Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/962 E. 2019/490 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar

TALEP EDEN : … A.Ş
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- … (T.C Kimlik No: …)
: 2- … (T.C Kimlik No: …)
: 3- … (T.C Kimlik No: …)
: 4- Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati haciz davasında … tarihinde tesis edilen itirazın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Konya Şubesince kredi müşterilerinden … Ltd. Şti. İle imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığı, diğer …, … ve …’nın ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeleri imzalamış bulunduklarını, sözleşmenin 4. maddesi gereğince borçluların edimlerini yerine getirmemeleri üzerine Gebze … Noterliğinden iki adet ihtarname gönderildiğini, kredi hesabının kat edilmesi ile müvekkili bankanın alacağının muaccel hale geldiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile borçlu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsil ve temini amacıyla … Ltd. Şirketi için teminat altına alınmayan 129.055,50 TL, … ve … için ise borcun tamamı olan 629.055,50 TL alacağın tahsili için borçluların menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 04/02/2019 tarihinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz sonucunda ilk derece mahkemesince … tarihli ek karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince “….İtirazın kısmen kabul – kısmen reddi ile; Mahkememizin … D.İş Esas … D.iş Karar sayılı ihtiyati haciz kararından şirket yönünden 47.555,50 TL’lik kısım, diğer borçlular yönünden 547.555,50 TL dışındaki miktar yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, bu miktarlar yönünden ihtiyati haciz kararının devamına,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili dilekçesinde özetle; davacı bankanın müvekkilleri hakkında aynı gün alacak konusu aynı olan iki adet ardışık esaslı icra takibi başlattığını, başlatılan takiplerden ipotek takibinin konusunun 500.000,00 TL bedelli 1.derece ipotek alacağı olduğunu, davacının rehin ve ipotek ile güvence altına aldığı alacağına ilişkin ilamsız icra takibi başlatılmasının Yargıtay İçtihatlarına aykırı bulunduğunu, müvekkillerine gönderilen kati ihtarnamelerin usule uygun tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin mağdur edilerek “borcun muaccel hale geldiği iddiası” ile ihtiyati haciz kararı alındığını, davacı bankanın kat ihtarnamelerini müvekkillerinin kredi sözleşmesinde belirlenen adreslerine veya mernis adreslerine tebliğ etmediğini, yapılan tebligatların tamamının usulsüz olduğunu, öncelikli olarak müvekkili borçluların alacaklıya vermiş olduğu 500.000,00 TL bedelli ipotek gözönüne alınarak tedbiren ihtiyati haciz kararının infazının durdurulmasını, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, itirazları doğrultusunda karar verilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz kararına itirazın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmesi uyarınca alacaklı banka tarafından hesap katının yapılarak Gebze… Noterliği’nin 14/01/2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 1.604,16 TL çek bedelli kredi alacağının 7 gün içinde ödenmesi ve Gebze … Noterliği’nin 14/01/2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile toplam 614.691,08 TL, nakdi kredi alacağı ile 12.500 TL gayrinakti kredi alacağının 7 gün içerisinde ödenmesinin istendiği, asıl borçlu şirket kredi borcu için 27/09/2017 tarihli … yevmiye nolu 500.000,00 TL ipotek verildiği, hesap kat ihtarnamelerinin asıl borçlu şirket yetkilisi ve daimi çalışanına 23/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir (Uygur, Turgut; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II, s. 2541).
Türk Borçlar Kanunu uyarınca müteselsil kefile başvurulabilmesi için asıl borçluya veya taşınır rehnine başvurulması ve şayet bu yolla alacağın tahsili mümkün olmaz ise bu takdirde kefile müracaat edilmesi gerekmektedir.
Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebileceği ve aynı anda gönderilen ihtarnamelerin tebliğ tarihleri gözetildiğinde müteselsil kefile yapılan tebligatın asıl borçluya yapılan tebligattan sonra olması durumunda, TBK’nın 586/1 maddesindeki “borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması” şartı gerçekleşmiş olacağından, alacağın muaccel hale gelebilmesi için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup ayrıca buna ilişkin kat ihtarnamesinin borçlulara tebliği gerekli değildir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 18.4.2001 tarih 2001/12-354 Esas 2001/367 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip yapılabilir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarih ve 2016/1 Esas 2017/6 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca gayrı nakit alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyecektir. Kaldı ki, alacaklı banka vekili de, talep dilekçesinde gayrinakdi kredi alacağına ilişkin depo edilmek üzere ihtiyati haciz talep etmemiş, alacağın tahsilini teminen ihtiyati haciz istemiştir.
İcra İflas Kanununun 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları” düzenlemiş olup,
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258.maddesinin 1.fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (HMK m.200).
Somut olayda, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve buna ilişkin hesap kat ihtarı uyarınca alacaklı bankanın nakdi kredi alacağın varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği, bu nedenle yaklaşık ispat şartlarının mevcut olduğu gözönünde bulundurularak ilk derece mahkemesince Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine ilişkin ipoteğin asıl borçlu şirketin kredi borcu için verilmesi müteselsil kefil borçluların müşterek kefaletten kaynaklanan borcu kapsamaması, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarih 2016/1 Esas sayılı kararı ve Yargıtay 11.HD’nin 11/01/2018 tarih ve 2016/13529 Esas 2018/210 Karar sayılı kararları uyarınca henüz nakdi alacağa dönüşmemiş gayri nakdi kredi kısmına ilişkin alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin reddi ile itiraz eden asıl borçlu şirket ve müteselsil kefil borçluların yaklaşık olarak ispatlanan ödeme itirazları da dikkate alınarak nakdi kredi alacağı yönünden itirazın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum görülmemiştir.
Dairemizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; istinaf eden tarafın sıfatı nazara alındığında; ilk derece mahkemesinin delillerin taktirinde herhangi bir hukuki hata yapmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle ihtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf kanun yoluna başvurularının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf kanun yoluna başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır