Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/163 E. 2020/137 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE… TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … Enerji Tarım Ürünleri ve Hayv. İth.İhr.Tic.San.Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
YAZIM TARİHİ : 03/02/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 31/10/2019 tarihinde tesis edilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında alacak verecek içeren ticari ilişki olmadığını, davalı tarafın kendisiyle ilgisi olmayan, kendi imzasını taşımayan ve kendisine ait olmayan bir bono ile daha önceki tarihte icra takibi başlattığını, araçlarını polis marifetiyle işyeri önünde bağlatarak trafikten men ettirdiğini, hesaplarına haciz koydurduğunu, gerek mesleki gerek şahsi olarak küçük düşürdüğünü, yasal sürede ilgili icra hukuk mahkemesinde imzaya itiraz edip dava açtığını, davalı tarafın kendisini arayarak parça parça senetler halinde 250.000,00 TL daha alacak iddiasında bulunduğunu, bunları da parça parça icra takibine koyarak haciz yapacağını ileri sürdüğünü, elinde bono olduğu iddiası ile kendisine baskı yapmalarından ötürü olası bir mağduriyetinin önlenmesi için borçlu olmadığının tespitine, bono veya bonoların iptaline, davalı tarafın açık kötüniyeti sebebi ile gerçekte var olmayan fakat talep ettikleri alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkil şirketin Konya … İcra Müdürlüğünün……… icra sayılı dosyası haricinde 250.000,00 TL’lik bono daha bulunduğunu iddia ederek iş bu davayı açtığını, ancak gerek Niğde … Asliye Hukuk Mahkemesi … esas gerek diğer davalarda gerekse açıklayacakları üzere müvekkili şirketin bu kadar alacağı olduğu yönünde herhangi bir iddiaları bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete borcunun toplamda 210.000 TL olduğunu, davacı tarafın bu miktarın 40.000 TL’si için Niğde …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, davacı tarafın ancak 170.000 TL’lik menfi tespit davası açabileceğini, ayrıca davacı tarafın müvekkil şirketin yetkilisi …’ın şahsına da 80.000 TL’lik borcunun bulunduğunu, davacı tarafın beraber çalıştığı Av. …’ın üzerini doldurduğu kendisinin imzaladığı bu bonoları bilmeme ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın reddine, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacı, kendisine verilen kesin süreye rağmen davanın dayanağını oluşturan bono ya da bonoların bilgilerini belirtmek suretiyle talep sonucunu açıklamadığı…” gerekçesiyle davanın HMK’nın 119/2 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlu olmadığını ve borç ilişkisinin bulunmadığının belirtilmiş olmasına rağmen davalı tarafça borca karine teşkil eden bir belge ibraz edilmemiş olduğunu, ispat külfetinin davacıda olduğunun yanlış değerlendirilmiş olduğunu, mahkemece istenilen hususlarda beyanlarda bulunulmadığı ifade edilmiş ise de; taraflarınca ara karara ilişkin beyan dilekçelerinde söz konusu senetlerin içerikleri ile beraber belirtilmiş olduğunu, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HKM’nun dava dilekçesinin içeriği başlıklı 119. maddesinin 1(ğ) fıkrası, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucunun yer alması gerektiğini, aynı maddenin 2. fıkrasında ise birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği, süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğini öngörmüştür.
Somut olayda, dava ve cevaba cevap dilekçesinin konu kısmında talep sonucunun davalı tarafa parça parça senetler halinde 250.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti, bonoların iptali, davalı tarafça icra takibi başlatılan Konya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibine konu 01/02/2017 tanzim ve 01/07/2017 vadeli 40.000,00 TL bedelli, 02/02/2017 tanzim 01/08/2017 vadeli 40.000,00 TL bedelli bonoların iptali olarak açıklandığı, davalı tarafça cevap dilekçesinde Konya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası haricinde 250.000,00 TL’lik bono daha bulunduğunu iddia ederek iş bu davayı açtığı, davalının; davacı tarafın müvekkili şirkete borcunun toplamda 210.000 TL olduğunu, davacı tarafın bu miktarın 40.000 TL’si için Niğde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, davacı tarafın ancak 170.000 TL’lik menfi tespit davası açabileceğini, ayrıca davacı tarafın müvekkil şirketin yetkilisi …’ın şahsına da 80.000 TL’lik borcunun bulunduğunu, davacı tarafın beraber çalıştığı Av. …’ın üzerini doldurduğu kendisinin imzaladığı bu bonoları bilmeme ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın reddine, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep edilmiş olup, bu haliyle davalı tarafça 170.000,00 TL alacaklı olduğu iddia edilmekle ilk derece mahkemesince HMK 130 ve devamı maddeleri uyarınca ön inceleme aşaması tamamlandığı anlaşılmıştır.

Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Menfi tespit davasında da anılan Yasa hükümlerindeki ispat yüküne ilişkin kuralın uygulanması gerekir. Buna göre, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davalıya düşer. Ancak bazı durumlarda ispat yükünün yer değiştirdiği ve borçluya geçtiği de görülmektedir.
Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı taraftadır. Zira hukuki ilişkinin varlığını iddia eden ve bundan dolayı alacaklı olduğunu ileri süren taraf davalı olduğu için TMK’nın 6. maddesi (HMK. md. 190) uyarınca ispat külfeti davalı alacaklıdadır. Kuşkusuz bu kuralın uygulanabilmesi için davacı borçlunun dava konusu hukuki ilişkiyi inkar etmesi ve borcun hiç doğmadığını ileri sürmesi gerekmektedir.
Menfi tespit davasını açan borçlu, kendisinden talep edilen alacağın ve bunun dayandığı hukuki ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip başka bir nedenle aradaki hukuki ilişkinin geçersiz olduğunu ya da sona erdiğini ileri sürmüş ise bu takdirde ispat yükü davacı borçluya düşer. Buna göre; davalı taraf davacıdan 170.000,00 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğine göre bu iddiasını HMK 200 vd. Maddeleri gereğince ispatlaması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulü ile; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının davacıdan 170.000,00 TL alacaklı olup olmadığına ilişkin tarafların esasla ilgili delillerin toplanmasından sonra değerlendirme yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2019 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır