ankara BAM ….HD … E.-… K.sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporunda “takibe konu aidatların tamamının genel kurul giderleri, kırtasiye giderleri, noter giderleri, yargılama giderleri gibi genel giderlere ait olduğu” belirlenmek suretiyle İDM kararının kaldırılmasına karar verilerek, davanın bu gerekçeyle kabulüne dair yeniden hüküm kurulmuştur.
Belirtilen dava dosyaları, dosya arasında bulunan … Yapı Kooperatifi Ana Sözleşmesi, genel kurul toplantı tutanakları, rapor ile sair kayıt ve belgeler çerçevesinde;
Uyuşmazlığın temelini teşkil eden ve davalının savunmasına dayanak, 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında ve davalının peşin ödemeli ortak olarak aidat ödemelerinden sorumlu olmayacağına ilişkin alınan kararların geçerli kabul edilip, edilemeyeceği önem taşımaktadır. Bilindiği üzere ilgili genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti talebinin reddine dair Konya … Asliye Ticaret mahkemesi’nin … E.-… K.sayılı dosyasından verilen kararın istinafı üzerine , dosya dairemizde olup henüz karar verilmemiştir. Ancak aynı talebe (30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduklarının tespiti) ilişkin Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E._… K.sayılı dosyasından, davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca onanmış olması, yine dairemizin incelemesinden geçerek Yargıtayca onanan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E… K.sayılı dosyası ile 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında peşin ödemeli ortaklara ilişkin alınan karara karşı alınan 05/05/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların, 4 ve 7. Maddelerinin iptaline karar verilmiş olması, dosyasıyla 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlara geçerlilik izafe edilmesi nedenleriyle henüz dairemizde inceleme aşamasında olan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.-… K.sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine gerek bulunmamaktadır.
Davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda alınan karar, taşınmaz satışı niteliğinde olmayıp, yüklenici ….’ne peşin bedelli üyelik hakkı verilmesine yöneliktir. Konut yapı kooperatiflerinde, üyelere konut tahsisi yapılması, kooperatifin kuruluş amaçlarından olduğundan, üyeliğe bağlı taşınmaz tahsisinin, satış olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Somut olayda 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 42/6. maddesinin uygulama yeri de yoktur.
Birleşen Dava yönünden yapılan değerlendirmede;
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 13/02/2020 olup, dava değerinin 5.198,07 TL olduğu, ilk derece mahkemesince davanın 1.315,96 TL (1.250,17 TL asıl alacak + 65,79 TL işlemiş faiz) yönünden kabulüne karar verildiği, talebin 3.882,11 TL’lik kısmının ise reddedildiği, karara karşı davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek-Madde 1 hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 5.390,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Birleşen dosyasının incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuran davacının istinaf ettiği miktarın 3.882,11 TL (reddedilen miktar); davalının istinaf ettiği miktarın 1.315,96 TL (kabul edilen miktar) olduğu nazara alındığında; birleşen dosya yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara; yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği sonuç ve kanaatiyle davacının ve davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçelerinin HMK 352/1.b maddesi gereğince ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Asıl Dava yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı, dava dışı …. ile aralarındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan taleplerini dava dışı yüklenici şirkete yöneltebileceği, yapılacak daire sayısından fazla üye kaydedilmesi veya peşin üyelik verilmesi sebebiyle kooperatifin uğramış olduğu yada uğrayacağı zararı kooperatifin o dönemdeki yöneticilerinden talep edilebileceği, 30/06/2000 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin yukarıda zikredilen mahkeme kararlarıyla, davaların reddine karar verildiği, temyiz ve karar düzeltme yolları tüketilerek karar kesinleştiği, peşin ödemeli ortaklardan üyelik aidatı istenmesi mümkün değil ise de, ortağın, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumluluğunun devam edeceği, öte yandan, kooperatifin en yetkili organı olan genel kurulda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararların alınabileceği, daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullar ve eşitlik ilkesi gerektirdiğinde, değişen koşullarda eşitlik sağlanmak üzere değiştirilmesinin mümkün ve geçerli olacağı, bu durumda kazanılmış hakların ihlâlinden söz edilemeyeceği, aksi halde bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlâl edeceğinden yok hükmünde olacağı, bu durumda, mahkemece, peşin bedelli ortak olduğu tartışmasız olan davalının, inşaat finansman gideri ile ilgili bölümünden sorumlu olmayacağı gözönünde bulundurularak, genel gider ve altyapı giderinden sorumlu tutulmasının gerektiği, mahkemece bilirkişi SMMM …’dan alınan ve davacı kooperatif defter ve kayıtları incelenerek hazırlanan 09/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda raporunda takibe konu aidat alacağı döneminde davacının payına düşen genel gider tutarının toplam 1.824,94 TL olacağının tespit edildiği, raporun kooperatifin defter ve kayıtları üzerinden açıklayıcı ve denetime elverişli şekilde hazırlandığı, genel gider olarak tespit edilen bedelin kabul edilebileceği bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine, asıl davada İstinaf Kanun Yoluna başvuran davalının istinaf ettiği miktarın 2.083,46 TL (1.824,94 TL asıl alacak + 258,52 TL işlemiş faiz) olduğu nazara alındığında; davalı yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara; yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği sonuç ve kanaatiyle davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçelerinin HMK 352/1.b maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) ASIL DAVAYA YÖNELİK;
1- Asıl davanın davacısının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının asıl davanın davacısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- Asıl davanın davalılarının istinaf başvuru dilekçelerinin REDDİNE,
– Davalı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
B) BİRLEŞEN DAVAYA YÖNELİK;
1-Birleşen davanın davacısının istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
– Birleşen davanın davacısı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
2- Birleşen davanın davalılarının istinaf başvuru dilekçelerinin REDDİNE,
– Birleşen dosya davalıları tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,
C) Asıl ve birleşen dava ile ilgili yapılan istinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
D) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
E) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
F) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/06/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 352 ve 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.