Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1186 E. 2020/1197 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :… Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av…. – …
DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …) …
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
YAZIM TARİHİ : 14/09/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 04/02/2020 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın bonolara dayalı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, dava konusu bonoların vade tarihleri geçmiş olmasına rağmen hala ödenmediğini, ödeme yapılmaması sebebiyle 8.656,00 TL bono bedellerinin 3095 Sayılı Kanun’un 2/2 maddesinde belirtilen oranda faizi ve %0,3 oranında komisyonu ve protesto masrafı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalının süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, davalının 11/10/2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; 20/11/2013 tarihli … Satış Sözleşmesi ile yatırdığı paranın geri ödenmesi ve bankada kalan senetlerin tarafına gönderilmesi kaydıyla 28/07/2015 tarihinde firma yetkilisiyle yapılan 2. sözleşmeyle karşılıklı feshedildiğini, fesih sözleşmesiyle senetlerin kendisinden çıktığını, firmaya borcu kalmadığını, firmanın kendisine ödemesi gereken borç olduğunu, firma yetkililerinin feshettiği devremülk satış sözleşmesi sonucunda ödediği senetler karşılığında tarafına 10.276,00 TL ödenmesi gerekirken bu paranın 24.000,00 TL’sini … Bankası … Şubesinde adına düzenlendiğini 30 senet kestiğini, geri kalan 7.876,00 TL’sinin 450,00 TL’sini Ankara’ya gittiğinde elden alabildiğini, firmadan 7.426,00 TL alacağı bulunduğunu belirterek bu alacağı ve kendisine verilmeyen senetlerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… mahkememizin görevsiz olması nedeniyle HMK 114/1 c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davada 6502 sayılı Tüketici yasası gereği Tüketici Mahkemeleri görevli bulunduğundan kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın 2 hafta içerisinde Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan tüm davaların ticari dava olduğunu, işbu davada uyuşmazlık konusunun davalıya ait bonolar olduğunu, tarafların sıfatı, işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığı ve borcun kaynağı gözetilmeksizin davanın niteliğinin ticari dava olduğunu, yerel mahkeme kararının usule aykırı olduğunu beyan ederek kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1- k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacının; davalının dava dışı Nom Mühendislik Proje İnşaat ve Turizm Sanayi Limited Şirketine devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü def’ilerini ileri sürebileceği (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/10/2011 tarih 2011/3304 Esas 2011/19632 Karar sayılı ilamı), taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih 2017/561 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilamı) kabul edilerek ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/09/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır