Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1209 E. 2021/295 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ../… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/..
KARAR NO : …./…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
NUMARASI : …/… Esas – …/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. ..

DAVALILAR : 1- … Holding Anonim Şirketi
2- … – …
3- … – ..
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI-KISITLI : …..
VASİ :.
..

DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
YAZIM TARİHİ : 09/03/2021
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin ../.. Esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak davasında 27/12/2019 tarihinde tesis edilen davanın karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yüksek faiz getireceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile davalılara para verdiğini, müvekkili tarafından verilen paraların geri verilmediğini, davalıların BK’ya ve SPK’ya aykırı şekilde hareket ettiğini, davalı şirket veya şirketlerin ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulmadığından bahisle diğer davalı gerçek kişiler …, … ve …’nun da şirket veya şirketlerin yöneticilerinden olması nedeniyle müvekkili davacı tarafı zarara uğrattıklarından ve müvekkili davacı tarafa karşı sorumlu olduklarından da bahisle müvekkili davacı taraf ile davalı taraf arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 04/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 1.235.418,27 TL artırarak avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesine ekli olarak sunulan belgeleri kabul etmediklerini, davalı yönünden belgelerin bağlayıcı olmadığını, TTK nun 329 ve 405. maddeleri gereğince şirket ortaklarının hisse bedellerini şirketten geri istemesinin ve şirketin kendi paylarını geri almasının mümkün olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete veya şirketlere her an geri alabileceği garantisi ile para verdiğine ilişkin iddianın gerçek olmadığını, hile iddiasının yasal dayanağı bulunmadığını, iş bu uyuzmazlıkta haksız fiil hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, aynı şekilde müvekkilinin SPK, TTK ve BK hükümlerini de ihlal etmediğini, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının dürüstlük kuralına aykırı davranarak iş bu davayı açtığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davalı şirketin 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile eklenen geçici 4. maddesindeki ortaklıklardan olduğu ve bu nedenle bir takım listelerde ismi geçen davacı müvekkilinin davalı şirket ile ortaklık ilişkisi kurduğundan mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, yüklü miktarda parasından olan ve hiçbir şekilde şirket ortağı yapılmayan müvekkilinin şirket ortağı olmadığının tespit edilmesi ve yatırdığı paraların geri verilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; davacı vekilinin 25/02/2021 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği ve dosyanın henüz karara bağlanmadığı anlaşıldığından; HMK’nın 349/2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin FERAGAT nedeniyle reddine,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi aşamasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6- Karar tebliğ işleminin HMK’nın 359/3 cümlesi gereğince dairemizce yapılmasına,
7- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 09/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye ..
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G