Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : …
TEMSİLCİLER : 1 -… (T.C. Kimlik No: …)
: 2 -… (T.C. Kimlik No: …)
: 3 -… (T.C. Kimlik No: …)
DAVA : Kooperatifin Dağılması İstemli
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespiti davasında … tarihinde tesis edilen davanın aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 02.02.1998 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde kuruluş ilanının yayınlandığını, 25.12.2012 tarihli genel kurul toplantısında tasfiyeye karar verilerek, tasfiye heyetinin de oluşturulduğunu 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81/6 maddesi gereği üç yıl olağan genel kurul yapılmaması halinde kooperatifin dağılacağının düzenlendiğini, kooperatif dağılmış olsa da bu durumun kooperatifin tasfiye edilerek sicilden silindiği manasını taşımadığından bahisle davalı kooperatifin münfesih olduğunun tespitine, tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP: Davalı Koop. cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81. Maddesinde kooperatiflerin dağılma sebeplerinin düzenlendiğini, kanuna eklenen 6. Madde ve anasözleşmenin 10/f bendi gereğince kooperatifin üç yıl üst üste olağan genel kurul toplantısı yapmaması halinde, süre vermeye gerek olmaksızın kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayılacağını, davacının, kooperatifin amacına ulaşma imkanının bulunmadığı iddiasına da dayanmadığından işbu davayı açma hakkına haiz olmadığı, Yargıtay 23. H.D.’nin 21.02.2017 gün 2016/13540 Esas, 2017/1715 Karar sayılı ilamlarının da bu yönde olduğu gerekçesiyle, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı bakanlık vekilinin 08/11/2018 tarihinde dosyaya sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; Kooperatifler Kanunun 2. Maddesinde bakanlığın kooperatifleri sınıflandırmaya, çalışma bölgeleri oluşturmaya, kooperatif kuruluşu için asgari olarak ortak sayısı ve kooperatif kurulmasına yönelik diğer şartlar ile usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğunu hüküm altına aldığını, 183 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 50. Maddesi hükmü gereğince anılan maddede belirtilen kooperatiflerle ilgili olarak davacı bakanlığa devredildiğini, 3. Maddesinde ise kooperatifin bakanlığın izniyle kurulacağını hüküm altına aldığını, ayrıca 86/3 maddesinde kooperatiflerin dağılmasını gerektiren sebepleri mahkemeye bildirmek, bakanlığın başlıca görev ve yetkileri arasında olduğunun açıkça belirtildiğini, bu nedenle bakanlıklarının dava açmakta hukuki yararının olduğunu ve aktif husumet ehliyetinin de bulunduğunu, 1163 sayılı yasanın 81/6 maddesi sonucunun sicilden silindiği manasını taşımadığı ve kooperatif tasfiyesi tespiti davasının kimler tarafından açılacağına dair sınırlama getirilmediği, bu nedenlerle de davada hukuki yarar ve aktif husumet ehliyetinin mevcut olduğunu belirterek, istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinde kooperatiflerin dağılma sebepleri düzenlenmiş olup, anılan maddeye 3476 sayılı Kanun ile eklenen 6. ve davalı kooperatifin anasözleşmenin 119/f bendi gereğince kooperatifin üç yıl üst üste olağan genel kurulunu yapmaması halinde kooperatife genel kurul yapılabilmesi için uygun bir süre verilmesine gerek olmaksızın kooperatif kendiliğinden dağılmış sayılacaktır. Anılan maddenin düzenleniş şekline göre de bu davanın ilgili Bakanlık tarafından açılması gerekmemektedir. Davacı taraf, kendisine dava hakkı veren aynı Kanun’un 81/7 ve anasözleşmenin 119/g bendindeki kooperatifin amacına ulaşma imkânının bulunmadığı iddiasına da dayanmamaktadır. (Yargıtay 23. HD’nin 04.04.2016 gün ve 2015/5266 Esas 2016/2070 Karar, Yargıtay 23. HD’nin 03.04.2015 gün ve 2014/10633 Esas 2015/2237 Karar, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6.HD’nin 27/12/2018 gün ve 2018/139 Esas 2018/137 Karar)
Dairemizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; ilk derece mahkemesinin topladığı deliller ve delillerin taktirinde herhangi bir hukuki hata yapmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır