Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/917 E. 2020/1318 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kooperatif aidatlarını eksik ödediğini, eksik yatırılan yatırılan aidatların tamamlanması için genel kurul tutanaklarının bir sureti de eklenerek ihtar mektubu gönderildiğini, bu ihtarlara rağmen ödeme yapılmaması üzerine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, başlatılan icra takibine davalının haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının peşin ödeme ile üye kaydı yaptırdığını iddia ettiğini, ancak 2008 ve 2009 yılları genel kurul tutanaklarında peşin ödeme ile üyelik kaydına ilişkin herhangi bir karar alınmadığını, bir kısım üyeler tarafından dayanak olarak gösterilen eski yönetim kurulunca alınan kararların da genel kuruldan geçirilmediği için geçersiz olduğunu, Kooperatifler Kanunu gereğince de üyelerin hak ve vecibeleri ve aidat yükümlülüklerinin genel kurul tarafından tespit edileceğini, aksi yönde bir genel kurul kararı yoksa tüm üyelerin alınan aidat kararlarına göre para ödemek zorunda olduklarını, yerleşik Yargıtay uygulamasında da 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 42/6 maddesi hükmü gereğince genel kurul kararı olmadıkça sabit fiyatla ortak alınmasına olanak olmayacağını beyan ederek davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kooperatife 31/03/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile …’ten hissesini ve adına kayıtlı daireyi teslim aldığını, …’ün davacı kooperatife aidatlarını peşin ödemek sureti ile ödediğini, 2009 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan karar neticesinde ortak ödemelerin ve toplu ödemelerin belirlenmesine geçildiğini, burada üye aidatının belirlendiğini, ancak toplu ödemelerin bilirkişi tarafından belirleneceği miktar üzerinden yapılacağını, bu miktar belirlendikten sonrasının yönetim kurulunun kararına bırakıldığını, bu hususta tüm üyelerin mutabık kaldıklarını, daha sonra alınan yönetim kurulu kararında da A ve B tipi üyelikler ortaya çıkarıldığını ve 11.750,00 TL – 13.750,00 TL rakamları belirlendiğini, konu ile ilgili olarak tüm kooperatif üyelerinin, yöneticilerin ve kooperatif muhasebecisinin bilgi sahibi olduğunu, alınan kararlar neticesinde müvekkilinin üyeliğini devraldığı …’ün bir an önce borcundan kurtulmak için peşin ödemede bulunduğunu, ödenen toplu paranın …’e 15.000,00 TL’den fazlasına mal olduğunu, müvekkilinin yapılmış olan peşin ödeme üzerine daireyi aldığını ve kooperatife üye olduğunu, peşin ödemeli ortakların çevre düzenlemesi, tapu gideri, kooperatif genel kurulu gibi mali giderleri haricinde herhangi bir sorumluluklarının bulunmayacağını, müvekkilinin tapu masrafları ve çevre düzenlemesi için kooperatife 1.000,00 TL’yi ayrıca ödediğini, müvekkilinden talep edilen aidatlarla açılan davanın yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacının davasının kısmen kabulüne; davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 140,85 TL üzerinden takip tarihi olan 01/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin genel kurul toplantı zaptında olmayan, varsayıma dayalı olarak hukuka ve yasaya aykırı hüküm tesis ettiğini, hazırlanan rapor ile hiçbir genel kurulda peşin aidat ödemesi ile üye kaydına ilişkin hiçbir karar alınmadığının belirtildiğini, bilirkişi tarafından genel kurul toplantı tutanağının incelendiğini, tutanakta toplu ödemelerin belirlenmesine geçildi şeklinde ibareden başka hiçbir hükmün bulunmadığını, bu ibare ile peşin ve toplu ödemeler ile üye kabulüne karar verildiği şeklinde yorum yapıldığını, peşin ve toplu ödeme ile üyeye daire devri yapıldığından peşin ödeme veya toplu ödeme miktarının genel kurulca belirlenmesi gerektiğini, genel kurulca bu yönde alınan bir karar bulunmadığını, yerel mahkeme kararının 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesine aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif aidat alacağından kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının davalının aidatlarını eksik ödediğini, eksik aidatların tahsili için Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini talep ettiği, davalının ise peşin bedelli üye olduğunu iddia ettiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27/11/2019 tarih 2016/7271 Esas 2019/4967 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; 21.02.2010 tarihli genel kurulda toplu ödemelerin alınması gündeme alınmış olmakla birlikte bu konuda herhangi bir karar alınmadığı gerek davacı gerekse davalının kabulünde olduğu, Kooperatifteki üyelerin eşit olduğu, ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı değişik statüde ortak belirlenmesi genel kurul kararına bağlı olduğu, bu konuda genel kurulca bir karar alınmamakla birlikte yönetim kurulunca yapılan tasarruf genel kurul kararına dayanmadığı için geçerli olmayacağı, ancak davacının yönetim kurulu kararına istinaden peşin olarak bir bedel ödediği sabit olduğundan kooperatiflerdeki eşitlik ilkesi gereğince davalı tarafından ödenen peşin paranın diğer üyelerin ödemeleri zaman içerisinde yapmaları nedeniyle eşitsizlik yaratacağından peşin ödemeden kooperatifin yararlandığı bedel “Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12/06/2006 tarih 2005/6444 Esas 2016/6781 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine, davacı kooperatifçe girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Yukarıda açıklandığı üzere davalı, peşin ödeme yöntemiyle ortak alınmıştır. Davalı tarafça, bu şekilde ortalığa alındıktan sonra aidat yükümlülüklerinin devam etmeyeceği savunulmuş ise de, mahkeme kararında da isabetle vurgulandığı gibi, bu şekilde sabit fiyatlı bir ortaklık, ancak bu konuda açıkça alınmış bir genel kurul kararının varlığı halinde mümkün olabilir. Zira, Dairemiz uygulamasına göre de, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, bu ilkenin dışına çıkılmak istendiği takdirde, bu hususun genel kumlun tartışmasına açıkça sunulması veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça benimsemiş olması gerekmektedir. Böyle bir karar alınmamışsa, ortağın (devam eden inşaatlara finansmanına katılımı için) aidat yükümlülüğü devam eder. Somut uyuşmazlıkta da bu yönde alınmış bir genel kurul kararı yoktur. O halde diğer ortaklar ne kadar aidat ödemek zorunda ise,” davalı da o kadar ödemek zorundadır.
Ancak yine yukarıda açıklanan eşitlik ilkesinin bir gereği olarak, davalının yaptığı sabit ödeme ile normal ödemelerini yayan diğer ortakların ödemelerinin denkleştirilmesi de gerekmektedir O halde mahkemece, davacı kooperatife normal ve eksiksiz ödeme yapan bir ortağın ödemeleri ödeme yaptıkları tarihler itibariyle TEFE ortalama rakamları esas alınarak, davalının peşin ödeme yöntemiyle ortak alındığı tarihe kadar taşınmalı ve bu tarih itibariyle güncel değeri bulunmalı bu değer ile davalının ödediği miktar arasında eşitliğin bulunup bulunmadığı ve davacı kooperatifçe girişilen icra takip tarihine kadar bu eşitliğin bozulup bozulmadığı saptanmalıdır.” belirlenmesi gerekeceği, bu doğrultuda hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından; davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 18,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 139,30 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın KABULÜ ile; davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibin 4.739,00 TL’lik kısmına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,

3- Alınması gereken 323,72 TL harçtan peşin alınan 80,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 242,77 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 80,95 TL peşin harç, 330,00 TL bilirkişi ücreti, 77,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 488,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi halinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G