Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1257 E. 2022/2019 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
YAZIM TARİHİ : 02/12/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasında 05/03/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 22/05/2012 tarihinde yapılan toplantıda … Mah. … Cad. … sitesi … Blok … Kat : … nolu daireyi …’un müvekkiline devrettiğini, bu devrin belirli şartlar altında olduğunu, bu şartlar gereği … ‘un kooperatife ödememiş olduğu 59.082,00 TL.nin 40.740,00 TL.si …’ya aktarıldığını, 18.342,00 TL.si ise …’a üyeliğine son verildiği ve alınan genel kurul kararı gereği de müvekkili davacının tercihli üye olarak kabul edildiğini, kooperatif genel kurul gereği asansör kalorifer farkı ve kullanım bedeli hariç bütün ödemelerden muaf tutulduğunu, davalı kooperatifin müvekkili davacının kooperatife borcu olduğunu iddia ederek, borcun ödenmesi için ihtar gönderdiğini, müvekkilinin tercihli üye olduğunu, bu hususun genel kurulun onayından geçtiğini, bu nedenle borçlu olmadığını bildiren bir ihtarname ile cevap verildiğini, ancak bu cevaba itibar etmediklerini, müvekkilinin üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, ancak bu kararın da müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin karardan 01/05/2018 tarihinde 3. bir şahsın şifahen söylemesi ile haberdar olduğunu, kooperatif üyeleri hakkında ihraç kararı verilmesi için Kooperatifler Kanunu’un 27. maddesi uyarınca edimlerini yerine getirmeyen üyelere 10 günlük birinci ihtar ve 1 ay süre verilen iki ihtar çekildiğini, bu ihtarların ayrıca içeriklerinin aynı olması aynı sebebe dayanması da oldukça önemli olduğunu, ancak kooperatifin bu yükümlülüklere uymadığını, çekilen ihtardan sonra müvekkilinin borçlu olmadığını bilderen bir ihtarname ile cevap verdiğini, bundan sonrada ikinci ihtar müvekkliinin eline ulaşmadığını, ihraç edildiğini haricen öğrenen müvekkili usulsüz bir şekilde kanunun öngördüğü emredici hükümlere uyulmadan ihraç kararı ile karşı karşıya kaldığını, davalı kooperatif yetkililerinin son derece kötü niyetli olarak hareket ettiklerini, kendileri hakkında ayırca CBS’ye suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, davalı kooperatifin bu güne kadar müvekkili ile yaptığı tüm yazışmaları müvekkilinin “… San. … Cad. No:… … /Konya” adresinde bulunan iş yerine yaptığını, davalı kooperatif son üyelikten çıkarma kararını müvekkilinin ev adresine göndermeyi tercih ettiğini, ancak müvkekilinin ev adresini de yanlış yazdıklarını, müvekkilinin ev adresinin numarası ” … ” olduğu halde davalı koopetaif sadece numarayı “… ” olarak yazdıklarını, müvekkilinin oturduğu sitedeki evler “… ” diye tabir edilen sırt sırta yapışık evler olduğunu, … numarada bir başka komşusunun oturduğunu, tebligatta adresin “… ” yazacağı yerde sedece “… ” yazdığı için müvekkilinin tebligattan haberdar olmadığını, sonuçta üyelikten çıkarma kararına karşı süresi içinde dava açamadıklarını beyan ederek, öncelikle kooperatif üyelikten ihraç kararının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, davanın kabulü ile müvekkilinin davalı kooperatiften üyeliğinin ihracına ilişkin kararının iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın 3 aylık hakdüşürücü sürede açılmamış olması nedeni ile öncelikle usulden reddolması gerektiğini, her ne kadar davacı vekili müvekkili koopertatifçe yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davacının tebligatların usulsüz yapılmış olması nedeni ile zamanında ihtarnamelerden haberdar olmadığını, bu nedenle sürenin kaçırıldırıldığını, ancak tebligatların usulsüz yapılmış olmasından dolayı sürenin öğrenme ile başlaması gerektiğini ve davanın bu sürede açıldığını belirtmiş ise de bu iddiaların tamamen soyut ve hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkili kooperatife ödemesi gereken ancak ödemediği çevre düzenlemesi ödeneğinin tahsili için Konya … Noterliğinin 04.08.2017 tarih – … yevmiye numaralı 1. İhtarnamesi, davacının müvekkili kooperatifte kayıtlı adresi olan “… Mah. … Cad. No:… … /Konya” adresine gönderildiğini, … mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, davacı muhtara tebliğ olan söz konusu 1. İhtarnameden haberdar olduğunu ve cevabi ihtarname gönderdiğni, ancak ihtarnamede belirtilen 10 günlük süre içinde ödeme yapmadığını, ödeme olmaması nedeni ile bu defa yine aynı adrese Konya … Noterliğinin 08.09.2017 tarih- … yevmiye numaralı 2. İhtarnamesi gönderildiğini ve yine … mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, söz konusu 2. İhtarnamede ödeme için verilen 1 aylık süre içinde davacı tarafça yine bir ödeme yapılmaması üzerine, müvekkili kooperatif yönetim kurulunun vermiş olduğu 13.10.2017 gün ve 14 sayılı ortaklıktan çıkarılma kararını içeren Konya … Noterliğinin 07.11.2017 tarih-… yevmiye numaralı Ortaklıktan Çıkarılmaya Dair ihtarname yine aynı adrese gönderildiğini, bu defa söz konusu ihtarname davacının adresinin değişmiş olması nedeni ile ikmal edilmediğini, bunun üzerine davacının mernis adresi sorgulanmış ve MERNİS adresi olan “ … Mah. … Sok. No:… … /KONYA adresine Ortaklıktan Çıkarılmaya dair ihtarnamenin gönderildiğini, işbu ihtarname de Tebligat Kanunu 21/2 gereği 05.12.2017 tarihinde … mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, gönderilen ihtarnameler usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davacı hak düşürücü yasal süre olan 3 aylık süre içinde davasını açmadığını, bu nedenle davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….borçluya yapılan Örnek No:7 ödeme emri tebliğ belgesinin incelenmesinde; “Gösterilen adres muhatabın Adres Kayıt Sistemindeki Adres olup ,tebliğ imkansızlığı/tebellüğ imtina nedeniyle Teb. K. M. 21/2 gereği tebliğ evrakı … Mahallesi Muhtarına teslim edilmiştir. 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır.” şerhiyle tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebligat parçasında, tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. Maddesine göre yapılacağı belirtilmiş ve bu haliyle tebligatın yapıldığı ancak öncesinde Tebligat Kanunu 21/1. Maddesindeki usul denenmeden ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. Tebligat Kanundaki usule uyulmadan, bu hali ile yapılan tebligatın yukarıda belirtilen maddelere aykırı şekilde yapıldığı ve usulsüz olduğu görülmektedir. Olayımızda, davalı kooperatif kendisine bildirilen güncel adresi kullanmayıp tespit etmiş oldukları adrese tebligat yapmışlardır. Dosya incelendiğinde, davalı şirketin kullanmış olduğu adresin bile polis marifeti ile yapılan incelemede eksik olduğu anlaşılmış, dolayısıyla tebligatların usulsüz yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar davacının 1. Usulsüz tebliğ edilen ihtarnameyi almış olduğu varsayılsa da ; yukarıda belirtilen Tebligat Kanunu esasları uyarınca usulsüz tebligat ancak muhatabın evrağı teslim alması ile geçerli hale gelir. Davamız dosyası incelendiğinde, Kooperatifler Kanunu uyarınca ihraç kararının geçerli hale gelebilmesi için izlenmesi gereken prosedürdeki çıkarılacak tebligatlar usulüne uygun yapılmadığı tespit edildiğinden davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile üyelikten çıkarılma işleminin iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın 3 aylık hakdüşürücü sürede açılmamış olması nedeni ile öncelikle usulden reddolması gerektiğini, davacının müvekkili kooperatife ödemesi gereken ancak ödemediği çevre düzenlemesi ödeneğinin tahsili için Konya … Noterliğinin 04.08.2017 tarih – … yevmiye numaralı 1. İhtarnamesi davacının müvekkil kooperatifte kayıtlı adresi olan “ … Mah. … Cad. No: … …/Konya” adresine gönderildiğini, … mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, davacı muhtara tebliğ olan söz konusu 1. İhtarnameden haberdar olmuş cevabi ihtarname gönderdiğini, ancak ihtarnamede belirtilen 10 günlük süre içinde ödeme yapmadığını, ödeme yapmaması nedeni ile bu defa yine aynı adrese Konya … Noterliğinin 08.09.2017 tarih- … yevmiye numaralı 2. ihtarnamesi gönderildiğini ve yine … mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, söz konusu 2. İhtarnamede ödeme için verilen 1 aylık süre içinde davacı tarafça yine bir ödeme yapılmaması üzerine, müvekkil kooperatif yönetim kurulunun vermiş olduğu 13.10.2017 gün ve 14 sayılı ortaklıktan çıkarılma kararını içeren Konya … Noterliğinin 07.11.2017 tarih- …yevmiye numaralı Ortaklıktan Çıkarılmaya Dair ihtarname yine aynı adrese gönderildiğini, bu defa söz konusu ihtarname davacının adresinin değişmiş olması nedeni ile ikmal edildiğini, bunun üzerine davacının mernis adresi sorgulandığını ve MERNİS adresi olan “ … Mah. … Sok. No:… …/KONYA adresine ortaklıktan çıkarılmaya dair ihtarname gönderildiğini, işbu ihtarname de Tebligat Kanunu 21/2 gereği 05.12.2017 tarihinde …mahalle muhtarına tebliğ olduğunu, açıklandığı üzere gönderilen ihtarnameler usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili kooperatifçe gönderilen ve yine diğerleri gibi … mahalle muhtarına tebliğ olan 1. ihtarnameden haberdar olarak cevabi ihtarname göndermesine rağmen, 2. İhtarnameden ve ortaklıktan çıkarıldığına ilişkin olan ihtarnameden haberdar olmadığını iddia etmesinin kötüniyetli olduğunu gösterdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davalı kooperatifin üyesi olan davacıya noter kanalı ile çevre düzenlemesi için genel kurulca belirlenen 12.332,00 TL borcu ödemesi için 1.ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede davacının adresinin ” … Mah. … Cad.No: … …/KONYA” olarak yazılı olduğu, ancak ihtarnamenin davacının mernis adresi olarak belirtilen ”…Mah. … Sk. No … … /KONYA” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ zarfına ”Muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresidir.” şerhinin yazıldığı, tebligatın 17/08/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’un 21/2. Maddesine göre mahalle muhtarına teslim edilerek … nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı , davacının 1.ihtara karşı 22/08/2017 tarihinde noter kanalı ile cevap verdiği, daha sonra davalı kooperatif tarafından 2.ihtarnamenin gönderildiği, yine ihtarnamede davacının adresinin ” … Mah. … Cad.No: … … /KONYA” olarak yazılı olduğu ancak ihtarnamenin yine mernis adresi olarak belirtilen ‘ … Mah… Sk. No … … KONYA” adresine tebliğe çıkarıldığı yine 06/10/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2 .maddesine göre tebliğin yapıldığı, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının da yine noter kanalı ile mernis adresi olarak belirtilen ” … Mah. … Sk. No … … /KONYA” adresine tebliğe çıkarıldığı ve 05/12/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2 .maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Yine dosya kapsamına göre davacının mernis adresinin ” … Mah…. Sk. No … …/KONYA” olduğu, … kapı numaralı adreste ise başka birinin ikamet ettiği … ve … kapı numaralı adreslerin farklı yerler olduğu anlaşılmıştır.
20/11/2020 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yerinin adresinin bu adresten farklı olması halinde, adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine ”mernis adresi” şerhi verilerek Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca doğrudan tebligat çıkartılmasının yeterli olduğu, öncelikle bu adrese normal bir tebligat çıkarılmasının gerekmediği belirtilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen husus, muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligat iade edildiği takdirde adres kayıt sistemindeki yerleşim yerinin adresinin bu adresten farklı olması halinde, adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine ” mernis adresi” şerhi verilerek Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca doğrudan tebligat çıkartılmasının yeterli olduğu hususudur. Ancak somut olayda davacının mernis adresi olarak belirtilen adresine gönderilen tebligattan önce başka bir adresine iade olan bir tebligat gönderilmediği görülmüştür. Kaldı ki davacının mernis adresi olduğu bildirilen adres de kapı numarası farklılığından dolayı davacının mernis adresi değildir. Bu sebeple davacıya gönderilen ihtarnamelerin tebliği usulüne uygun yapılmamıştır. Davacının 1.ihtarnameden haberdar olup cevabi ihtarname göndermesi 2.ihtarnameden ve üyelikten çıkarma kararından da haberdar olduğu anlamına gelmeyecektir. Bu sebeple davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmekte olup, 2.ihtarname de usulsüz tebliğ edildiğinden usulsüz tebliğ edilen ihtarnameye göre davacı hakkında üyelikten çıkarma kararı verilmesi yerinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 30/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç