Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1601 E. 2022/1044 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
YAZIM TARİHİ : 23/06/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 23/01/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma yurt içi yük ve eşya taşımacılığı yapmakta olduğunu, müvekkil firmaya ait … plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı … plakalı dorse sürücüsü … sevk ve idaresinde iken 13/12/2018 günü, saat: 12;30 sularında Adana ili sınırları içerisinde bulunan Tekir’den Pozantı’ya doğru gelirken aracın elektrik aksamındaki şase nedeniyle … plaka sayılı çekici komple yanmış ve kullanılamaz hale geldiğini, … plaka sayılı araç, 03/03/2018 kasko başlangıç ve 03/03/2019 bitiş nezdinde kasko sigortalı olup, davalı … olay gerçekliği ile bağdaşmayan ve hukuki olmayan gerekçeler ile … plakalı aracın tamamen yanması, kullanılamaz hale gelmesi ve dolasıyla pert olması nedeniyle araç hasar bedelini müvekkil firmaya ödemediğini, müvekkil firmanın aracı 170.366,00 TL’ye aldığını, müvekkil firmanın alımına ilişkin satış sözleşmesi de sunulacağını, araç bedeli bu rakamdan da yüksek olduğunu, … Büyükşehir Belediyle Başkanlığının 19/12/2018 tarihli ”Yangın raporuna” göre yangının muhtemelen seyir halindeki aracın motor kısmında bulunan elektrik kablolarının şase yapması sonucu yangın başladığını, yangında müvekkil firmanın ve sürücüsünün herhangi bir dahlinin olmadığının yangın raporu ile sabit olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL, araç hasar tazminatının davalı sigorta şirketine müracaat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı araç Şirketimiz nezdinde … poliçe numaralı 01.03.2018/2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, şirketleri nezdinde araç hasarı olarak … no’lu hasar dosyası açıldığını, davacı tarafından aracında meydana geldiği iddia olunan araç hasarı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, araç hasarının teminat dışı olduğunu, aracın maruz kaldığı ve araçtaki zarar nedeninin sigortacıya bildirilmediğini, zarar oluşturan nedenin farklılaştırıldığı dikkate alındığında TTK maddelerinden oluşturulan Motorlu Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları içeriğinde bulunan maddelerden olmadığını, sigorta poliçesinde yukarıda sayılmayan ve bu Genel Şartlarda teminat dışında kalan zararlar arasında düzenlenmeyen rizikolar için de ek sözleşme ile teminat sağlanabilir maddeleri aracın mevcut kasko sigorta poliçesi teminat kapsamına dahil edilmediğinin görüldüğünü, bu sebeple ekte sundukları bilirkişi raporunda da ayrıntılı izah edildiği üzere, araçta oluşan hasar teminat kapsamında olmadığını, bu nedenlerle aleyhe davanın reddine, davacının davasının ispatı halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “… Somut olayda aracın sebebi kesin olarak belli olmayan sebepten dolayı motor arızasından kaynaklı olarak öncelikli olarak motor kısmından başlayan yangın sebebiyle aracın çoğu kısmının yandığı sabittir. Mahkememizce karar verilmesi gereken husus anılan yangının nedeniyle kasko poliçesi kapsamına girip girmediği noktasındadır. Mahkememiz bu hususu ayrıntılı olarak değerlendirme yapacaktır.
Kasko sigortasının kapsamı, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesinde genel olarak; A.1.c maddesinde ise ayrı bir bent halinde ve yanmanın nedenine ilişkin bir koşul öngörülmeden 1.bentteki koşullardan bağımsız olarak teminat kapsamında olduğu düzenlenmiştir. Teminat dışında kalan zararlar da A.5 maddesinde sayılmıştır. Genel Şartların 5.7 nci maddesinde yağsızlık, susuzluk, donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararların teminat dışı olduğu belirtilmiştir. Yine Genel Şartların 5.8 nci maddesinde sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça, taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızaların, kırılmaların ve lastiklerde meydana gelen zararların teminat dışı olduğu açıklanmıştır. Ancak, bu durum, zararın meydana geldiği mekanik, elektrik ve elektronik aksamıyla sınırlı olup, bu zararların kendisi teminat dışı tutulmuştur. Davalının savunduğu şekilde yangının bu aksamdan kaynaklandığı düşünülse dahi, bu aksamın neden olduğu hasar, teminat içinde kalan yangın olayı ile sonuçlanmış ise rizikonun teminat içerisinde kaldığının kabulü gerekir. (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/10390 E.2014/16848 K. sayılı 2009/11 E.2009/1284 K. Sayılı ilamları bulunmaktadır.)
Anılan değerlendirmeler uyarınca dava konusu hasar teminat kapsamında olduğundan davanın kabulüne ….” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda poliçe ve genel şartlar uyarınca teminat dışı olduğu halde mahkemece yetersiz ve hatalı bir incelemeyle davanın kabulünün hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda piston kırılmasının yağsızlık ve bakımsızlık sebebiyle olduğunun belirtildiğinden davaya konu hasarın genel şartlar uyarınca açıkça teminat kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakla davanın reddini talep ettiklerini, yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken yetersiz ve eksik kalmış yargılamanın yeni bir bilirkişi raporu alınmadan nihayete erdirilmesinin bozma sebebi olduğunu, sigortalının üzerine düşen bildirim yükümlüğünün yerine getirilmediğini belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; kasko sözleşmesine dayalı tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı şirket adına kayıtlı davalı sigorta şirketine 01/03/2018 düzenleme tarihli genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalı dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı dorsenin seyir halindeyken 13/12/2018 tarihinde elektrik aksamında şase nedeniyle yandığı, davalı sigorta şirketi tarafından alınan 14/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda, sigortalının poliçe maddeleri ile örtüşen beyan ve yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğu, rizikonun gerçekleşme şekli ve nedeninin değiştirildiği, yapılan değişikliğin sigortacıdan saklanmış olduğu kanaati doğrultusunda, davacıya ödeme yapılmayacağının bildirildiği, görülmüştür.
İtfaiye tarafından tutulan yangın raporunda, “Yangının muhtemelen; seyir halindeki aracın motor kısmında bulunan elektrik kablolarının şase yapması sonucu yangının başladığı ve etrafa sirayet ettiği kanaatine varılmıştır. Ancak, kesin çıkış sebebinin tespiti için olay yerinin bilirkişilerce incelenmesi” kanaatine varıldığı şeklinde tespitte bulunulduğu, olaydan sonra ifadesi alınan çekici sürücüsünün benzer şekilde ifade verdiği, mahkemece Makine Yüksek Mühendisi …’dan alınan 29/11/2019 tarihli raporda,” çekicide meydana gelen yanma olayının elektriksel bir kısa devre olmadığı, aracın motor aksamının yatak sarması neticesi piston kırılması ve hasarlanan motoru bloğundan dışarı motordaki yağın vb dışarı sızması sonucu meydana geldiğinin anlaşıldığı” yönünde rapor verdiği anlaşılmıştır.
Mahkemece “zararın meydana geldiği mekanik, elektrik ve elektronik aksamıyla sınırlı olup, bu zararların kendisi teminat dışı tutulmuştur. Davalının savunduğu şekilde yangının bu aksamdan kaynaklandığı düşünülse dahi, bu aksamın neden olduğu hasar, teminat içinde kalan yangın olayı ile sonuçlanmış ise rizikonun teminat içerisinde kaldığının kabulü gerekir. (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/10390 E.2014/16848 K. sayılı 2009/11 E.2009/1284 K. Sayılı ilamları bulunmaktadır.)” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin, mahkemece yetersiz ve hatalı gerekçe ise karar verildiği, meydana gelen zararın, sigorta teminatı kapsamında olmadığı sebebine dayalı istinaf talebinde bulunduğu, anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yapılan genişletilmiş kasko sigortası, Ana teminatlar başlığı altında “yanma” teminat kapsamına alınmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları
,
A. Sigortanın kapsamı
A.1. Sigortanın konusu:
….d)Aracın yanması,
Genişletilmiş Kasko: Yukarıdaki teminat gruplarının tamamı ve bu genel şartlarda ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek risklerden bir kısmı için teminatın verildiği üründür.
A.4. Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Zararlar:
4.14.Yağsızlık, susuzluk, donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararlar, düzenlemesini içerdiği,
Davalı sigorta şirketince sunulan kasko poliçesinini genişletilmiş kasko poliçesi olduğu, ek sözleşme bulunmadığı, poliçede teminat kapsamına alınan riskler arasında “yangın” riskinin de gösterildiği, yangının neyden kaynaklı olacağına yönelik bir sınırlama, belirleme veya istisna getirilmediği,
Davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da, aracın piston kırılması sonucu yağ sızdırdığı ve yanma olayının bu şekilde meydana geldiği, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları
, A.4.14.maddesinde düzenlene Yağsızlık, susuzluk, donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararlardan ancak ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebileceği, davacı sigortalı ile yapılan kasko poliçesinde ise ek sözleşme ile belirtilen zararların teminat kapsamına alınmadığı sebebinin ileri sürülmüştür.
01/03/2013 yürürlük tarihli Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları
, Teminat Dışında Kalan Zararlar başlıklı A.5.maddesinde, yangın zararına ilişkin bir düzenleme, istisna bulunmamaktadır.
Anlatılan nedenlerle, kasko poliçesinde yangın zararının teminat kapsamında olduğu, gerek kasko poliçesinde gerekse Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları
nda, yangının kaynağı hakkında teminat kapsamı dışında tutulmasına ilişkin bir istisna getirilmediği, yangının itfaiye yangın raporunda belirtildiği şekilde elektrik kablosundan çıkmış olması ile bilirkişi raporunda belirtilen yağ sızması neticesi çıkmış olması arasında davalı sigortacının yükümlüğüne etki edecek bir sebep olmadığından, ilk derece mahkemesince verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 8.074,58 TL harçtan peşin alınan 2.018,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.055,93 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince tebliğ işlemlerinin dairemizce yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 21/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

M.Y.