Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/92 E. 2019/52 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE :… (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
DAVA : Kooperatifin Kendiliğinden Dağılmış Sayıldığının Tespiti

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespiti davasında 10/10/2018 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 29/07/2012 tarihli genel kurul toplantısından sonra dava tarihine kadar hiçbir olağan genel kurul toplantısını yapmadığını beyan ederek, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81/6. maddesi gereğince, davalı kooperatifin 3 yıl olağan genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespitine ve davalı kooperatife tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı Bakanlık tarafından her ne kadar davalı kooperatifin 3 yıl olağan genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespiti davası açılmış ise de; Yargıtay’ın emsal içtihatlarında belirttiği üzere, davacı Bakanlığının dava açma hakkının bulunmadığı, davacı Bakanlığının kooperatifin amacına ulaşma imkânının bulunmadığı yönünde bir iddiasının da olmadığı anlaşıldığından davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kooperatifler Kanunu’nun kuruluş, muteberlik şartları, isim kullanma yetkisi başlıklı ikinci ve üçüncü maddelerinde kooperatiflerin bakanlığın izni ile kurulacağının belirlendiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81.maddesinin 6.bendi gereğince üç yıl olağan genel kurulun yapılmaması halinde kooperatifin dağılacağının düzenlendiğini, her ne kadar kooperatif dağılmış olsa da bu durum kooperatifin tasfiye edilip sicilden silindiği manasını taşımadığını, bu madde gereğince mahkemeden kooperatifin tasfiyesinin tespiti davasının kimler tarafından açılacağına dair bir sınırlama konulmadığını, bakanlığın aynı kanunun 81.maddesinin 7.bendine göre kanunun dağılmış saydığı bir koooperatifin mevcut durumunun tespiti için açacağı davada aktif husumet ehliyetini bulunduğundan şüphe duyulmaması gerektiğini, davada hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti mevcut olduğunu, açıklanan yasa maddeleri karşısında bakanlığın aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinde kooperatiflerin dağılma sebepleri düzenlenmiş olup, anılan maddeye 3476 sayılı Kanun ile eklenen 6. ve davalı kooperatifin anasözleşmenin 110/f bendi uyarınca kooperatifin üç yıl üst üste olağan genel kurulunu yapamaması halinde kooperatife genel kurul yapılabilmesi için uygun bir süre verilmesine gerek olmaksızın kooperatif kendiliğinden dağılmış sayılacaktır. Anılan maddenin düzenleniş şekline göre de bu davanın ilgili Bakanlık tarafından açılması gerekmemektedir. Davacı taraf, kendisine dava hakkı veren aynı Kanun’un 81/7 ve anasözleşmenin 110/g bendindeki kooperatifin amacına ulaşma imkânının bulunmadığı iddiasına da dayanmamaktadır. (Yargıtay 23. HD.nin 04.04.2016 gün ve 2015/5266 E. 2016/2070 K. sayılı , Yargıtay 23. HD.nin 03.04.2015 gün ve 2014/10633 E. 2015/2237 K. sayılı )
Dairemizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; ilk derece mahkemesinin topladığı deliller ve delillerin taktirinde herhangi bir hukuki hata yapmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru sebeplerinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı idare, harçtan muaf olduğundan istinaf harcı alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalete ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,

6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine… tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır