Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/82 E. 2019/96 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : ..
KONYA

DAVALI : …
VEKİLİ : ..

DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : ..
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 20/12/2018 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik talebin reddine ilişkin ara karara karşı, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ….’nin 1989 yılından beridir ülkemizin çeşitli illerinde ve yurt dışında faaliyet gösteren bir lojistik şirketi olduğunu, aynı zamanda … ilinin … ilçesinin … köyünde, … köyünde ve… mevkinde çiftçilik faaliyetinde de bulunduğunu, bu bölgelerde iştigal ettiği tarımsal faaliyetlerinde elektrik enerjisini kullanmakta olduğunu, elektrik enerjisini kullandığı dört farklı abonelik bulunduğunu, bu aboneliklere ait numaraların …, …, … ve … olduğunu, bu aboneliklere ait trafolarda tarım arazisinin sulanması sonucu tüketilen Kilowatt saat tutarınca dağıtıcı firma tarafından müvekkil şirkete ödemesi gereken bir fatura tanziminde bulunulduğunu, düzenlenen faturadaki ödenmesi gereken tutar ile harcanan elektrik enerjisinin doğru orantılı olmadığını, … abone numarasına tahakkuk ettirilen 30/11/2018 son ödeme tarih ve … TL tutarlı faturanın sayaç arızasından ötürü kullanılan enerji miktarının çok üzerinde fahiş bir boyuta ulaşması karşısında borçlu olmadıklarının tespiti ve söz konusu faturanın iptaline karar verilmesi gerektiğini, dava konusu faturanın tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayabileceğini beyanla teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde, dava sonunda verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu faturanın tahsili için icra takibine girişilmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … numaralı tesisatında kurulu sayacın 05/09/2018 tarih … seri nolu MEDAŞ Ölçü Dereleri Kontrol ve Değiştirme Tutanağı ile arızalı sayacın değiştirildiğini, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünce yapılan muayenede sayacın ölçüm entegresinin arızalı olduğu, sayacın değer kaydetmediğinin tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 37.maddesi çerçevesinde davacıya ek tahakkuk geçekleştirildiği ve Ek Tahakkuk Bilgilendirme Formu düzenlendiğini, davacının en son 08/08/2018 tarihinde sulama yaptığı beyanının doğru olmadığını, davacının tacir olduğunu, 6446 sayılı kanunun 3.maddesi çerçevesinde sayaçların dağıtım tesisine dahil olduğunu, tedarikçi şirket olan müvekkiline bu davada husumet düşmeyeceğini, davanın reddine, kötüniyetli davacı/borçlunun alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından 13/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir ara kararı ile “.. TL nakit veya aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu mahkememiz kasasına depo ettiği takdirde davacının … numaralı elektrik aboneliğine ilişkin 30/11/2018 son ödeme tarihli … TL tutarındaki fatura bedelinin icra takibine konu edilmesinin önlenmesine; edildiği takdirde başlatılacak icra takibinin durdurulmasına, Söz konusu 30/11/2018 son ödeme tarihli elektrik faturası bedelinin ödenmemiş olması gerekçesiyle davacının … abone numarası ile almakta olduğu elektrik enerjisinin davalı tarafından kesilmesinin önlenmesine,” karar verildiği, ihtiyati tedbir kararına davalı tarafından yapılan itirazın dosya üzerinde incelenmesi sonucunda “13/12/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının İİK 72/2 ve HMK’nın 389 ve devamı maddelerine uygun olduğu anlaşılmakla davalının tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 sayılı HMK’nın 394/4 maddesine göre ihtiyati tedbire itirazın ilgilileri dinlemek üzere davet etmesi gerektiğinin kanuni zorunluluk olduğunu, mahkemenin bu zorunluluğa aykırı davranarak dosya üzerinden karar verdiğini, somut olayda ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını, tedbiri talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmediğini, yürürlükte olan mevzuatın uygulanmak durumunda olduğunu, istinaf itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbire itirazlarının reddine dair kararın ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacı ihtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati tedbir istemi, 13/12/2018 tarihli ara karar ile kabul edilmiş, karşı taraf dinlenmeden verilen bu karara karşı davalının itirazı, mahkemece ilgililer davet edilmeden, 20/12/2018 tarihli ara karar ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda reddedilmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 394/4. maddesi uyarınca itiraz üzerine mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder, gelmedikleri taktirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. Zira ihtiyati tedbir kararı verilirken dinlenemeyen tarafa itiraz imkanının tanınmasının temel sebebi, hukuki dinlenme hakkıdır. Karşı taraf dinlenmişse bu hak o sırada tanınmıştır. Ancak işin niteliği, aciliyeti kararın etkisiz kalma ihtimali gibi sebeplerle karşı taraf dinlenmemişse bu durumda bu hakkın ona kararın verilmesinden sonra tanınması gerekli ve zorunludur. Bu sebeple itiraz, teknik anlamda bir kanun yolu olmayıp , hukuki dinlenilme hakkını tanıyan özel bir hukuki çaredir. Ancak mahkeme, taraflar gelmeseler dahi, dosyayı işlemden kaldırmaz, dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir. Diğer bir deyişle HMK.’nın 394/4. maddesi gereği itiraz üzerine incelemenin duruşmalı yapılması zorunlu olup, mahkemece öncelikle ilgililerin dinlenmesi için duruşma günü verilerek usulen davet edildikten sonra, gelmeseler dahi dosya üzerinde ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlerin yapılıp yapılmadığı ve diğer itiraz sebepleri incelenerek karar verilmelidir. (Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, cilt III, s2532-2534, Yargıtay 15. HD 06/02/2012 gün ve 168/639 E-K.).
Bu durum karşısında mahkemece, itiraz üzerine; ilgililer davet edilip duruşma açılmadan dosya üzerinden inceleme yapılmak suretiyle itirazın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, itirazın yukarıda belirtilen şekilde incelenerek yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine iadesine, kararın niteliğine göre ihtiyati tedbire itiraz eden karşı tarafın diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜ ile, Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin 20/12/2018 tarih … Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-a maddesi gereğince delillerin yeniden değerlendirilip hüküm verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince kurulacak esas hakkındaki hükümde değerlendirilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/3. Maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; yapılan ön inceleme sonunda 07/02/2019 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır