Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/815 E. 2021/247 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2019
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
YAZIM TARİHİ : 04/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 04/03/2021 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı borçlu aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takibe ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu ile davacı müvekkili arasında 14/02/2019 tarihinde bir takım makinelerin alım satımı konusunda anlaşma imzaladıklarını, anlaşma bedelini KDV hariç 20.024,00 USD olduğunu, teslim süresinin 60 gün olarak belirlendiğini, tüm makinelerin 19/04/2019 tarihinde sevk irsaliyesiyle teslim edildiğini, davalı şirketin KDV dahil toplam USD karşılığı olan 96.791,05 TL’yi ödemediğini, döviz kurunu 4,0964 TL olarak belirlenerek faturanın da bu şekilde düzenlendiğini, dava konusu alacağın likit olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına takip tarihinden itibaren en yüksek ticari reeskont avans faizi yürütülmesine ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Hukuki ilişkinin dava dilekçesinde bahsi geçen 14/02/2018 tarihli sözleşmeden ibaret olmadığını, alışverişlerinin 01/07/2016 tarihinde başlayarak bugüne kadar gelen ticari ilişkilerinde davacının müvekkili borçlu davalı şirketten alacağının olmadığını, daha önceden 01/07/2016 tarihli iki adet sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelerin sekizinci maddesine göre davacı yüklenici şirketin taahhüdünü ifa garantisi olarak ve garanti süresini kapsayacak şekilde 46.550,00 USD lik ve 45.885,00 USD lik iki tane kesin teminat mektubu vereceğini, bu mektupların 13/07/2018 tarihli olarak verildiğini, davacı şirketten kaynaklanan nedenlerle kesin kabulün 11/05/2017 tarihinden sonra yapıldığını, sözleşmenin 7. Maddesine göre edimlerin iki yıl olan garantisini 11/05/2019 tarihinde sonlanacağını, garanti süresinin 11/05/2019 tarihinde sona ermesi nedeni ile davacının verdiği teminat mektuplarının 13/07/2018 tarihine kadar sürelerinin uzatılması veya davalı şirkete nakdi teminat verilmesi gerekirken, davacının mektup sürelerini uzatmadığı ve teminatı da arttırmadığını belirterek, konu borcun davacıya ödenmeyerek teminata ve alacaklarına mahsuben muhafaza edildiğini, teminat sürelerinin uzatıldığında veya nakdi teminat olarak tamamlandığında ayrıca diğer ceza bedelleri ve borçlarını ödediğinde muhafaza edilen paranın ödeneceğini belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “…Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Her ne kadar 14/02/2018 tarihli sözleşme ile teminat mektubu verilmediği takdirde teminatın davacının ilk alacağından tahsil edileceği kararlaştırılmış ise de 01/07/2016 tarihli iki ayrı sözleşmede böyle bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla 01/07/2016 tarihli sözleşmeler kapsamında verilen teminat mektuplarının süresinin uzatılmaması nedeniyle davaya konu fatura bedelinin teminat olarak muhafaza edilmesi mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca, İ.İ.K. nın 67. Maddesi gereğince davalının icra takibine itirazının haksız olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 96.791,05 TL alacağın tahsili yönüyle TAKİBİN DEVAMINA, bu alacağa icra takip tarihinden itibaren TİCARİ FAİZ İŞLETİLMESİNE,
2-96.791,05 TL alacağın takdiren % 20 si oranında hesaplanan 19.358,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçelerini tekrarlayarak davacının konu ettiği paranın 11/07/2016 tarihli sözleşmelerinin kapsamındaki teminatlar gereği davalı tarafça muhafazasının mümkün olup olmadığı noktasında yoğunlaştığını, yukarıda belirttikleri teminatların sürelerinin uzatılması veya nakdi teminat verilmesi istemine olumsuz cevap verdikleri, bu nedenle davacının alacağı tutarın teminat olarak kayıtlarına aldıkları, işin garanti süresinin sonuna kadar davalı şirkette sözleşmeyle hüküm altına alınan teminatın bulundurması gerektiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı gibi bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğunu, ayrıca 14/02/2018 tarihli sözleşmede teminat verilmemesi halinde teminatın yüklenicinin ilk alacağından tahsil edileceğinin açıkca hüküm altına alındığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının 14/02/2018 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağından dava konusu edilen kısmı önceki sözleşmelerden doğan garanti süresinin sonuna kadar tutamayacağından bahisle davanın kabulüne ve inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan Konya .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının davacı, borçlunun ise davalı şirket olduğu, 96.791,05 TL fatura, 3387,03 TL %19.5 değişen oranlarda ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 100.178,08 TL üzerinden takip başlattığı, takip dayanağı olarak 19/04/2018 faiz başlangıç tarihli 19/04/2018 düzenleme tarihli … nolu 96.791,05 TL miktarlı fatura olarak belirttiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçluya 01/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirketin yasal süresi içerisinde takibe karşı borçlarının bulunmadığına dair ödeme emrine faize ve faiz oranına itiraz ettikleri, itiraz üzerine takibin müdürlükçe durdurulduğu, itiraz dilekçesinin davacı borçluya tebliğ edildiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, işbu davanın hak düşümü süresi içerisinde 09/08/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin, davalı şirkete bir takım makineleri karşılıklı imzalanan sözleşmeyle sattığı ve makineleri teslim ettiği, fakat alacaklarının bir kısmının ödemediği, bunun üzerine takip başlattıkları, takibe karşı yapılan itiraz üzerine ilk derece mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açıldığı, ilk derece mahkemesince 2 ayrı sözleşme bulunduğu, sözleşmede teminat mektubu verilmediği takdirde teminatın, davacının ilk alacağından tahsil edileceğine dair hüküm bulunmaması nedeniyle fatura bedelinin muhafaza edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve takibin devamına karar verildiği, ilk derece mahkemesince davalının cevap dilekçesinde savunduğu hususlara ilişkin deliller toplanmadan esastan değerlendirme yapılmasının hukuka uygun olmadığı, bu nedenle davalının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının cevap dilekçesindeki konulara ilişkin deliller toplandıktan sonra değerlendirilerek duruma göre karar verilmek üzere dava dosyasının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesinin 04/03/2019 tarih … Esas .. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.653,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Konya .. İcra Dairesinin .. Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/02/2021 tarihinde oy çokluğu ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır
(muhalif)

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

MUHALEFET ŞERHİ: Dava dilekçesine ekli ve dilekçe içeriğinde geçen 14/02/2018 tarihli belgede; …’nin iştirakleri ..’nin bünyesinde bulunan yem fabrikası için mekanik parça alımı ilgide belirtilen birim fiyat ve miktarlara göre sipariş verdikleri, makineleri tablo halinde belirttikleri, teminat tutarının %10 olduğunu, teminat mektubu verilmediği takdirde, firmanın ilk alacağından tahsil edeceğini, teminat mektubunun garanti süresini kapsayacak şekilde olması gerektiğini belirterek imzaladıkları, geçmiş sözleşmelere atıfta bulunan ve davacının teminat ve sair hususlardan dolayı sorumlu bulunacağına dair bir husus içermediği görülmüş, dilekçenin ekindeki irsaliyeden ise malların teslim edildiği ve faturalandırıldığı anlaşılmıştır.
Davalının cevap dilekçesinde belirttiği 01/07/2016 tarihli sözleşmeden de davacı şirketten bir takım makineler alımı için sözleşme yaptığı, sözleşmenin 8. Maddesinde taahhüdün ifa garantisi olarak davacıdan toplam bedeli %10 tutarındaki kesin ve garanti süresini kapsayacak şekilde süreli teminat mektubunun veya nakit teminatın sözleşmenin akdi sırasında şirkete verileceğini, teminatın garanti süresi boyunca iade edilmeyeceğini, ancak garanti süresi sonunda teknik servis tarafından teminatın iadesinde sakınca görülmediği takdirde iade edileceğine dair hüküm bulunduğu, sözleşmenin diğer hükümlerinde daha sonra yapılacak sözleşmelere ilişkin atıfta bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında makine alım satım hususunda sözleşme yapıldığı, davacının makineleri tedarik ederek davalı şirkete teslim ettiği, fakat davalı şirketin 01/07/2016 tarihli sözleşmede satılan makinelerin garanti süresinin uzadığı, uzayan kısım için davacının teminatını uzatmadığı veya yine uzayan kısım için nakdi de teminat vermediği, 01/07/2016 tarihli sözleşmenin 7 ve 8. Maddelerinde bu husustan bahsedildiği, bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen 14/02/2018 tarihli sözleşme bedelinin takibe konu bakiye kısmını ellerinde teminat olarak tuttukları yönünde savunmada bulunmuş ise de her iki sözleşmenin de münferiden imzalandığı, sözleşmeler arasında teminat alacağına ilişkin atıfta bulunulmadığı, bu nedenle dosyaya konu alacağın daha önceki sözleşmenin teminatı olarak davalı tarafından tutulmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin kararın doğru ve usul ve yasaya uygun olduğu, davalı şirket istinafının reddine karar verilmesi gerektiği yönünde muhalefet şerhimdir.

Üye …
e-imzalıdır