Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1608 E. 2022/1046 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNANLAR :
:
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
YAZIM TARİHİ : 23/06/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 05/03/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına kayıtlı .. plakalı kamyonet tipi 2012 model … modelli aracın, 07/11/2018 tarihinde maliki ve sürücüsü …’a ait … plakalı araç ile çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen yaralamalı trafik kazası neticesinde müvekkiline ait aracın ağır hasar aldığını, müvekkiline ait aracın … poliçe numarası ile davalı sigorta şirketi tarafından pert kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirket söz konusu aracını ticari işlerinin yürütümü için kullandığını, müvekkilinin aracının tamiri için … yetkili servisi tarafından 19.571,14 TL parça ücreti 5.500,00 TL + KDV işçilik ücreti çıkartıldığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracının perte ayrılması ve kaza tarihindeki rayiç değerinin ödenmesi hususunda davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak başvurularına sigorta şirketi tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, bu nedenlerle meydana gelen kaza neticesinde müvekkile ait … plakalı aracın tamirinin imkansızlığı veya tamiri için gerekli masrafın poliçede kararlaştırılan aracın rayiç değerinin % 60’ını aşması nedeniyle aracın perte ayrılarak poliçede kararlaştırılan rayiç değerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalıya başvuru tarihi olan 28/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra davacı vekili 22/01/2020 tarihli dava değeri artırım dilekçesi ile dava değerinin 16.983,00 TL’ye artırılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; açılan dava mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup, davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısı davacı ….nin … plaka numaralı araçtaki menfaatini, 10/04/2018 tanzim tarihli, 10/04/2018-10/04/2019 başlangıç ve bitiş tarihli, … nolu “Pert Kasko Sigorta Poliçesi, Dar Kasko” ile sigortaladığını, dava dilekçesinde 19.571,14 TL parça ücreti ve 5.500 TL işçilik çıkartıldığı yönündeki iddianın kabul edilemez olduğunu, gerçek hasar araç rayiç değerinin çok altında olduğunu, aracın rayiç değerinin %60ını aşmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Davacı taraf dava dilekçesiyle, davacıya ait … plakalı ticari aracın , aracın kaskolu olduğunu, aracın kaza yaptığını, ancak davalı sigorta şirketinin davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, aracın pert olduğundan bahisle tazminat dilemiştir. Davalı taraf davacının rehin nedeniyle aktif husumeti olmadığını, ilgili hasarın mevcut poliçenin dar kasko olması sebebiyle teminat dışı olduğunu, davalının çeşitli yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkememiz dosya kapsamında keşif icra etmiş, hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır. Dava konusu uyuşmazlık kaza nedeniyle oluşan hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı noktasındadır. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kasko poliçesinin incelenmesinde dar kasko poliçesi düzenlendiği, aracın KDV hariç onarım bedelinin aracın kaza tarihindeki değerinin %60’ını geçmesi halinde ödeme yapılacağı konusunda anlaşıldığı görülmüştür. Mahkememiz dosya kapsamında keşif icra etmiş keşif sonucunda bilirkişice sonulan rapor kasko poliçesine uygun olarak düzenlendiği, ve aracın KDV hariç onarım bedelinin aracın kaza tarihindeki değerinin %60’ını geçtiği anlaşılmakla davacı taraf ödeme yapması gerektiği ve davacının 16.983,00 TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının aracı yargılama sırasında devrettiği anlaşılmakla mevcut haliyle rehin kaldırıldığından aktif husumeti bulunmaktadır. Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1427/2 maddesi hükmü uyarınca, sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446.maddeye göre yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olur.” Bu durumda davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihin ilgili yasa hükümleri gereğince tespiti ile bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Anılan durum dikkate alınarak faiz tarihi 15.02.2019 olarak ve işin ticari iş olması gereği avans faize hükmedilmiştir.” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, 16.983,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa 15/02/2019 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu edilen araç dava sırasında üçüncü kişiye devredildiği için davacı tarafın artık aktif dava ehliyeti bulunmadığını, kaldı ki, söz konusu devir nedeniyle davacının uğradığı zarar giderilmiş ise, iş bu dava davacı açısından konusuz kaldığını, sigorta poliçesinin niteliği gereği talep sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, mahkeme bu yöndeki taleplerini dikkate almadığını, bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin aksine, sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarı “dar kasko sigorta poliçesi” “tam hasar (pert ) özel şart notu”na ilişkin, “Aracın tam hasarlı sayılması için, çalınmış ve süresi içerisinde bulunamamış olması veya katma değer vergisi (KDV) hariç onarım masraflarının, sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerinin %60’ını(yüzde altmışını) aştığının eksper raporu ile tespit edilmesi gerekmektedir. Onarım masraflarının bu oranın altında kalması halinde araç kısmi hasarlı kabul edilir ve bu poliçe kapsamında herhangi bir tazminat ödenmez.” hükmünde düzenlenen şartı karşılamadığını, yani araçtaki hasar miktarı, aracın kaza tarihindeki rayiç değerinin %60’ını geçmeyeceğini, dosyaya ibraz ettikleri ekspertiz raporunda bu hususun ispatlı olduğunu, bu nedenle de davacı tarafın talepleri sigorta teminatı dışında olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu,
hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen işçilik ücretleri ve parça bedellerinden ekspertiz raporunda uygulanan %15 oranında iskonto uygulanmamasının hukuka aykırı olduğunu, raporla belirlenen parça bedelleri ile işçilik ücretleri her ne kadar dosyaya ibraz edilen ekspertiz raporu ile uyumlu olsa da bilirkişi raporunda belirlenen işçilik ücretleri ile parça bedelleri üzerinden %15 oranında iskonto yapılmadan poliçede düzenlenen şartın gerçekleştiğinin değerlendirilmesi hukuka aykırı olduğunu, davacı beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve bu husus ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmediğini, gerekçeli kararın (II) yargılamada toplanan deliller başlıklı kısmında son paragrafta belirtilen raporun dava konusu ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, kararda bahsi geçen rapor destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğunu, hangi raporun hükme esas alındığı ve karar verildiğinin belli olmadığını, kararı bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kasko sigortasına dayalı alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının, kendisine ait, 10/04/2018 düzenleme tarihli “Pert Kasko Sigorta Poliçesi” ile davalı sigorta şirketine sigorta ettirilen … plakalı aracının … plakalı araç ile kazası nedeniyle hasarlandığı, kaza tespit tutanağından karşı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacı aracının onarımı için yetkili serviste 19.571,14 TL parça ücreti, 5.500,00 TL +KDV işçilik ücreti çıkarıldığı, onarım bedelinin aracın değerinin %60’ını aştığı bu nedenle aracın perte çıkarılması gerektiğini, bu kapsamda davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, davalı tarafça başvuruya cevap verilmediğini, beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL kasko araç hasarı teminatının başvuru tarihi olan 28/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalının ise, araç üzerinde ….’nin rehni bulunduğu, davacının aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı, talep edilen tazminatın, kasko poliçesi dışında kaldığı, davacının beyan yükümlüğüne aykırı davrandığı, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 10/04/2018 düzenleme tarihli “Pert Kasko Sigorta Poliçesi”nin “Tam Hasar (Pert) Özel Şart Notu” maddesinde, “Aracın tam hasarlı sayılabilmesi için çalınmış olması ve süresi içerisinde bulunamamış olması veya KDV hariç onarım masraflarının, sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerinin %60’ını aştığının eksper raporu ile tespit edilmesi gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Aracın tescil kaydında …. Lehine rehin kadı bulunduğu, dain’i mürtehinin 29/07/2019 tarihli mahkeme sunulan yazısında, “açılan davaya kayıtsız şartsız muvafakat edildiğinin” bildirildiği, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu, anlaşılmıştır.
Sigortalı araçta kaza neticesinde meydana gelen hasar nedeniyle davalı sigorta şirketince … numaralı hasar dosyası açıldığı, 09/11/2018 tarihli eksper raporunda, aracın 2. El değerinin 35.000,00 TL olarak belirlendiği, onarım için yedek parça değeri 16.585,71 TL (%15 iskonto ile 14.097,85 TL), onarım işçilik tutarı 6.240,00 TL (%15 iskonto ile 5.304,00 TL) olarak tespit edildiği, bu durumda toplam onarım bedeli 22.825,71 TL, %15 iskontolu toplam onarım bedeli ise 19.401,85 TL olduğu, eksperce belirlenen araç değerine göre, iskonto yapılmadan belirlenen onarım bedelinin, aracın 2. El değerinin %60’ını aştığı ancak iskontolu belirlenen onarım bedelinin ise araç değerinin %60’ını aşmadığının anlaşıldığı,
Türkiye Sigorta Birliği’nin 12/04/2019 tarihli yazı cevabında, dava konusu araç ile aynı marka, model aracın Kasım 2018 kasko değerinin 38.368 TL olduğunun bildirildiği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 03/04/2019 tarihli yazı cevabında, dava konusu aracın 18.08.2014 tarihinde çarpışma ve 19.09.2013 tarihinde çarpma kaydı olduğunun bildirildiği, 18.08.2014 tarihli kazaya ilişkin 520,18 TL hasar onarımı yapıldığı, diğer kazaya ilişkin bilgi bulunmadığı, Mahkemece Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişinden alınan 21/11/2019 tarihli raporda, araç değeri olarak 33.483,00 TL; aracın onarımı için yedek parça ve işçilik bedeli olarak toplam 22.825,71 TL (eksper raporunda iskotosuz onarım bedeli ile aynı miktar) belirlendiği, dava konusu aracın onarımın mümkün olduğu, ancak hasar durumunun ağır olması nedeniyle onarımın ekonomik olmayacağı, hasarlı şekli satılmasının (pert edilmesinin) uygun olacağı, kaza tarihi itibariyle toplam hasar miktarının 16.983,00 TL olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği, rapora karşı davalı sigorta vekilinin itiraz dilekçesinde iskonto yapılmamış olmasının doğru olmadığı itirazının ileri sürüldüğü, Dava konusu aracın, Konya … Noterliğinin 24.042020 tarih … yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile davacı tarafından, 38.000,00 TL bedelle satışının yapıldığı, İlk derece mahkemesince bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulüne, karar verildiği, anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesi gereği, onarım bedelinin, aracın 2. El değerinin %60’ını geçmesi halinde, aracın perte çıkarılacağı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta, uyuşmazlık esas itibariyle, aracın kaza tarihindeki 2. El değeri, onarım bedeli ile yedek parça bedeline ve işçilik ücretine %15 iskonto uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
10/04/2018 düzenleme tarihli “Pert Kasko Sigorta Poliçesi”nin “Rayiç Bedel Belirleme Yöntemi” başlık 9. Maddesinde araç değerinin, hasar tespitinin yapan eksper tarafından hangi şekilde belirleneceği düzenlenmiş olup, bu yönteme göre yapılan değerlendirmede sigorta eksperince, davalı sigorta şirketince de kabul edilen 35.000,00 TL araç bedelinin belirlendiği, ancak sigorta eksperinin onarım yedek parça bedelinden ve işçilik ücretinden %15 iskonto yaptığı, mahkemece görevlendirilen bilirkişinin ise iskontosuz olarak toplam onarım bedeli belirlediği, o halde, onarım bedeline iskonto uygulanıp uygulanmayacağının öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiği, Kasko poliçesinin “Tam Hasar (pert) Özel şart Notu” başlığı altında “Sigorta ettiren ve sigortacı, sigortalanan aracın onarım maliyetinin, sigortacının ilgili markadaki orjinal yedek parça tedarik iskontoları eksper tarafından tespit edilen anlaşmalı özel servislerdeki işçilik maliyetleri, üzerinden hesaplaması hususunda mutabık kalmışlardır.” şeklinde yapılan düzenleme gereğince yedek parça tedarikinde iskonto uygulanacağı belirtilmiş ise de; düzenlemede, uygulanacak iskontonun oranı belirtilmediği gibi mutlak surette iskonto uygulanacağı anlamının çıkmayacağı, davalı sigorta şirketinin de itiraz etmediği sigorta eksperince hazırlanan raporda aracın 2. El eğerinin 35.000,00 TL olarak belirlendiği, bu değer dikkate alındığında dahi, sigorta eksperinin iskontosuz belirlediği onarım bedeli ve bilirkişi raporunda tespit edilen 22.825,71 TL’nin, aracın kaza tarihindeki 2. el değerinin %60’ını geçtiği, bu nedenle kasko poliçesi gereği, pert sayılması gerektiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 1.160,10 TL harçtan peşin alınan 290,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 870,07 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/06/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

M.Y.