Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/835 E. 2021/234 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2019
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
YAZIM TARİHİ : 01/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 13/02/2019 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirketin müvekkil şirketten 21/08/2015 tarihli altı adet faturaya dayalı gres soğutma mikseri, ısıtma fırın tesisatı, flash point, otomatik titratör, sondaj makinesi, emniyet filtresi, 20 tip 2000 D redüktör vs. ekipmanlar satın aldığını ancak davalı borçlu şirketin müvekkili şirket tarafından mal satışı ve teslimi yapılmasına rağmen borcunu ödemediğini ve davacı müvekkili şirket tarafından .. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli olarak davalının 05/10/2017 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu beyan ederek davanın kabulü ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hiçbir hususu kabul etmediklerini, davacı tarafı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı gibi faturaya konu malların da davacı tarafça müvekkiline teslim edilmediğini, davacı şirket yetkilisi …’ün eşinin kardeşi olan …’ün şirketin gayri resmi ortağı olduğunu, … tarafından müvekkili şirkete demirbaş olarak getirilen makineler ile ilgili olarak da davacı şirket tarafından davaya konu faturaların kesilerek demirbaş makinelerin davacı şirketten satın alınmış gibi gösterildiğini, işin esasında müvekkili şirket ile davacı arasında doğrudan bir alım satıma dair ticari ilişkinin mevcut olmadığını, asıl alacağa işletilen faize ilişkin talepleri de kabul etmediklerini, davalı borçluya çekilmiş bir ihtar olmadığını, ihtar var ise tebliğ edilerek borçlunun temerrüde düşürülmüş olmasının gerektiğini, çekilmiş bir ihtar yok ise ya da ihtarın davalıya tebliğ edilmemiş olması halinde ise işlemiş faize karar vermenin mümkün olmayacağını, bu haliyle davacı tarafından talep edilen işlemiş faizin temerrüt faizi olacağını, davacının kötü niyet tazminatı taleplerini de kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddi ile davacının kötü niyetli olarak dava açması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile, Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … Es. sayılı dosyasına yapılan takibe ilişkin itirazının iptali ile 207.482,94 TL üzerinden takip tarihi olan 24/08/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, İİK’nın 67/2.maddesi gereğince kabul edilen 207.482,94 TL alacağın takdiren % 20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının taraflar arasında ticari ilişki olduğunu ve faturaya konu malların müvekkiline teslim edildiğine dair delil ibraz edemediğini, yerel mahkemece taraf defterlerin incelendiğini, 31/08/2018 tarihli bilirkişi raporuyla da dava konusu faturaya konu malların müvekkiline teslim edilmediği hususunun belirtildiğini, … tarafından müvekkili şirkete demirbaş olarak getirilen makineler ile ilgili olarak davacı şirket tarafından davaya konu faturaların kesilerek demirbaş makinelerin davacı şirketten satın alınmış gibi gösterildiğini, davacı tarafça müvekkiline faturaya konu ürünlerin teslim edilmediğini, …’ün ortaklıktan ayrılmak istediğini ve 07/12/2016 tarihli müvekkili şirket ortaklık sözleşmesinin sona erdirilmesi için bir protokol imzalandığını, söz konusu protokolün 1. maddesine göre, “…’e ait olan ve … tarafından … firmasına getirilen üretim malzemeleri ve demirbaş malzemeleri 31.12.2016 tarihine kadar başka bir yere taşınacaktır. Bu malzemeler …’e ait olup, … bu mallar üzerinde bir hak iddia edemez.” denildiğini, bu tasfiye protokolü uyarınca; söz konusu malların … tarafından sökülerek teslim alındığını, faturaya konu mallar davacı şirket yetkilisinin kayınbiraderi olan kişiye teslim edildiğini, mahkemece malın tesliminin yapıldığı kabul edilerek kabulüne karar verildiğini, faturaya konu olan … tarafından adi ortaklık sözleşmesi uyarınca müvekkili şirkete demirbaş olarak getirilen makinelerin gerçekte davacıdan satın alınmış olmadığı hususunun dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, mahkemece reddedilen kısım açısından lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmemesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, faturayı likit alacak sayarak müvekkili aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini, ancak reddedilen kısım açısından ise müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin de usul ve yasalara aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir”. Alacak davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davacıya düşer. Zira hukuki ilişkinin varlığını iddia eden ve bundan dolayı alacaklı olduğunu ileri süren taraf davacı olduğu için TMK.’nın 6. maddesi (HMK. md. 190) uyarınca ispat külfeti davacı alacaklıdadır. Kuşkusuz bu kuralın uygulanabilmesi için davalı borçlunun dava konusu hukuki ilişkiyi inkar etmesi ve borcun hiç doğmadığını ileri sürmesi gerekmektedir.
Davacının davalıya mal sattığını, davalının fatura bedellerini ödemediğini, fatura bedellerinin tahsili için Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı takibe davalının yaptığı itirazın iptalini talep ettiği, davalının ise davacıyla arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı gibi faturaya konu malların da davacı tarafça kendisine teslim edilmediğini, davacı şirket yetkilisi …’ün eşinin kardeşi olan …’ün davalı şirketin gayri resmi ortağı olduğunu, … tarafından davalı şirkete demirbaş olarak getirilen makineler ile ilgili olarak da davacı şirket tarafından davaya konu faturaların kesilerek demirbaş makinelerin davacı şirketten satın alınmış gibi gösterildiğini, işin esasında müvekkili şirket ile davacı arasında doğrudan bir alım satıma dair ticari ilişkinin mevcut olmadığını belirttiğini, dosya içerisinde mevcut kayıtlardan …’ün davacı şirket yetkilisi olduğu, her ne kadar faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı ise de davalının yemin deliline de dayandığı, yemin delilinin HMK’nın 225 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, yeminin kesin delil olduğu, yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlü olduğu, şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemeyeceği, hal böyle olunca dava konusu malların davalı şirketin gayri resmi ortağı ve davacı şirket yetkilisi …’ün eşinin kardeşi olan … tarafından davalı şirkete demirbaş olarak getirilip getirilmediği, davacı ile davalı arasında alım satım akdine dayalı bir hukuki ilişki olup olmadığı hususunda ispat yükü davalı üzerinde olduğundan davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından; davalının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin davalının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin ikmalinden sonra delillerin esastan değerlendirilip duruma göre hüküm tesis etmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2019 tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 3.543,28 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/02/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır