Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/675 E. 2020/127 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:… – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : …(…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Bankası T.A.O
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
Av. … – …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
ASIL DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)(Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

BİRLEŞEN KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİNİN
…ESAS … KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA

DAVACI : … Bankası T.A.O
VEKİLLERİ : Av. …& Av. … & Av. …- …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No:…)
VEKİLİ : Av. … -…
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)(Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
YAZIM TARİHİ : 24/01/2020

Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve bu dosya ile birleşen Konya Asliye… Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyaları ile açılan itirazın iptali davalarında 06/02/2019 tarihinde tesis edilen asıl dava ve bileşen davanın reddine ilişkin karara karşı davacı- birleşen dosya davacısının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili Konya Asliye… Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı Banka’nın … Şubesi ile dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi üzerine Banka tarafından kat ihtarnamesi keşide edilerek borçlulara gönderildiğini, buna rağmen de borcun ödenmemesi üzerine borçlulara karşı icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yaptığı itiraz üzerine takibin kendisi yönünden durduğunu ancak, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili birleşen dosyaya verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Konya Nalçacı Şubesi ile dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi üzerine Banka tarafından kat ihtarnamesi keşide edilerek borçlulara gönderildiğini, buna rağmen de borcun ödenmemesi üzerine dava dışı asıl borçlu şirket ile kefillere karşı icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yaptığı itiraz üzerine takibin kendisi yönünden durduğunu ancak, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili asıl dava ve birleşen davaya karşı verdiği cevap dilekçesinde özetle; her iki davaya ilişkin icra takiplerine konu kredi sözleşmelerinde davalının imzasının bulunmadığını, geçerli bir kefalet bulunmadığını, takibe dayanak gösterilen kredi genel sözleşmesinde müvekkili yönünden kefalet limitine ilişkin bir miktarın yazmadığını, borcu kabul manasına gelmemekle birlikte kredi sözleşmesinin kat edilmesi için çekilen ihtarnamelerin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu takiplere konu kredilerden dolayı davalının sorumlu olmadığını beyan ederek birleşen her iki davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacının birleşen her iki davasının reddine, davalının birleşen her iki davadaki tazminat taleplerinin reddine, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı banka tarafınca dosyaya hiçbir şekilde …’nin kefillikten ibra edildiği yahut 2010 tarihli sözleşmenin tahsil edildiği yönünde bir beyanda bulunulmadığını, kefil Yasil Yüce’nin takibe konu edilen risklerden ve teminat mektubundan kendi kefalet limiti ve temerrüdüyle sorumlu bulunmadığını, yerel mahkemenin eksik inceleme sonucu karar verdiğini, davalı kefilin ihtarından sonra kredi borçlusunun davacı bankaya yaptığı ödemenin aralarındaki Genel Ticari Kredi Sözleşmeleri çerçevesinde nakdi kredi ve teminat mektubu şeklinde kullandırılmış olan kredilerin tümüne değil, sadece nakdi krediye yönelik olduğunu, davalı kefilin davacıya 23/06/1992 tarihinde tebliğ edilen 19/06/1992 günlü ihtarından sonra, 21/07/1992 tarihinde kredi borçlusu, sadece nakdi krediden doğan borcunu ödediğini, teminat mektuplarından doğan borcu ödemediğini, her ne kadar icra takip tarihi itibariyle bu teminat mektupları yönünden risk oluşmamış ise de dava sırasında kredi borçlusunca ibraz edildikleri kamu kurumları tarafından nakde çevrildiğini, davacı bankanın bedellerini ilgili kurumlara ödemek zorunda kaldığını, esasen davacı bankanın icra takibinde ve görülmekte olan davada teminat mektuplarına ilişkin talebinin bu ödemeler nedeniyle bir alacak talebi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, eldeki davanın bu mektupların bedeli yönünden bir alacak davasına dönüştüğünü, mahkemece uyuşmazlığın bu doğrultuda ve toplanan delillerin ortaya koyduğu hukuksal durum çerçevesinde çözülmesi gerektiğini, yerel mahkemenin delillerin ve uyuşmazlığın değerlendirilmesinde yanılgıya düşerek direnme yoluyla davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, kararının kaldırılması ya da yargılamanın dairemizce yeniden görülmesini, mümkün değil ise kararın bozulmasını ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı-birleşen dosya davacısının dava dışı borçlu firma … San. ve Ltd. Şti. ile imzaladığı kredi genel sözleşmesine davalı …’nin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı takibe davalının yaptığı itirazın iptalini talep ettiği, birleşen dosyada ise Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yaptığı takibe itirazının iptalini talep ettiği, davalı-birleşen dosya davalısının ise dava dışı … San. ve Ltd. Şti. ile davacı banka arasında 2010-2012 ve 2014 yılında olmak üzere 3 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kendisine sadece 2010 yılında imzalanan sözleşmede kefil olarak imzasının bulunduğunu, bu sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin 2012 yılının 6. ayında ödenerek kapatıldığını, takibe konu kredilerin sonraki tarihli sözleşmelere istinaden kullandırıldığını beyan ederek davanın reddini talep ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre davalı- birleşen dosya davalısının imzasının bulunduğu, 2010 yılında imzalanan sözleşmeye istinaden kullanılan kredilerin geri ödenerek kapatıldığı, takibe konu kredilerin 2012 ve 2014 yılında imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden dava dışı şirkete kullandırıldığı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 17/12/2018 tarih 2017/1029 Esas 2018/6660 Karar ve 05/02/2018 tarih 2016/15353 Esas 2018/405 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi sonraki tarihli kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredilerden davalı-birleşen dosya davalısının sorumlu olmayacağı anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı 6219 Sayılı Kanunun geçici 5. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 23/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır