Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/834 E. 2021/272 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : ../…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2019
NUMARASI : …/.. Esas …/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :…. Petrol Ürünleri Tarım Otomotiv Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI : … Sigorta Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
YAZIM TARİHİ : 05/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin ../… Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 20/03/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Türkiye çapında başta nakliye işleri yapan, sektöründe tanınan ve bünyesinde bir çok araç ve insan çalıştıran oldukça prestij sahibi bir şirket olduğunu, 02/02/2016 gününde müvekkiline ait olan dava dışı araç şoförü … kontrolündeki …plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı …plakalı dorsenin beyaz eşya taşımak üzere yola çıktığını, aracın seyir halinde iken Çerkezköy civarında motorunda bir alev meydana geldiğini ve alevin kontrol altına alınamayarak araçların ve üzerindeki beyaz eşya yükünün tamamen yandığını, itfaiye ekiplerince tutulan yangın tutanağına göre de yangının aracın motor kısmındaki bir sorundan dolayı çıktığını, sorunun motordan kaynaklı bir elektrik arızasından kaynaklandığının belirtildiğini, kazaya karışan . .. plakalı aracın … Sigorta tarafından sigortalandığını, davacı şirketin aracın yanması halinde poliçe limitleri dahilinde hasarın ödenmesi amacıyla davalı sigorta şirketine başvurduğunu, bir hasar dosyası oluşturulduğunu, ancak dav alı şirketçe verilen 30/06/2017 tarihli cevabi yazıya göre hasarın teminat kapsamı dışında olduğu belirtilerek bir ödeme yapılmayacağının belirtildiğini, dava konusu aracın şoförünün ve taşımaya ilişkin tüm belge bilgi ve ruhsat tarzı tüm belgelerinin tam olduğunu, buna rağmen bir ödemenin yapılmadığını, davalarının sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat talebine ilişkin olduğunu, aracın yanması, çalınması ve çalınmaya teşebbüsü sonucunda oluşan maddi zararların sigorta teminatı kapsamında olduğunu, davalı sigorta şirketinin somut olayda hukuki sorumluluğunun tam olduğunu, davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, kazaya karışan araçlarda, dorsede ve araç üzerindeki beyaz eşyada yangın nedeniyle ağır bir hasarın meydana geldiğini, araçların ve malların piyasa rayiç bedellerinin ne olduğunun taraflarınca önceden bilinmesinin imkansız olduğunu, tüm bu hususların belirlendikten sonra talebin açıklık kazanacağını, davada her iki tarafın da tacir sıfatına sahip olduğunu, somut uyuşmazlıkta en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesi gerektiğini, sigorta aleyhine açmış oldukları davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL nin kazanın meydana geldiği 02/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı yana hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 30.06.2017 tarihli vermiş olduğu cevaba göre meydana gelen hasarın Kasko Sigortası Genel Şartları,TTK ve genel hükümler gereğince teminat kapsamı dışında kaldığını, davanın reddinin gerektiğini, dava konusu sigortalı aracın yanması sonucu ortaya çıkan hasarın teminat dışında kalma nedeni, araçta yakıt olarak mazot yerine 10 numara yağ ile tinerin karıştırılarak kullanılmasından dolayı meydana gelen aşırı ısınma ile turbo kısmında patlama sonucunda yanması olduğunu, yanan çekicinin şoförü …’nin sigorta şirketini arayarak mazot yerine yağ ve tiner kullanıldığı, motor arıza vermiş olmasına rağmen şoförün yoluna devam etmesini şirket yetkilisinin söylemiş olduğunu , aracın bakımlarını yapan servisin ‘enjektörlere yağ koyuyorsunuz size bakım evrakı veremem’ dediğini, davacı firmanın sahibi …’ın … plakalı çekicinin deposuna 870 litre 10 numara yağ koydurduğunu , kış mevsimi olması nedeniyle yakıtın incelmesi için 80 litre tiner depoya konulduğunu ve bu şekilde Konya’dan Çerkezköy’e yük almaya gidildiğini, aracın boş vaziyette dahi gitmekte zorlandığı Çerkezköy’den yük aldıktan sonra Tem otoyolu üzerinde seyir halindeyken çekicinin duman çıkartmaya başladığı ,bunun üzerine şoför …’nin metro tesislerine girdiğinde işveren …’ı telefonla arayarak çekicinin aşırı duman çıkartmaya başladığını ve çekişten düştüğünü , bu şekilde yola devam edemeyeceğini bildirmesine rağmen yola devam etmek zorunda kalması sonucu aracın motor kısmındaki patlama ile birlikte yandığı, daha sonra …’ın şoför …’ye parasını vermediğini ve yangında sorumlu tutması nedeniyle tehdit etmesi sonucu …’nin Yunak Cumhuriyet Savcılığı’na yangının gerçek nedenini de bildirir şekilde şikayette bulunduğu , Cumhuriyet Savcısının bu durumu aracın kaskolu olduğu sigorta şirketine bildirmesi gerektiğini söylediği bunun üzerine … Sigorta şirketini telefonla arayarak ihbar ettiği, bu nedenlerle davaya konu zararın teminat dışı kaldığını, açılan davanın reddi ile yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacı yana hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla dosyaya kazandırılan 08/10/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; yangının meydana gelme sebebi konusunda bilirkişi raporu tanzim edilmesi istenildiği, tanzim edilen raporda özetle; dava konusu … plakalı araçtaki motor yangınının araçta uygun evsafta olmayan akaryakıt kullanımı sonucunda meydana geldiği ve bunun sonucu oluşan hasarın kasko sigorta poliçesi kapsamında olmadığının bildirildiği, bilirkişi raporunun ve eldeki delillerin değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın araca uygun olmayan akaryakıt kullanımı sonucunda yangının çıktığı ve 2 adet dorsenin ve üzerinde yüklü olan beyaz eşyaların yanarak maddi zarar oluştuğu, hasarın meydana gelmesinde davacı yanın kendi kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme yapıldığını ve kanıtların tam olarak toplanmadığını, yerel mahkemece yargılama yapılırken bildirmiş oldukları kanıtlar toplanmadan, yapmış oldukları itirazlar karşılanmadan karar verildiğini, HMK’nın genel yargılama prensiplerine aykırı olarak yargılama yapılamayacağını, bu hususun, eksik incelemeye dayalı olup usulen bir bozma sebebi olduğunu, yerel mahkeme kararının gerekçesinin doyurucu ve ayrıntılı olmadığını, bilirkişi raporuna göre doğrudan karar verildiğini, 6100 sayılı HMK 279/4.fıkrasına göre; bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamayacağını, bilirkişi ise mevcut hasarın, kasko poliçesi kapsamında olmadığı ve hasarın giderilemeyeceği yönünde rapor verdiğini, kasko poliçesi bir hukuku metin ve sözleşme olduğunu, somut olayın bu sözleşme kapsamında kalıp kalmadığı tamamen hukuki bir değerlendirmeyi gerektireceğini ve bu nitelendirme yapma görevinin de hakime (mahkemeye) verilmiş bir görev olduğunu, dolayısıyla bilirkişi kurulunun görev alanı ve yetkisinin dışına çıktığını, yerel mahkemenin bu hususa yaptıkları itirazı gerekçe göstermeden reddetmesinin uygun ve doğru olmadığını, olay yeri görgü tanıklarının beyanlarının lehlerine olduğunu, resmi ve uzman itfaiye raporuna göre ‘aracın motor bölümündeki elektrik kablolarında meydana gelen herhangi bir elektriksel arızadan dolayı’ çıktığının resmi olarak belirtildiğini, Jandarma tarafından sıcağı sıcağına tutulan rapor ve şoförün ilk beyanının tamamen lehlerine olduğunu, dava konusu aracın tüm resmi izinleri, belgeleri ile araç ve gereçlerinin tam olduğunu, araç şoförü ile aralarında sonradan işten çıkma nedeniyle husumet doğduğunu, . dolayısıyla yukarıdaki tüm bu hususları birlikte ve bütün halinde değerlendirildiğinde bilirkişi kurulunun bu somut kanıt ve fiili belgeleri tam olarak karşılamadan rapor hazırladığının ortada olduğunu, bilirkişi raporu içeriğine kadar dosya kapsamında, yanan araçta on numara yağ kullanıldığına dair hiçbir somut kanıt vs. bulunmadığını, dolayısıyla rapora bu haliyle dosya kapsamını derinden etkilediğini, yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini, dava konusu araçta on numara yağ kullanılmasının olağan akışa ters olduğunu, davacı firmanın onlarca araçlık filosuyla birlikte günde binlerce km’lik yol yapan bir nakliye firması olduğunu, on numara yağ kullanılması halinde geçmişte buna benzer başkaca hasar ve yangınların oluşması gerekeceğini, yerel Mahkemece Adli Tıp Kurumundan ya da Üniversitelerden takdir edilecek başka bir heyet vasıtasıyla, gerek dosyadaki bilgi ve belgeleri karşılayan gerekse varsa çelişkileri gideren yeni bir heyet raporunun alınmasını istemekte olduklarını, bu hususun yerel mahkemece dikkate alınmadığını, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda lehlerine olacak şekilde hüküm kurulmasına, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kasko sözleşmesine dayalı tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı şirket adına kayıtlı davalı sigorta şirketine ticari kasko poliçesiyle sigortalı dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı dorsenin üzerinde beyaz eşya yüklü vaziyette seyir halindeyken 02/02/2017 tarihinde çekicide meydana gelen yangın sonucunda çekicinin dorsenin ve dorsedeki beyaz eşyanın yandığı, davalı sigorta şirketi tarafından araçta yangın çıkma sebebinin yakıt olarak on numara yağ ve tiner kullanılması sebebiyle oluştuğu gerekçesiyle davacıya davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı, davalı sigorta şirketinin araçta yakıt olarak on numara yağ ve tiner kullanılması iddialarını yangından sonra araç sürücüsünün sigorta eksperine verdiği beyanlara dayandırdığı, araç sürücüsünün sigorta ekspertine verdiği beyanlarda yakıt olarak on numara yağ ve tiner kullanıldığını beyan ettiği görülmüştür.
İtfaiye tarafından tutulan yangın raporunda yangının çıkış sebebinin aracın motor bölümündeki elektrik kablolarında meydana gelen herhangi bir elektriksel arızadan dolayı çıkan kıvılcımların kablo izolelerini tutuşturmasıyla yangın başlangıç olayının meydana geldiği, akabinde dorse bağlantı kabloları ve brandasına sirayet ederek tırın tamamına yayıldığı kanaatine varıldığı şeklinde tespitte bulunulduğu, mahkemece İTÜ öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alındığı bilirkişi kurulunun şoförün yangın olayından sonra sigorta eksperine verdiği beyanları dikkate alarak yangının araçta uygun evsafta olmayan akaryakıt kullanılması sonucu meydana geldiği ve bunun sonucu oluşan hasarın kasko sigorta poliçesi kapsamında olmadığı yönünde rapor verdiği mahkemece bu rapor esas alınarak davanın reddedildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ve devamı maddelerinde “bilirkişi incelemesi” düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 282. maddede de hakimin bilirkişinin oy ve görüşünü serbestçe değerlendirileceği düzenlenmiş, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre HMK’nın 281.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada sözlü olarak açıklama da bulunmasını da kendiliğinden isteyebileceği, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar incelemede yaptırabilir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Somut olayda, bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan rapor, şoförün yangın olayından sonra sigorta eksperine verdiği beyanlara dayandırılmış olup başkaca bir tespit yapılmamıştır. Bu haliyle bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı anlaşılmıştır.
Bu sebeple davalı sigorta şirketinden olay sonrası yanmış haliyle aracı gösterir renkli fotoğrafların getirtilmesi, ayrıca Silivri Jandarma Komutanlığı’ndan istenen olayla ilgili soruşturma evraklarına ait Savcılık dosyası araştırılarak savcılık dosyasının getirtilmesi daha sonra başka bir bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekirken davacı tarafın yeniden rapor aldırılması talebinin davanın esasına ve sonucuna etki etmeyeceği gerekçesiyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak ve sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2019 tarih ../.. Esas ../.. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,

4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan.. Üye .. Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.Ç