Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … .. (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE . TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 13/03/2020
NUMARASI : …/.. Esas – …/… Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI : …. Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …- … Selçuklu/ KONYA
DAVALI : …. …- (T.C. Kimlik No: ….)
…. Gaziemir/ İZMİR
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
YAZIM TARİHİ : 14/09/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye . Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 13/03/2020 tarihinde tesis edilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın bildirilen bonolara dayalı olarak davalı borçludan alacaklı olup, söz konusu alacak ile ilgili olarak dava konusu alacağa dayanak bonoların vade tarihinin geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar davalı borçlu tarafından ödenmediğini, arabuluculuk görüşmesi yapıldığını anlaşmanın sağlanamadığını, dava konusu 36.400,00 TL bono bedelinin vade tarihinden (TTK.m. 778/1-d, 725/1-b) tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi, toplam bono tutarının %0,3 oranında komisyonu ve protesto masrafı ile birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın görev yönünden usulden reddine ilişkin karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; istinaf kararının tebliğ tarihinden sonraki yasal iki haftalık süre içerisinde tarafların dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi taleplerinin olmadığı anlaşıldığından HMK’nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL’den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyası içerisinde mevcut bulunan 20/03/2019 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağında arabuluculuk toplantısına müvekkili bankayı vekaleten taraflarınca iştirak edildiğini, davalının toplantıya katılmadığını, bu nedenle toplantının sona erdiğini, arabuluculuk ücretinin de bir yargılama gideri olduğunu, bu yargılama giderinden toplantıya katılmayan davalının sorumlu tutulması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak arabuluculuk görüşmelerinden dolayı yapılan yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davanın açılmamış sayılmasına dair ek karara ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A-11 maddesinde; “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünün, 18/A-13 maddesinde; “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.”, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. maddesinde “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” hükmünün yer aldığı, davacı tarafın davalı aleyhine açılan alacak davasında ilk derece mahkemesince 02/07/2019 tarihinde mahkemenin görevsiz olduğunun tespiti ile görev yönünden usulden reddine ve dosyanın görevli ve yetkili Konya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, bu karara yönelik istinaf talebinin dairemizin 16/01/2020 tarihli kararıyla esastan reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince 13/03/2020 tarihinde tarafların süresi içinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi hususunda talepleri olmadığından HMK’nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve arabuluculuk kanunu uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verildiği, arabuluculuk tutanağının incelenmesinde davalıya çıkarılan davet mektubunun bila geri döndüğü, yine başvuru formunda bildirilen telefon numarası arandığında operatörün böyle bir numara bulunmadığını bildirdiği, arabuluculuk görüşmeleri için davalıya ulaşılamadığı, bu nedenle davalının mazeretsiz olarak toplantıya katılmama durumundan bahsedilemeyeceğinden 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 ve 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince arabuluculuk ücretinden davacının sorumlu olacağı, bu nedenle ilk derece mahkemesi ek kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/09/2020 tarihinde oyçokluğu ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …. Üye …. Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
muhalif
MUHALEFET ŞERHİ: Dava dilekçesine ekli olarak sunulan Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı incelendiğinde; Arabuluculuk Merkezi tarafından teyit edilen ve dava dosyası üzerinde de yapılan kontrolde davalının Mernis adresine davet mektubunun gönderildiği, davetiyenin adresin doğru olmadığı belirtilerek iade edildiği, bilahare başvuru formunda davalının kullandığı bildirilen …. numaralı telefonun arandığı ve operatör tarafından böyle bir numara bulunmadığı belirtilmesi üzerine arabuluculuk faaliyetinin uyuşmazlıkla sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda arabulucunun 7201 sayılı tebligat kanunundaki usullere göre tebligat yapılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığından arabulucunun; arabuluculuk merkezi tarafından teyit edilen ve sistem üzerinden de yapılan kontrolde doğrulanan davalıya ait Mernis adresine gönderilen davetiyenin yasal olmayan “adres doğru olmadığından” gerekçeyle iadesi durumunda; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11 ve 13. bendleri gereğince arabuluculuk tarifesinin 1. Kısım 2/a maddesinin aa bendi gereğince Adalet Bakanlığınca ödenecek olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin mernis adresinde bulunmayan ve geçerli bir mazeret bildirmeyen davalıdan alınması gerektiği kanaati ile değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
Başkan …
e-imzalıdır