Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1271 E. 2022/1969 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av…. – …

DAVALILAR : 1-… – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
: 2-… -(T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
YAZIM TARİHİ : 24/11/2022
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 12/02/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin 2015 yılında … projesi kapsamında devlet desteği alarak canlı büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve süt üreticiliği işi yapmaya karar verdiğini, bu proje kapsamında dava dışı … şirketi ile 12/12/2015 tarihli yapım işleri tedarik sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre müvekkilinin … çiftliği adlı yatırımının yani kurulacak olan tesisin binasının yapımını … şirketinin üstleneceğini müvekkilinin ise adı geçen … şirketine 2.123.415,40 TL para ödeyeceğini, müvekkilinin 14/12/2015 tarihinde 500.000 TL, 16/12/2015 tarihinde 350.000 TL 21/12/2015 tarihinde 320.000 TL 25/12/2015 tarihinde 280.000 TL 29/12/2015 tarihinde 412.000 TL 05/08/2016 tarihinde 261.415,40 TL olmak üzere toplamda 2.123.415,40 TL olarak ödendiğini, dava dışı … Mimarlığın 03/08/2016 tarihli … seri nolu 2.123.415,40 TL bedelli faturayı müvekkili adına düzenleyerek kapalı fatura olarak kestiğini ve müvekkiline tevdi ettiğini, … şirketinin ortağı … ve Şirket dışı … olduğunu, müvekkilinin … projesi kapsamında sözleşme teminat bedeli olarak şirket müdürü …’e boş senet verdiğini, bu senet üzerine müvekkilinin yalnızca adını yazdığını imzasını attığını, müvekkilinin dava dışı bu şirkete olan borcunu ödeyip bitirdikten sonra senedi iade istediğini fakat şirket müdürü …’in senedi yırtıp attık artık sorun olmaz dediğini ve senedi müvekkiline iade etmediğini fakat senedin 15/09/2016 düzenlenme tarihli, 30/05/2018 vade tarihli ve 45.000,00 TL olarak yazıldığını ve tahsili için … Bankası … Şubesi’ne tevdi edildiğini, müvekkilinin ise senedin yırtılmadığından ve işleme konulduğundan bankanın kendisini araması üzerine haberdar olduğunu, dava konusu 15/09/2016 düzenlenme tarihli 30/05/2018 vade tarihli ve 45.000,00 TL bedelli senede istinaden müvekkilinin bir borcunun bulunmadığını, davalıların iş bu senede dayanarak müvekkilinden herhangi bir hak ve alacak iddia edemeyeceklerini, davalı …’in haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlediği ve usulen ciroladığı senedi diğer davalı …’e teslim ettiğini, dava konusu senedin aslı üzerinde yer alan yazılara ilişkin yazı incelemesi yapılmasını ve müvekkilinin yazısı ile karşılaştırılması halinde bu durumun sabit olacağını, davalıların usule aykırı olarak senedi işleme koyarak haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, müvekkilinin 15/09/2016 düzenlenme tarihli, 30/05/2018 vade tarihli ve 45.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek müvekkilinin söz konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalılar aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bilmediğini beyan ederek açılan davanın müvekkili açısından reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müddeinin iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, davacının gerek teminat iddiası gerekse bononun anlaşmaya aykırı olduğu iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı vekili Müvekkili … ‘nin 2015 yılında … projesi kapsamında devlet desteği alarak canlı büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve süt üreticiliği işi yapmaya karar verdiğini, bu proje kapsamında dava dışı … şirketi ile 12/12/2015 tarihli yapım işleri tedarik sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre müvekkilinin … çiftliği adlı yatırımının yani kurulacak olan tesisin binasının yapımını … şirketinin üstleneceğini müvekkilinin ise adı geçen … şirketine 2.123.415,40 TL para ödeyeceğini, müvekkilinin 14/12/2015 tarihinde 500.000 TL, 16/12/2015 tarihinde 350.000 TL 21/12/2015 tarihinde 320.000 TL 25/12/2015 tarihinde 280.000 TL 29/12/2015 tarihinde 412.000 TL 05/08/2016 tarihinde 261.415,40 TL olmak üzere toplamda 2.123.415,40 TL olarak ödendiğini, dava dışı … Mimarlığın 03/08/2016 tarihli … seri nolu 2.123.415,40 TL bedelli faturayı müvekkili adına düzenleyerek kapalı fatura olarak kestiğini ve müvekkiline tevdi ettiğini, … şirketinin ortağı … ve Şirket dışı … olduğunu, müvekkilinin … projesi kapsamında sözleşme teminat bedeli olarak şirket müdürü …’e boş senet verdiğini, bu senet üzerine müvekkilinin yalnızca adını yazdığını imzasını attığını, müvekkilinin dava dışı bu şirkete olan borcunu ödeyip bitirdikten sonra senedi iade istediğini fakat şirket müdürü …’in senedi yırtıp attık artık sorun olmaz dediğini ve senedi müvekkiline iade etmediğini fakat senedin 15/09/2016 düzenlenme tarihli, 30/05/2018 vade tarihli ve 45.000,00 TL olarak yazıldığını ve tahsili için … Bankası … Şubesi’ne tevdi edildiğini, müvekkilinin ise senedin yırtılmadığından ve işleme konulduğundan bankanın kendisini araması üzerine haberdar olduğunu, dava konusu 15/09/2016 düzenlenme tarihli 30/05/2018 vade tarihli ve 45.000,00 TL bedelli senede istinaden müvekkilinin bir borcunun bulunmadığını, davalıların iş bu senede dayanarak müvekkilinden herhangi bir hak ve alacak iddia edemeyeceklerini, davalı …’in haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlediği ve usulen ciroladığı senedi diğer davalı …’e teslim ettiğini, dava konusu senedin aslı üzerinde yer alan yazılarak ilişkin yazı incelemesi yapılmasını ve müvekkilinin yazısı ile karşılaştırılması halinde bu durumun sabit olacağını, davalıların usule aykırı olarak senedi işleme koyarak haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, müvekkilinin 15/09/2016 düzenlenme tarihli, 30/05/2018 vade tarihli ve 45.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti ile haksız ve kötü niyetli davalılar aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalılar yasal süresi içinde cevap dilekçesini ibraz etmiş, davalı …’in mahkememizin 18/12/2019 tarihli duruşmasında ” dava konusu 15/09/2016 tanzim, 30/05/2018 vade tarihli, 45.000,00 TL bedelli senedi boş olarak almadığıma, daha sonradan zorunlu unsurlarını doldurmadığıma, senedin teminat senedi olmadığına, gerçek alacağımın karşılığı senet olduğuna, yetkilisi olduğum şirket işleri ile ilgili olmadığına, senedin benden iadesinin istenmediğine, senedi yırtıp attım, sorun olmaz demediğime yemin ederim ” şeklinde yemin eda ettiği görülmüş, dosyanın incelenmesi neticesinde davacı yanın davasının menfi tespit davası olduğu, dayanak senedin teminat karşılığı verildiği iddiasında bulunduğu, teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı delillerinin olmadığını, 19/11/2018 tarihli celsede imzalı beyanı ile tasdik ettiği, davacı yanın yemin deliline dayandığı, sadece lehtara yemin teklif ettiği ve davalılardan …’in yemin ettiği, diğer taraftan davalı … için ise borçlunun bilerek zararına hareket ettiğine ilişkin delil de sunulmadığından Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 16/05/2012 tarih, … sayılı ilamında özetle; senedin bedelsiz kaldığı yazılı delille ispatlanamazsa davacı, davalıya yemin teklif edebilir denildiği, Yargıtay … H.D’nin 02/10/2007 tarih, … sayılı ilamında özekle; davacı senedin teminat amacıyla verildiğini yazılı delille ispat etmelidir denildiği anlaşılmakla davacının her iki davalı yönünden davasını ispat edemediğinden davasının