Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/165 E. 2022/1417 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … A.Ş
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … –
DAVA : Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
YAZIM TARİHİ : 04/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 02/07/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkiline ait … marka … model aracın 02.12.2016 tarihinde … nolu … Sigorta Poliçesi ile davalı … şirketince sigortalandığını, 16.01.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda pert oldğunu, kazadan sonra davalı şirket ile yapılan görüşmelerde zarar tazmini talebine ilişkin olarak hasar dosyasının oluşturulduğunu, ancak taleplerinin reddedildiğini, siigorta poliçesine göre hasarın teminat kapsamı içerisinde yer aldığını, olayda söz konusu şartın gerçekleşmediğini ve kaza tutanaklarıyla da bu hususun sabit olduğunu, hasarın teminat kapsamında olduğunu, davaya konu aracın davalı … firması tarafından ödemesi yapılacağından bahisle otoparka çektirildiğini, ancak şimdiye kadar davalı firma tarafından gerçekleştirilmek istenilen ödemelerin aracın piyasa rayiç değerlerinin çok altında teklif edildiğini, zararlarının karşılanmadığını belirterek; öncelikle davaya konu müvekkili firmaya ait … marka … model aracın bilirkişilerce piyasa rayiç bedelinin tespit edilmesine, 16.01.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davaya konu aracın “pert” olması nedeniyle, tespit edilecek piyasa rayiç bedelinin, zarar bedelinin … nolu … Sigorta Poliçesine dayalı olarak davalı … şirketince kaza tarihinden itibaren uygulanacak reeskont-avans faizi ile tazmin edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile taleplerini 30.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olduğundan reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere HMK 121. maddesine göre dava ile ilgili delillerin müvekkili şirkete tebliğ edilmesinin gerektiğini, hasar gören … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde dilekçe ekinde ibraz edilen poliçe ile sigortalı olduğunu, öncelikle davacının gerçek zararının belirlenmesinin gerektiğini, müvekkili tarafından dava konusu zararının karşılanmak istendiğini ancak davacının ödemeyi almayarak işbu davayı açtığını, davacının talebi üzerine müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını, yapılan inceleme neticesinde davacı tarafa ait aracın ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini, söz konusu aracın 16/02/2015 tarihinde 4.214 TL, 18/04/2014 tarihinde 11.763 TL hasar kaydının bulunduğunu, bu hasarlar dikkate alınarak piyasa araştırması ve ekspertiz incelemesine göre ağır hasarlı olan aracın piyasa değerinin 24.000-TL olduğunu, sovtajın ise 13.350-TL olduğunun tespit edildiğini, aracın davacı uhdesinde bırakılarak piyasa fiyatından sovtai fiyatı düşülerek 10.650.-TL davacıya ödenmek istendiğini, ancak davacının bu ödemeyi kabul etmeyerek haksız olarak işbu davayı açtığını, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebilebileceğini belirterek ; … Sigortası Genel Şartları gereğince davanın reddine, davacının davasının ispatı halinde; gerçek hasarın tespit edilmesi ile fahiş meblağdan açılan davanın reddine, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olarak kabulüne, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmile karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davaya konu … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin 16.750,00 TL, aracın hasarsız güncel değerinin 30.000,00 TL olduğu, hasar durumunun ağır olması nedeniyle onarımın ekonomik olmayacağı, aracın hasarlı şekliyle satışının uygun olduğu, TBK nın haksız fiile ilişkin hükümleri, Sigorta Genel Şartları ve poliçe kapsamı dikkate alınarak davanın kabulü ile; 30.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden, poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin feri nitelikteki taleplerinin reddine, dava konusu davalı … şirketine sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın davalı … şirketine bırakılmasına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kabulü ile; 30.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden, poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin feri nitelikteki taleplerinin reddine, dava konusu davalı … şirketine sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın davalı … şirketine bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının talebi üzerine 26.03.2018 tarihli bilirkişi raporu alındığını, taraflarınca bu bilirkişi raporuna itiraz edilmediğini, bu aşamadan sonra, bilirkişi raporunun çok üstünde tazminat miktarının taraflarına tebliğ edildiğini, icra emrinin ekindeki yerel mahkeme kararının taraflarına tebliğ edildiğini, kararın gerekçe kısmından taraflarının dahil edilmediği yargılama aşamalarının olduğunu, yeniden bilirkişi raporu alındığını, davanın ıslah edildiğini ve aleyhlerine haksız karar verildiğinin görüldüğünü, öncelikle yargılama aşamalarına taraflarının dahil edilmemesi, bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmemesi neden yeniden ikinci bir rapor alındığı hususu, davacının davayı ıslahı taleplerinin taraflarına bildirilmemesinin eksik incelemeye konu olup, usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar uyap kayıtlarında tebligatlar çıkarılmış gibi görünse de, tebligatlar çıkarılmadığını ve taraflarına tebliğ edilmediğini, bu husus PTT’nin sorgulama sayfasından yaptıkları araştırma ile sabit olduğunu, birbiri ile çelişen iki rapor olduğunu, neden bir tanesinin tercih edildiği de kararda izah edilmediğini, karşılıklı edimlere öncelik verildiğini, davaya konu …lu aracın sovtajı davacının uhdesinde bulunmasına ve aracın kayden ve fiilen devrinin yapılmamasına karşın yerel mahkemece, davacı tarafa araç bedelinin tamamının ödenmesine karar verdiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; … sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın Uyap kayıtları da dahil incelenmesi sonucunda ilk derece mahkemesince hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişi …’dan alınan bilirkişi raporunun ve davacının ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliği için tebligatların hazırlandığı, ancak bu tebligatların postaya verilmediği için davalı vekiline tebliğ edilmediği, davalı vekilinin duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkı”nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.
Dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişi …’dan alınan bilirkişi raporunun ve davacının ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliği edilmemesi davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliği, beyanda bulunması için süre verilmesi ve sunulan beyanlar değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmadığından davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2019 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 512,33‬ TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç