Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1936 E. 2021/1965 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO :….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2020
NUMARASI : … Esas …. Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : … – (T.C. Kimlik No: …)
Mirasçıları :
1-… – (T.C Kimlik No: … )
2-… – (T.C Kimlik No: … )
3-… – (T.C Kimlik No: … )
4-… – (T.C Kimlik No: … )
5-… – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … &Av. … &Av. … & Av. … ….

DAVALI : …
VEKİLLERİ :Av. … & Av….
DAVALI/KISITLI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VASİ : … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
YAZIM TARİHİ : 01/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak davasında 05/02/2020 tarihinde tesis edilen karara ilişkin davacıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dava dosyasının dairemize geldiği anlaşılmakla üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirkete para yatırıldığını, davalı şirket temsilcileri tarafından para yatırılırken, davacının davalı şirkete ortak olacağı, yatırılan para karşılığında yüksek kazanç elde edeceği ve yatırdığı paranın istendiğinde kendisine iade edileceği konusunda davacıya güven telkin edildiğini, davalı holdingin grup şirketleri bünyesinde barındırdığını, davacının yatırdığı paraları geri istediğinde davalı şirketin ödeme yapmadığını, diğer davalının da davalı şirketin (ve birleşmeden önceki alt grup şirketlerin) (önceki) yöneticisi olduğunu, davalı şirket ile birlikte davacıya karşı sorumlu olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ile davacının davalı şirkete yatırdığı paralardan dolayı şimdilik, 57.929,37 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek, 3095 s. Kanun’un 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsinden açılacak vadeli hesaplara uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazı ile kesin hüküm itirazında bulunmuş ve davacının davalı şirket ortağı olduğunu da beyan ederek yargılama sırasında yürürlüğe giren 7194 s. Kanun’un 41. maddesi (3332 s. Kanun’un Geçici 4. maddesi) gereğince davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının Bilirkişi raporunda SPK Ek 1-b listesinde yazılı ve 04/11/1998 tarihinde davalı şirkete yatırıldığı bildirilen 93.342 Euro’luk alacağa ilişkin olarak, her iki davalı yönünden hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, bilirkişi raporunda SPK Ek 1-b listesinde yazılı ve 04/09/1998 tarihinde davalı şirkete yatırıldığı bildirilen 57.917 Euro’luk alacağa ilişkin olarak, davalılardan … Holding A.Ş. yönünden kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, davalılardan … yönünden ise, 3332 s. Kanun’un Geçici 4. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına, bilirkişi raporunda SPK Ek 1-c listesinde yazılı ve 15/03/2000 tarihinde davalı şirkete yatırıldığı bildirilen 10.225 Euro’luk alacağa ilişkin olarak, davalılardan … Holding A.Ş. yönünden kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, davalılardan … yönünden ise, hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddin karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;Bir mahkemede şekli anlamda kesinleşmiş olan bir hükmün başka bir davada maddi anlamda kesin hüküm teşkil edebilmesi konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu 303. maddesinin açıklık getirdiğini, yerel mahkemenin davayı kesin hüküm itirazı ile dava şartı yokluğundan reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 7194 sayılı kanunun 41. Maddesinin iptali için; Anayasanın 152 ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemseinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. Maddesine göre Anayasa Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı şirkete ortak olmadığının tespiti, kar payı alınması maksadıyla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya konu … İnşaat Tarım ve Sanayi İşletmeleri Ticaret A.Ş’nin ünvanının … Sanayi Ticaret ve Yatırım Holding A.Ş. olarak değiştirildiği, bilahare … Holding A.Ş.’ye devredilmesi suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği ve unvanının … Holding A.Ş. olarak değiştiği dosya kapsamından anlaşıldığı,
7194 sayılı yasanın 41. maddesiyle; 3332 sayılı yasaya “31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” şeklinde Geçici 4. madde eklenmiştir.
Sermaye Piyasası Kanunu
Madde 16 “(1) (Değişik birinci cümle: 28/11/2017-7061/109 md.) Payları borsada işlem gören ortaklıklar ile kitle fonlaması suretiyle halktan para toplayan ortaklıklar hariç olmak üzere pay sahibi sayısı beş yüzü aşan anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş sayılır. Bu ortaklıklar halka açık ortaklık hükümlerine de tabi olurlar. (2) Payları borsada işlem görmeyen anonim ortaklıklar, halka açık ortaklık statüsünü kazandıktan sonra en geç iki yıl içinde paylarının işlem görmesi için borsaya başvurmak zorundadırlar. Aksi durumda, Kurul, bu payların borsada işlem görmesi veya ortaklığın halka açık ortaklık statüsünden çıkarılması için, ortaklığın talebini aramaksızın gerekli kararları alır. (3)(Ek: 28/11/2017-7061/109 md.) (Değişik Cümle: 27/12/2018-7159/8 md.)….”
Öncelikle; yasal düzenlemenin taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kapsayıp kapsamadığı ve davalı şirketin yasal düzenlemede belirtilen şirketlerden olup olmadığı yönünden delillerin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı şirketin yasal düzenlemede verilen 31/12/2014 tarihinden önce, BIST (İMKB) yönetim kurulunun 23/10/2012 tarihli toplantısında ortaklığın paylarının halka arz edilmeksizin 2.ulusal pazarda 23/11/2012 tarihinden itibaren işlem görmesine karar verildiği ve 23/11/2012 tarihinden itibaren işlem görmeye başladığı mevcut delillerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacılar murisinin yatırım maksadı ile davalı şirkete para verdiğini, verilen para karşılığında kendisine “ortaklık durum belgesi” ve hisse senetleri verildiğini istenmesine rağmen parasının iade edilmediğini verdiği paranın faizi ile tahsilini, davalı tarafın ise; davacılar murisi tarafından davalı şirkete para verilmişse; şirkete ortak olmak maksadıyla verildiğini, kendisine verdiği para karşılığında nominal bedelli hisse senedi verildiğini, davacılar murisinin şirket pay sahibi olarak şirket kayıtlarına kaydedildiğini Anonim şirket olan davalının 6762 sayılı TK’nın 329 ve 405. maddelerindeki düzenleme gereğince kendi hisselerini temellük etmesinin ve bunun sonucu olarak yatırılan paranın iadesinin mümkün olmadığını aksinin kabulü durumunda ise; davanın süresinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler nazara alındığında; 7194 sayılı yasanın 41. maddesiyle, 3332 sayılı yasanın geçici 4. maddesinde getirilen düzenlemenin davacılar ile aynı konumda olan kişiler ile bu kanunda belirtilen şirketler arasında bu kanunda belirtilen uyuşmazlıkları gidermeye yönelik özel bir düzenleme olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık bu kanun kapsamında kaldığında usul ve esas yönünden değerlendirilme yapılmadan bu kanuna göre uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği, taraflar arasında görülmekte olan davanın 05/12/2019 tarihinde 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. madde kapsamında olduğu, bu nedenle; 7194 sayılı yasanın 41. maddesiyle 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, davacılar lehine davalı şirket aleyhine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesi gereğince maktu ücret-i vekalet taktirine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Yasal düzenleme gereğince davacıların istinaf talebinin KABULÜNE; Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2020 tarih …/…. Esas – …/… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde …’in Konya… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2019 gün ve…. E. …. K. sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara iadesine,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacılar tarafından yatırılan 148,60 TL başvurma harcının davalı şirketten alınarak …’in Konya… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2019 gün ve… E. … K. sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacılar alebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Başlangıçta yatırılan 2,974,40 TL peşin harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 2.915,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde …’in Konya …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2019 gün ve …. E. … K. sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 59,30 maktu karar harcı 221,80 TL keşif harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 295,31 TL posta, tebligat ve fotokopi gideri olmak üzere toplam 1.801,61 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak …’in Konya…. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2019 gün ve … E… K. sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara verilmesine,
4- 28/03/2017 tarihinde mükerrer olarak yatırılan 221,80 TL keşif harcının talep halinde …’in Konya…. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2019 gün ve …. E. …. K. sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara iadesine,
5-Davacılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL maktu ücreti vekaletin davalı şirketten alınarak …’in Konya …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2019 gün ve…. E. …. K. sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara verilmesine,
6-Davalı şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
D) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 30/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.Ç.