reddine karar verilerek oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesiyle davacının davalılar aleyhine açmış olduğu istirdat davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili, … projesi kapsamında … Şti. ile imzalamış olduğu sözleşme bedeline teminat niteliğinde şirket müdür …’e boş senet verdiğini, bu senet üzerine müvekkili yalnızca adını yazdığını ve imzasını attığını, müvekkili dava dışı bu şirkete olan borcunu ödeyip bitirdikten sonra bu teminat senedinin kendisine iadesini talep ettiğini, ancak şirket müdürü … sendi yırtıp attığını, artık herhangi bir sorun olmayacağını belirterek senedi müvekkile iade etmediğini, ancak gelinen aşamada söz konusu teminat niteliğindeki boş senedin haksız ve hukuka aykırı olarak davalı tarafça doldurulduğunu, davalı …’in lehtar olarak yazıldığını, düzenleme tarihinin 15.09.2016 vade tarihinin 30.05.2018 ve bedelinin 45.000 TL olarak yazıldığı, senedin tahsil için … Bankası … Şubesi’ne tevdii edildiğinin müvekkiline bildirildiğini, müvekkili, bu senedin yırtılmadığından ve haksız olarak doldurularak işleme konulduğundan, bankanın kendisini araması ile haberdar olduğunu, dava konusu 15.09.2016 düzenleme tarihli, 30.05.2018 vade tarihli, 45.000 TL bedelli senede istinaden davalılara karşı müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını, işbu senet haksız olarak ve müvekkilinin davalılara hiçbir borcu olmamasına rağmen düzenlenip cirolanarak, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına tamamen aykırı olacak şekilde bankaya sunulduğunu, … Bankası tarafından, işbu senet sebebiyle müvekkilin hesabına 45.000 TL bedele istinaden bloke konulduğunu ve vade tarihinde de banka kanalıyla davalılara işbu 45.000 TL ödendiğini, müvekkili işbu bedelin davalılara ödenmesi ile tamamen haksız olarak mağdur edildiğini, müvekkilin bu mağduriyetinin sona erdirilmesi ve ödenen meblağın faizi ile birlikte iadesi için işbu istirdat davalarının kabulüne karar verilmesi gerekmekte olduğunu, oysaki davalı …, bu senedin bizzat kendisi lehine veriliş sebebine dair en ufak bir delil ve elle tutulur bir açıklama da yapamadığını, dava konusu senedin …’in şahsı lehine verilmesini gerektiren hiçbir sebep olmadığını beyan ederek davalarının kabulü ile davacı müvekkilinin 45.000-TL bedelli senede istinaden herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile davalılara ödemek zorunda kaldığı işbu 45.000 TL’nin faizi ile birlikte davacı müvekkile iadesine, davalılar aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibinden önce açlan menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının keşidecisi, davalı …’in ise lehtarı olduğu, 15/09/2016 keşide tarihli, 30/05/2018 vade tarihli 45.000,00 TL bedelli bononun lehtar … tarafından diğer davalı … ‘e ciro edilerek devredildiği, bu davalının da tahsil için bankaya ciro ettiği, daha sonra 01/06/2018 tarihi olan protesto tarihinde davacı tarafından ihtirazi kayıtla bono bedelinin ödendiği görülmüştür.
Dava 28/05/2018 tarihinde açılmış olup, davacı bono bedelini dava açıldıktan sonra 01/06/2018 tarihinde ödediği için dava İİK’nın 72/6.maddesi gereğince istirdat davasına dönüşmüştür.
Davacının, dava konusu bonoyu dava dışı … Ltd.Şti. ile yaptığı sözleşme kapsamında boş olarak ve teminat amacıyla davalı …’e verdiğini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, davacının bu hususu yazılı delillerle ispat edemediği ve davalı …’e yemin teklif ettiği, davalı …’in de yemini eda ettiği diğer davalının da bilerek borçlunun zararına hareket ettiğine dair bir delil sunulmadığı, her iki davalı açısından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/11/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç