Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1269 E. 2022/1967 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVALI / MÜTEVEFFA : … – (T.C Kimlik No: … )
MİRASÇILAR : 1-… – (T.C Kimlik No: … ) –
2-… -(T.C Kimlik No:… )- …
3-… – (T.C Kimlik No: …) …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
YAZIM TARİHİ : 24/11/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 27/02/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı bankanın dava dilekçesi ekinde fotokopisini sunduğu bonolara dayalı olarak davalı borçludan alacaklı olup söz konusu alacaklar ile ilgili olarak 05/03/2019 tarih ve … no ile arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, dava konusu alacağa ilişkin bonoların vade tarihlerinin geçmiş olmasına rağmen ödenmediklerini beyan ederek, toplam tutarın 10.080,00 TL. bono bedelinin vade tarihlerinden tahsiline kadar 3095 s. Kanununun 2/2 maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi ile ayrıca 9.870 TL bono tutarının % 0,3 oranında komisyonu ile birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmesini, ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle;davacı bankanın tarafına alacaklı olarak yöneltilmiş olduğu bonolar, … Ltd. Şti. ile aralarında yapmış oldukları …Satış Vaadi Sözlemesinden kaynaklandığını, aralarında yaptıkları satış vaadi sözleşmesi sonucunda şahsının dolandırılmış olduğunu, bahse konu bonoların da … Şti. tarafından davacı bankaya verildiğini, ekte sunulan satış vaadi sözleşmesi, senet bordosu yine … şirketi tarafından bahse konu taşınmazın kiralanacağını gösterir tahsilat makbuzu ve metinlerin ve senet aide yapılandırma formlarının ne şekilde ve nasıl dolandırıldığını ortaya sereceğini, yine internetten yapmış olduğu araştırmalar sonucunda tek mağdurun kendisinin olmadığını anladığını,birçok insanın bu şekilde dolandırılıp ellerinden alınan bonolar sayesinde borçlu hale getirildiğini beyan ederek davacının davasının reddine yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davalının konut edinmek amacıyla (devremülk) dava dışı … Ltd. Şti. ile sözleşme yaptığı, sözleşmeye istinaden nama yazılı tüketici senedi tanzim edildiği, bu haliyle uyuşmazlığın temelde tüketici hukukundan kaynaklandığı, davacı yönünden nama yazılı senetlerin iktisabı ile uyuşmazlığın her ne kadar kambiyo hukukundan kaynaklandığı iddia edilse de temel uyuşmazlık devre mülk satışından kaynaklanmakta olup davalının yukarıda kanuni metinleri yazılan 6502 TKHK 3/1-(k-l) maddesinde düzenlenen tüketici tanımına girdiği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l), 73/1., 83/2. maddeleri gereğince dava tarihi itibariyle TTK. 4 ve 5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin olduğu, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre de, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu senetlerin kambiyo senedi olup yargılama konusunun mutlak ticari iş niteliğinde olduğunu, ve bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, yerel mahkeme her ne kadar davalının tüketici olduğuna hükmetmişse de davalının olayda tüketici vasfı olmadığını, zira davalı ile devremülk satın aldığı ve söz konusu senetleri kredi karşılığı olarak müvekkili bankaya veren şirket arasındaki ilişkiye göre davalı, söz konusu devremülke gitmediği zamanlarda devremülkü kiraya verebildiğini, hatta kendisi kendi sırasının geldiği dönemde kiracı bulamadığı takdirde senet alacaklısı … şirketi kiracıyı kendisinin bulacağını ve üyelerine (yalnızca davalı için değil tüm senet alacaklıları için aynı taahhütte bulunulduğunu) yönlendireceğini belirttiğini, yapı şirketi ile davalı arasında yapılan devremülk sözleşmesinde de buna ilişkin bir yasak mevcut olmadığını, bu durumda davalının tüketici niteliğinde olmadığını, zira kar amacının mevcut olduğunu, bu nedenle davalı ile şirket arasındaki ilişki de ticari bir ilişki olduğunu ve görevli mahkemenin de ticaret mahkemeleri olduğunu, ayrıca bu husus bir yana müvekkili banka senet alacaklısı olan 3. kişi olduğunu, dolayısıyla davalı ile diğer şirket arasındaki ilişkinin müvekkili açısından bağlayıcı olmasının düşünülemeyeceğini beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1- k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacının; davalının dava dışı … Limited Şirketine devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih 2017/561 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilamı) anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/11/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç