Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1515 E. 2021/1341 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
YAZIM TARİHİ : 10/06/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olmadığının tespiti ve alacak davasında 23/12/2019 tarihinde tesis edilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızından SPK’ ya ve yasal mevzuatlara aykırı usulsüz bir şekilde paralar topladığını, bu kapsamda davacının da davalı şirkete para verdiğini, verilen paranın müvekkili tarafından defalarca istenmesine rağmen, davalı her seferinde iadeyi ileri bir tarihe ertelediği, davalı şirket yetkililerinin Türk Ticaret Kanunu, Bankacılık Kanunu, Sermaye Piyasası ve sair kanun hükümlerini ihlal ettiklerini, bu konuda şirket yetkilileri hakkında ceza davaları açıldığını, bu nedenlerle taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı tarafa verilen 10.000,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının oyalama iddiasının basmakalıp olduğu, makul ve inandırıcı delillerle ispatının gerektiği, 20 yıl boyunca oyalanmış olabileceğinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, belirtilen basın açıklamalarından da anlaşılacağı üzere dava açılmasına engel bir vaatte bulunulmadığını, davacının elindeki hisse senetlerini 13/05/2016 tarihinde İMKB’ye kote ettirdiğini, buda ortaklık iradesini gösterdiğini, müvekkili şirket yöneticileri aleyhine açılan ceza davalarının bir kısmının zamanaşımına uğradığını, bir kısmında ise beraat ettiklerini, gerek mülga 818 sayılı BK’nın 60 ve gerekse merri 6089 sayılı TBK’nun 82/f.1 maddesi gereğince zamanaşımı talebinde bulunarak davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; işbu dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 7194 sayılı yasanın 41. maddesiyle 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. maddesinin, Anayasanın 2, 5, 10, 13, 35, 36, 125, 136 ve 138 maddelerine aykırı olduğunu, ilgili düzenlemenin yargıyı bertaraf ettiğini, Anayasamızda belirtilen hukuki güvenlik, belirlilik, eşitlik ilkelerine aykırı olup, hak arama özgürlüğünü ortadan kaldırdığını, AİHM kararlarında da davanın taraflarından birini, diğerine nazaran önemli ölçüde avantajlı hale getiren kanuni düzenlemeler yapılmasının silahların eşitliği ilkesiyle, yargılamanın hakkaniyete uygun yürütülmesi kurallarına aykırı olduğunun belirtildiğinden bahisle, Anayasa Mahkemesi kararının beklenmeden acele karar verildiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın esası incelenmeden kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini istinaf ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirket ortağı olmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de davacı vekilinin 07/05/2021 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği, konu nizanın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri türden olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde istinaftan feragate ilişkin özel bir kısım bulunduğu ve dosyanın henüz karara bağlanmadığı anlaşıldığından; HMK’nın 349/2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin feragat nedeni ile REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 10/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır