Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/899 E. 2021/1629 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019
NUMARASI : …/… Esas – …/…Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
YAZIM TARİHİ : 02/07/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 17/01/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davacı ve davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından kendi adına kayıtlı ….,…, ….,…. ve … plaka sayılı 5 adet çekici tır vasıtası ile 2012 yılından bu yana Konya…. Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ait … entegre tesislerinden değişik illere toz şeker ve küp şeker nakliyeciliği yaptığını,şeker fabrikasındaki şehir dışı nakliye işletmeciliğinin ise … tarafından yapıldığını, müvekkilinin kendi araçları ile …’a nakliye hizmetini sunduğunu, 2013 yılı ikinci yarısından itibaren davalı tarafından dava konusu olan faturaların ödemelerinin yapılmadığını, 139 adet faturalara ait resmi ya da gayri resmi herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek Konya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını,davalının takibe itiraz ettiğini ve süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, davalının Konya… İcra Müdürlüğünün …/..esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere tazminat ile yargılama gideri ücreti, vekalet ücreti talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanını tekrar etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin cirosunun yıllık 17.000,00 TL -18.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, 139 adet faturaların tamamının kapalı fatura olduğunu, davacının iddia ettiği 13 Haziran ile 31 Aralık tarihleri arasındaki 6 ayı aşkın süre boyunca müvekkil firmadan fatura bedellerinin alınmadığının doğru olmadığını beyan ederek davanın reddine, müvekkili lehine d en az % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, masrafların, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının; davalının Konya … Fabrikasından aldığı nakliye işinin bir kısmını kendisine yaptırdığını, ücretini ödemediğini bu bedelin tahsili için Konya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini belirterek davalının yaptığı itirazın iptalini talep ettiği, taraflar arasında nakliye işinin yapıldığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın bedelinin ödenip ödenmediği konusunda olduğu davacı vekilinin 09/11/2018 havale tarihli dilekçesinde ve duruşmada alınan beyanında icra takibine konu ettiği fakat dava dilekçesine yazmayı unuttuğu …, …, ..,, …. nolu faturalara yönelik taleplerinden feragat ettiği, davacının sunduğu ve bilirkişi raporunda belirlenen 12/07/2013 tarih … nolu 944,00 TL bedelli, 13/07/2013 tarih … nolu 354,00 TL bedelli, 13/07/2013 tarih …. nolu 2.596,00 TL bedelli, 13/07/2013 tarih … nolu 2.006,00 TL bedelli, 15/07/2013 tarih …. nolu 236,00 TL bedelli, 16/07/2013 tarih …. nolu 2.596,00 TL bedelli, 17/07/2013 tarih … nolu 1.416,00 TL bedelli, 31/07/2013 tarih … nolu 2.596,00 TL bedelli, 06/08/2013 tarih …. nolu 1.475,00 TL bedelli,06/08/2013 tarih … nolu 1.475,00 TL bedelli, 06/08/2013 tarih …. nolu 354,00 TL bedelli, 06/08/2013 tarih …. nolu 1.180,00 TL bedelli faturalar dışındaki diğer faturaların kapalı fatura olduğu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 17/01/2018 tarih 2016/13834 esas 2018/81 karar nolu ilamında da belirtildiği gibi kapalı faturanın bedelinin ödediğine karine olup, ayrıca ödeme belgesi sunulmasına gerek olmadığı, aksini iddia edenin bunu yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davacının bunun aksini yazılı delille ispat edemediği, davacının açıkça yemin deliline dayanmadığı anlaşıldığından davacının bu kısımlara yönelik davasının reddine karar vermek gerekmiş, davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, alınan bilirkişi raporuna göre davalının 12/07/2013 tarih …. nolu 944,00 TL bedelli, 13/07/2013 tarih …. nolu 354,00 TL bedelli, 13/07/2013 tarih …. nolu 2.596,00 TL bedelli, 13/07/2013 tarih … nolu 2.006,00 TL bedelli, 15/07/2013 tarih …. nolu 236,00 TL bedelli, 16/07/2013 tarih … nolu 2.596,00 TL bedelli, 17/07/2013 tarih … nolu 1.416,00 TL bedelli, 31/07/2013 tarih …. nolu 2.596,00 TL bedelli, 06/08/2013 tarih …. nolu 1.475,00 TL bedelli,06/08/2013 tarih …. nolu 1.475,00 TL bedelli, 06/08/2013 tarih …. nolu 354,00 TL bedelli, 06/08/2013 tarih …. nolu 1.180,00 TL bedelli faturaları ödediğini ispat edemediği, verilen kesin süre içerisinde de yemin deliline başvurmadığı, davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürmediği gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Konya ….İcra Müdürlüğünün …/…. esas sayılı dosyasında yapılan takipte 17.228,00 TL’lik asıl alacağa yönelik yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin ve işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine, itirazın iptaline karar verilen 17.228,00 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin vermiş olduğu karar hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, yaklaşık 5 yıldır devam eden ve bir çok defa bilirkişiden ek raporlar alınan davada mahkeme ne imza ve de paraf niteliği taşımayan, davalının çalışanlarınca faturalara atılan ve birbirine benzeyen yazıları imza “paraf” kabul ederek davanın esaslı bir kısmına tekabül eden faturaları “kapalı fatura “kabul ederek davanın kısmen reddine karar verdiğini, bu imzaların kime ait olduğunun araştırılmadığını, Yargıtay 19 HD 2015/14355 E ve 2016/6033 K ve 07/04/2016 tarihli kararında belirtildiği üzere bu imza benzeri yazıların incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine ilişkin ilamın bulunduğunu, mahkemeye bu hususu belirttikleri halde dikkate alınmadığını, dosyanın içinde bulunan fatura suretlerinden de anlaşılacağı üzere fatura üzerindeki yazılar ve çizgilerin imza kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca hatırlatmak gerekir ki Yürürlüğü giren TTK 21 maddesi ne göre “Malı alan kişi karşı taraftan fatura isteyebilir, malın bedelini ödemiş ise de bunun da fatura da gösterilmesini isteyebilir.” zaten Kapalı faturalarda kaşe zorunluluğu olduğundan ve de faturalar kaşesiz olduğundan bu faturaları kapalı kabul etmek mümkün olmadığını, özellikle şu hususu belirtmek gerekirse faturalardaki bazı karalamaları imza kabul ederek bu faturaları öncelikle kapalı fatura addetmek ve ispat yükünü taraflarına yüklemek kabul edilebilir olmadığını, alacaklarının ticari defter ve bilirkişi raporu ile {yazılı delil) ispatladıkları halde alacaklarına kavuşturulmaması usulen ve hukuken yanlış olduğunu, kabul etmek gerekirse bu faturalar sadece bir karine oluşturduğunu, ve alacaklarını yazılı delil olan usulüne uygun tutulmuş ticari defterleriyle ispat etmiş bulunduklarını, davalı tarafa mahkemece davalı tarafa mahkemece Yemin deliline dayandığı ve yemin delili için kendisine kesin süre verildiği halde kesin süre içerisinde yemin deliline başvurmadığını, mahkemece aldırılan 17/03/2015 ve 27/10/2015 tarihli bilirkişi raporlarının irdelenmesinde, bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davaya ve takibe konu alacaklarının kendi ticari defterlerinde alacak kaleminde gözükmesine rağmen davalı tarafın ticari defterlerinde nakit ödenmiş olarak gözüktüğünü, nakit olarak göstermesine rağmen bilirkişi raporunun sonuç paragrafında (4 nolu parargaf) bahsedildîği üzere davalı ticari defterlerinde de fatura bedellerinin nakit olarak ödenmiş şekilde yevmiye kavdı yapılmasına rağmen davalının davacıya banka kanalı ile 156.547,00 TL ödeme yaptığı gözetildiğinde taraflar arasındaki cari hesaba konu fatura bedellerinin ödenip ödenmediği hususu mahkemenin takdirinde olduğunu belirttiği, yani hem nakit ödediğini hemde banka kanalı ile ödeme yapıldığı iddia edildiğini, davanın esası bahse konu ödemelerin yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığını, bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere taraflarınca davalıya 2013 yılında toplam 389.568,00 Tl ve de 2014 yılında da 101.952,00 Tl fatura kestiklerini, karşılık davalı tarafça çek ve de banka kanalı ile taraflarına sadece 156.547,00 Tl ödeme yapıldığını, bilirkişi raporunun 9 sayfası, ilk paragrafında bahsedildiği üzere “o halde davalının yaptığını iddia ettiği ödemelerle ilgili belgeleri dosyaya eklemesi gerekmektedir” denildiğini, yanlız dosyada böyle bir belge bulunmadığını, bilirkişi raporu sonuç ve kanaat bölümü 2. nolu paragrafında “Konya ….İcra müdürlüğü nün …/…. E sayılı dosyasında takip tarihi olan 25/04/2014 tarihi itibari ile davalının davacıya taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan 291.232,00 Tl borcunun bulunduğu tespitinin yapıldığını, mahkemece bu rapor ve açıklamaları göz önüne alınmadığını, kararını gerekçesinde bahsedilmediğini, Vergi Usul Kanunu mükerrer 355 maddesinde de belirtildiği üzere tacirler arasında işlemler aylık 8.000 Tl aşan meblağları bulursa taraflar ödemelerini banka kanalı ile yapmak zorunda olduklarını, dava dilekçelerinden anlaşılacağı üzere taraflar ticari bir iş yaptığından ödemeleri de 8.000 TL aştığından ödemelerin banka kanalı aracılığı ile yapılması gerekirken yapılmadığını, bu husus ticari defterlerdeki kayıtların gerçeği değil yukarıda beyan ettikleri üzere sabunlama metodu ile sonradan defterlere kaydedildiğinin açık bir göstergesi olduğunu, bilirkişi raporuna karşı verdikleri beyan dilekçesinde mahkemece açık / kapalı fatura tasnifinde de yanlış karar verdiğini, ilk raporda 60.000 Tl üzerinde açık fatura olduğu kabul edildiğini, bilahare bu rakam 17.228 TL bir kısım açık olarak kabul edildiğini, hususta raporlar arasında açık çelişki barındırdığını bu nedenlerle mahkeme kararının istinafen incelenerek kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafça; 11.06.2013- 31.12.2013 tarihleri arasında müvekkil adına düzenlediği 139 adet faturanın ödenmediği iddiası ile Konya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takibe konu borca itiraz etmesi üzerine iş bu haksız dava ikame edildiğini, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan beyan dilekçesi ile dosyada bulunmayan 3 adet faturaya ilişkin olarak taleplerinden vazgeçtikleri bildirildiğini, dosyada bulunan 136 adet fatura üzerinde yapılan incelemeler neticesinde ise 27.04.2015 ve 05.04.2018 tarihli bilirkişi raporları dosyaya sunulduğunu, söz konusu faturalar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında her iki raporda da ;toplamda 173.215,00 TL tutarlı 124 adet faturanın kapalı fatura niteliğinde olduğu, geriye kalan toplamda 17.228,00 TL tutarlı 12 adet faturanın da belirsiz olduğu kanaatine varıldığını, ilk derece mahkemesince belirsiz olduğu kabul edilen toplamda 17.228,00 TL bedelli faturanın ödendiğinin ispat edilemediğinden bahisle, bu bedel üzerinden hatalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında açık ya da kapalı olduğu belirsiz olarak tespit edilen 12 adet faturadan, 63, 64, 65 ve 66. sırada yazılı olan faturaların bedelleri davacıya ait….Bankası … Şubesinde bulunan hesaba yatırıldığını, bu ödemeye ilişkin 27.12.2013 tarihli dekont dosyada mevcut olduğunu, 67. Sırada yazılı fatura bedeli davacıya ait … Bankası …. Şubesinde bulunan hesaba yatırıldığını, bu ödemeye ilişkin 03.01.2014 tarihli dekont dosyada mevcut olduğunu, 41. sırada yazılı fatura bedeli davacıya ait .. .. Bankası … Şubesinde bulunan hesaba yatırıldığını, bu ödemeye ilişkin 03.01.2014 tarihli dekont dosyada olduğunu, tüm bu hususlara ek olarak 2013 ve 2014 yılları arasında müvekkili tarafından davacıya ait banka hesabına toplamda 156.547,00 TL EFT ödeme yapıldığını, müvekkil ticari defter incelemelerine göre davacıya 31.10.2013 tarihinde 25.000,00 TL, 23.004,00 TL, 25.000,00 TL olmak üzere toplamda 73.004,00 TL çek ile ödeme yapıldığını, 27.10.2015 ve 27.04.2016 tarihli bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, bilirkişi raporları ile tespit edilen; 2013 ve 2014 yıllarındaki davacıya yapılan toplamda 229.551,00 TL ödeme, açık ya da kapalı olduğu hususunda ihtilaf bulunan fatura bedellerini fazlası ile karşılamakta olduğunu, bu husus ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını, eksik araştırma ve inceleme neticesinde 17.228,00 TL üzerinden itirazlarının iptaline karar verildiğini, yerel mahkemece verilen kararda; itirazın iptaline karar verilen rakam olan 17.228,00 TL üzerinden aleyhlerine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği ancak gerekçesi açıklanmadığını, dava konusu alacak, likit bir alacak olmayıp, yaklaşık 5 yıl süren bir yargılamanın neticesinde, davacı tarafça talep edilen alacak miktarının da oldukça altında bir rakam üzerinden kabul edildiğini, hal böyle iken haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi kabul edilebilir olmadığını, bu nedenlerle; yetersiz araştırma ve eksik inceleme neticesinde verilen kararın kaldırılmasını Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. …/… K. sayılı davanın kısmen kabulüne dair kararının kaldırılarak davanın tüm yönleriyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı aleyhine 25/04/2014 tarihinde Konya …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile 194.199,00 TL asıl alacak, 47,80,00 işlenmiş faiz olmak üzere toplam 194.246,80 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı borcun sebebinin 11.06.2013 ile 31.12.2013 tarihleri arasında faturalı nakliye taşıma bedeli alacağı olarak gösterildiği, davalının süresinde borca itiraz etmesi üzerine 23/06/2014 tarihinde icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulduğu görülmüştür.
Dosyada tarafların ticari defterleri incelenerek bilirkişi raporu alındığı bilirkişi raporuna göre davacının icra takibine konu ettiği faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bir kısım faturaların kapalı bir kısım faturaların da açık faturalar olduğu anlaşılmıştır.
Davacı 139 adet faturayı icra takibine konu etmiş daha sonra 09/11/2018 havale tarihli dilekçesiyle, dilekçede belirttikleri 4 adet faturadaki toplam 5.782,00 TL fatura bedelinden feragat etmiştir. Dosya içerisinde takibe konu faturaların fotokopileri mevcut olup, fatura fotokopilerinden bilirkişi raporunda kapalı fatura olduğu belirtilen bir kısım faturaların kapalı mı açık mı olduğu anlaşılamamaktadır. Fatura asıllarının mahkeme kasasında olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple başka bir bilirkişiden fatura asılları incelenerek kapalı ve açık faturaları denetime elverişli şekilde gösterir rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden tarafların diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin tarafların istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf taleplerinin KABULÜ ile, Konya Asliye…. Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2019 tarih …/… Esas 2019/5 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 294,21 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/07/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.Ç.