Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/776 E. 2019/1096 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Takasa İtiraz (İİK 201)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan takasa itiraz davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden 30/10/2018 tarihinde konkordato talebinde bulunduğunu, 01/11/2018 tarihinde “geçici mühlet kararı” alındığını, geçici konkordato komiseri … tüm alacaklı bankalara yazı göndererek, firmaya ait uhdelerinde bulunan paraların konkordato hesabına gönderilmesini, karşılıksız kalan çeklerin arkasına “karşılıksızdır” ibaresi yerine “konkordato geçici mühlet verilmesi nedeniyle işlem yapılmadığının” yazılmasını istediğini, geçici mühlet kararı gereğince müvekkili firmadan alacaklı olanların “takas yasağına” tabi olduklarını, takas yasağı konkordato talebinde bulunan müvekkil firmadan alacaklı olan bankaların müşteri çek ve senetlerinden yapılan tahsilatları, pos cihazlarına yapılan ödemeleri, müvekkili firma adına gelen havaleleri kendi alacaklarına mahsup etmeyip konkordato komiseri tarafından açılan blokeleri konkordato hesabına göndermesini zorunlu kıldığını, davalı bankanın müvekkili firma tarafından kendisine teslim ettiği müşteri çek/senet bedellerini konkordato komiseri tarafından açtırılan … Bankası … Şube nezdindeki hesaba aktarılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı bankanın İİK 294/4 hükmüne rağmen yasa dışı takas işlemlerine itirazları uyarınca konkordato geçici mühletinden sonra yapılan takasın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 04/01/2019 tarihli tavzih dilekçesi ile davalı bankanın tedbire aykırı olarak tahsil ettiği toplam miktarın 541.548,34 TL olduğu belirtilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmaya kullandırılan krediler kapsamında davacı firmanın müvekkili bankaya borcu bulunduğunu, iadesi talep edilen çeklerde yetkili hamilin müvekkili banka olduğunu, yetkili hamil konumunda olmayan davacı tarafın çek bedellerinin iadesini talep hakkı bulunmadığını, yetkili hamil konumunda olan müvekkili bankanın çek bedelleri üzerinde tasarruf hakkı bulunduğunu, davacı firma ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmeler gereği müvekkili bankanın hesapları üzerinde rehin, hapis ve mahsup hakkı olduğunu, davacı tarafından konkordato başvurusunda banka borçlarının çeklerle yapılacağının belirtildiğini, davacının taleplerinin haksız, hukuka aykırı ve dürüstlükten uzak olduğunu, müvekkili banka tarafından ihtiyati tedbir kararına aykırı hiçbir işlem yapılmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Olayımızda davalı bankanın konkordato isteyen davacıya bir borcu olmadığından önceden verilmiş müşteri çeklerinin takas mahsup olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Takas kısaca alacak ile borcun mahsuplaşılmasıdır denilebilir. Davamızda alacak ve borcun mahsuplaşılması gibi bir durum yoktur. Davacımız bankaya borçlu ve borcunu eda edebilmek için müşteri çeklerini bankaya ciro ederek vermiştir. Olay bundan ibarettir. Ortada takaslık bir konu söz konusu olmadığından işbu takasa itiraz davasının reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin tarım sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, adı geçen firmanın vadesi geldiği halde borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesinin ortaya çıkması üzerine İİK m.285’te belirtilen şartlar ile İİK m.286’da belirtilen belgelerle birlikte Konya …ATM’nden konkordato başvurusunda bulunulduğunu, davalı bankanın takas yasağına aykırılığının yanında tedbir kararlarındaki pek çok yasağı da çiğnediğini, Konya …ATM geçici mühlet kararında ve kesin mühlet kararında takas ile müvekkil firmanın komiser onayı olmadan borç ödenmesini açıkça yasakladığını, gerekçeli karar genel muhasebe ilkelerine ve mevzuattaki ciro hükümlerine aykırı olduğunu, kıymetli evrak üzerindeki ciro “beyaz ciro” olup müvekkili firmanın söz konusu evrakı “tahsil amacıyla” davalı bankaya verdiğini, tahsile konulan müşteri çek ve senetlerinin kredi teminatı olduğunu ve evrak üzerindeki ciroların “terhin cirosu” olduğunu sadece davalı bankanın ileri sürdüğünü, imtiyazlı alacaklılar dahi yasa nedeniyle alacaklarını tahsil edememişken davalı bankanın alacağını nasıl tahsil edebildiğini, İİK 200 ve 201.maddelerinin yerel mahkemece yanlış yorumlandığını, bu nedenlerle … tarihli kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, takasa itiraz davasıdır.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya son veren taraf işlemleri olan feragat, kabul ve sulh, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ilâ 315. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak davaya son veren taraf işlemleri hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. Bir başka ifade ile taraflar davayı kabul ederek ya da davadan feragat ederek veya sulh sözleşmesi yaparak yargılamanın her aşamasında ve hatta kanun yollarında herhangi bir hükme gerek kalmaksızın davayı sona erdirebilirler. Ancak bu işlemler vekil tarafından yapılacaksa vekilin vekâletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir (HMK m. 74).
Davadan feragat, davayı kabul ve sulh, içerikleri itibariyle birer maddi hukuk işlemi olmakla birlikte, yapılış şekli itibariyle birer usulü işlemdir. Bu nedenle söz konusu işlemler bir taraftan maddi hukuk anlamında uygulama imkânı bulan iradeyi bozan hâllere dayanılarak iptal edilebilirken, diğer taraftan kesin hüküm gibi sonuç doğurmaktadır.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m. 307). Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçer. Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olup, yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
Davacı vekilince verilen 28/11/2019 tarihli dilekçenin, davadan feragat niteliğinde olduğu, HMK’nın 310. maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar davadan feragat mümkün olduğundan ve dairemizce henüz davacının istinafı esastan incelenip karara bağlanmadığından; davacının feragat beyanı nazara alınarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,

B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın feragat sebebi ile reddine,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır