Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ,../..
KARAR NO : ../..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2019
NUMARASI : ../… Esas ../.. Karar
İSTİNAF EDEN
DAVACI KARŞI DAVALI : …. Makine Turizm Otomotiv Gıda Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
DAVALI
KARŞI DAVACI : … (Dava dilekçesinde davalı olarak .. Tek. Oto. Mak. ve Müh. San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalı olarak gösterilen şirkete tüm aktif ve pasifleriyle kül halinde devir ile birleştikleri ve 30/12/2015 tarihinde ticari sicil kaydı silinmiştir)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
YAZIM TARİHİ : 08/03/2021
Davacı karşı karşı davalı tarafından davalı karşı davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin ../.. esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 14/01/2019 tarihinde tesis edilen davanın karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı karşı davalı vekilinin 20/12/2017 tarihinde sunduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/07/2010 tarihinde robotlu … sistemi alışverişi yapıldığını, sistemin kurulumu ve çalışır vaziyete getirilmesi yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, fakat bu hususların yerine getirilmediğini, sistemin 128.000,00 TL bedel karşılığında alındığını, fakat beklenen hizmetin alınamadığını, ödenmeyen cüzi bakiye için davalının müvekkili şirket aleyhine icra takibine giriştiğini, takibe itiraz ettiklerini, Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ./.. D. İş sayılı dosyasıyla sistemin sözleşmeye uygun şekilde çalışıp çalışmadığını tespitinin yapıldığını, daha sonra davalı aleyhine malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshi, ayıplı malın iadesi ve ayıplı mal karşılığı ödenen bedelin sözleşme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte iadesi istemli dava açtıklarını, davanın Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin ../.. esasına kaydını yaptırılarak ../.. sayılı karar ile sonuçlandırıldığını, verilen kısmen kabul, kısmen ret kararını Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/8594 esasına kaydedilerek 13/10/2015 tarihinde 2015/12602 sayılı ilamıyla onaylandığını, sözleşmenin iptali davası açıldıktan sonra davalıya ihtarname gönderilerek tazminata ilişkin haklarının saklı tutulduğunun bildirildiğini, 2011 yılından bugüne kadar davalının ayıbı gidermek için hiçbir çaba sarf etmediğini, sistemin çalışmadığı ve kullanılamaması nedeniyle kendisinden beklenen faydanın sağlanamadığını, bu nedenle işbu fayda yoksunluğu tazminatına ilişkin davalarının haklı olduğunu, sistemin işlememesi nedeni ile müvekkilinin 3. Kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan tazminatı istediklerini, bu nedenle 100.000,00 TL tazminatın satım tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsil için dava açtıkları anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça hak düşürücü süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı ve hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiği, TTK’nın 25 ve BK’nın 198. Maddelerinde düzenlenen sürelerin kesin olduğunu, davacının gönderdiği ihtarnamenin malların tesliminden yaklaşık 4 ay sonra keşide edildiğini, tesliminden itibaren iki yıllık zaman aşımına tabi olduğunu ve hakkın zaman aşımına uğradığını, aynı konu için .. Asliye Ticaret Mahkemesinde verilen kararın kesinleştiğini, kesinleşen karar gereğince davacının talep edebileceği herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, davacının uğradığı zararı ispatla yükümlü olduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini bildirdikleri görülmüştür.
Davalı vekili karşı dava olarak sistemin davacının iş yerinde kurulu olduğunu, buna rağmen bakiye sözleşme bedelini ödemediğini, bu hususun defterler üzerinden yapılacak inceleme neticesinde ortaya çıkacağını, davacıdan 67.216,68 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, alacaklarının reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesice “…Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı karşı davalı tarafından 27/07/2010 tarihinde davalı karşı davacıdan mal satın alındığı, malın ayıplı olduğu iddiasıyla Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ../.. E. Sayılı dosyasına konu davanın açıldığı, ilgili dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda 25.000 TL tutarında bedel tenziline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında mal alım-satımı yapıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davaya konu malın bedelinin ödenip ödenmediği ve malın ayıplı olması nedeniyle davacı karşı davalının zarara uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; davaya konu malın bedelinin tamamının ödenmediği, 25.000 TL bedel tenzilinden sonra kalan 18.017,84 TL bakiye alacağın bulunduğu anlaşılmakla karşı davanın bu bedel üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı karşı davalı malın ayıplı olması nedeniyle zarara uğradığını ve bir takım firmalarca iade faturaları düzenlendiğini iddia etmiştir. Davacı karşı davalının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; davacı karşı davalının belirtilen firmalarla arasında ticari ilişki bulunmadığı ve ilgili firmalar tarafından iade faturası düzenlenmediği anlaşılmıştır. Bu bakımdan davacı karşı davalı zarara uğradığı iddiasını ispatlayamadığından asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı Karşı Davalının davasının REDDİNE,
2-Davalı Karşı Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 18.017,84 TL’nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının ıslah yoluyla cevap dilekçesi vererek karşı dava açtığını, ıslah ile karşı dava açılmasının mümkün olmadığını, karşı davanın ancak cevap süresi içerisinde açılabileceğini, kararın eksik incelemeyle verildiğini, dosyada bulunan iki bilirkişi raporunda rakamsal fark olduğunu, karşı davacının alacağının bulunmadığını, asıl dava yönünden dava dayanaklarının … Asliye Ticaret Mahkemesinin ../.. esas sayılı dosyada belirtildiği üzere malın ayıplı olması olduğunu, ihtarnameyle tazminat haklarını satılık tuttuklarını, müvekkiline ait mali kayıtların vergi dairesinden getirilmediğini, dosyaya sunulan ve iptal edilen veya yerine getirilmeyen sözleşmelerin bir başka şirkete ait olmasına rağmen o şirketin de müvekkiline ait olduğunu ve faaliyet kollarının aynı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına karşı davanın reddine ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Ana dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zarar tazmini, karşı dava ise alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … Tek. Oto. Mak. ve Müh. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, tüm aktif ve pasifleriyle kül halinde devir ile …yle birleştikleri ve 30/12/2015 tarihinde, ticari sicil kaydı silindiğinin ilk derece mahkemesince anlaşılması üzerine, davacı vekiline dava dilekçesinin düzeltilerek birleşen şirkete tebliğ için 2 haftalık süre verdiği, davacının verilen süre içerisinde dava dilekçesindeki davalıyı düzelterek, birleşen ve tüzel kişiliği devam eden … A.Ş’ni davalı olarak gösterdiği, dava dilekçesi, davalı .. Tekniği A.Ş.’ne usulüne uygun meşruhat ile 25/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 11/01/2017 tarihinde cevap süresinin 1 ay uzatılmasına ilişkin talep gönderdiği, ilk derece mahkemesince cevap süresi uzatım dilekçesinin, cevap süresinin dolmasından sonra gönderilmesi nedeniyle, usul ve yasaya uygun olarak, talebin reddine karar verdiği, davalı şirket vekilince 16/02/2018 tarihinde UYAP üzerinden ıslah yoluyla cevap dilekçesi gönderdikleri ve cevap dilekçesinde ayrıca davacıya, karşı dava açtıkları anlaşılmıştır.
Karşı dava açılabilme şartlarının 6100 Sayılı HMK’nın 132. maddesinde belirtildiği, maddeye göre karşı davanın açılabilmesi için asıl davanın açılmış ve halen görülmekte olması, karşı davada ileri sürülecek olan talep ve asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olmasının şart olduğu, aynı yasanın 133. maddesinde ise karşı davanın cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılacağını, süresinden sonra karşı dava açılması halinde ise mahkemenin davaların ayrılmasına karar vereceğini, 127/1 maddesinde ise cevap dilekçesi verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren 2 hafta olduğunu hüküm altına almıştır.
İstinafa konu iş bu dosyada, davalı … A.Ş’nin süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, kaçırdığı cevap süresini ıslah etmek suretiyle cevap dilekçesi sunduğu, sunulan ıslahlı cevap dilekçesinde aynı zamanda davacı Dua Makine A.Ş’ye karşı alacak davası açtığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatıldığı üzere 6100 sayılı HMK’da karşı davanın cevap süresi içerisinde açılacağının hüküm altına alındığı, aynı yasada cevap süresinin ıslah edilmesi halinde de karşı dava açılabileceğine ilişkin hüküm bulunmaması nedeniyle davalı … A.Ş’nin ıslah edilmiş cevap dilekçesiyle karşı dava açmasının, cevap süresi içerisinde açılmış bir karşı dava olarak kabul edilemeyeceği, ilk derece mahkemesince karşı davanın dosyadan tefrik ederek asıl davada, tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek, toplanan veya toplanacak delilleri birlikte değerlendirilerek bir sonucu varılması gerekirken, yukarıda özetlendiği şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 23/03/2011 tarihli, 2011/1792 Esas, 2011/3741 Karar sayılı içtihadınında bu yönde olduğu anlaşıldığından, davacı karşı davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı karşı davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin 14/01/2019 tarih …/.. Esas ../.. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı karşı davalı tarafından asıl dava yönünden yatırılan 44,40 TL ve karşı dava yönünden yatırılan 308,00 TL nispi harç olmak üzere toplam 352,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı karşı davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı karşı davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
M.Ç