Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/667 E. 2020/474 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı 16/01/2016 vadeli ve 57.450,00 TL tutarlı bononun tahsili için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, bononun teminat senedi olduğunu, senedin arkasında teminat senedi olduğuna dair şerh bulunduğunu, buna rağmen tam bedel olarak işleme konulduğunu, davalıya verilmiş olan sıralı senetler bulunduğunu ve bu senetlerin her ay ardışık bir şekilde vadeler içerdiğini, vadesi gelen senetler için müvekkiline ayrıca icra takibi yapıldığını, halen icra takibine konu edilmeyen fakat her ay için sıralı 5.000,00 TL ve 2.000,00 TL olmak üzere 7.000,00 TL tutarlı bonoların bulunduğunu, bu bonoların davalı uhdesinde bulunduğunun sabit olduğunu, teminat niteliğindeki bononun icra takibine konulan ve ana parası 7.000,00 TL olan bonoları da kapsadığını, bu halde davalı tarafın mükerrer icra takibi başlattığının görüldüğünü, davalının kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve kötüniyetli yürütülen takibin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine, menfi tespit şartlarının oluşması halinde dava değerinin %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak taraflarına verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı senedin teminat senedi olmadığını, senedin herhangi bir kısmında da teminat senedi olduğuna dair bir ibare yer almadığını, davacının iddiası doğru olsa bile bu durumun ilgili senetle kambiyo senetlerine dair takip yapılmasına engel teşkil etmediğini, davacının diğer iddialarının davanın esası ile ilgisinin bulunmadığını, yazılı delille ispatlanmayan iddiaların hukuki temelden yoksun kalacağını belirterek davanın reddi ile alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Somut olayda ispat yükü davacıdadır ve davacının, takibe konu bonodan kaynaklanan borcun ödendiğini ve bononun teminat senedi olduğunu 6100 sayılı HMK 200 ve devam maddeleri uyarınca yazılı delille ispatlaması gerekmektedir. Ancak davacı bu yönde yazılı bir delil sunmamıştır. Ayrıca davacı vekili 18/10/2018 tarihli duruşmada yemin deliline dayanmaktan da vazgeçmiştir. Anılan nedenlerle davacı tarafından usulüne uygun delillerle ispatlanamayan davanın reddine” şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, yerel mahkemenin delilleri ve davalının isticvabını yok sayarak davanın reddine karar verdiğini, kararın yasal olmadığını, kararın hakkaniyete ve gerçek duruma uymadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda davacının dava dilekçesinde Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan senedi davalıya teminat senedi olarak verdiğini belirterek bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, 25/01/2018 tarihli delillerin açıklanması dilekçesinde ise takibe konu senedi ve başka icra dosyalarında davalı tarafından takibe konulan senetleri ödediğini beyan ettiği, borcu söndüren ödeme vakıasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu, bunun iddianın genişletilmesi mahiyetinde olmadığı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 25/01/2016 tarih 2015/8166 Esas 2016/758 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi bononun tanzim tarihinden sonra yapılan ödemelerin taraflar arasında başka bir borç ilişkisi yoksa mevcut borcun ifası amacıyla yapıldığının kabulü gerekeceği, taraflar arasında birden fazla hukuki ilişkinin olduğu bu nedenle ödemelerin takip konusu bonoya istinaden yapıldığının, ispat yükünün davacıda olduğu, davacının yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 03/05/2012 tarih 2011/15109 Esas 2012/7446 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi dava dilekçesinde ileri sürülmeyen yeni bir kalemin ıslah yoluyla dava konusu yapılmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,

4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Karar tebliğ işleminin HMK’nın 359/son cümlesi gereğince dairemizce yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(Muhalif)

MUHALEFET ŞERHİ: Dava; davacının Konya … İcra Dairesinin …, … ve … esas sayılı takiplerdeki alacağa ve Konya … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyalarındaki alacağa dayanak kambiyo senetlerinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyalarındaki alacağa dayanak , alacağa dayanak belge altındaki imzalara yönelik herhangi bir itiraz bulunmamaktadır.
Mevcut dosyadaki deliller incelendiğinde; taraflar arasında 20/06/2016 tanzim tarihli, birer ay arayla ardışık olmak üzere 25/07/2016 ila 25/02/2018 vade tarihli, her biri 2.000,00 TL meblağlı yirmi (20) adet, 20/05/2016 tanzim tarihli 1’er ay arayla ardışık 20/08/2016 ile 20/05/2017 vade tarihli, her biri 5.000,00 TL meblağlı on (10) adet, 20/06/2016 tanzim 25/04/2018 vade tarihli, 15.000,00 TL meblağlı bir (1) adet, bila tanzim ve vade tarihli 47.500,00 TL meblağlı bir (1) adet ve bila tanzim ve vade tarihli meblağ kısmı boş olan, ancak 50.000,00 TL miktarında teminat karşılığı bir (1) adet olmak üzere toplam 33 adet kambiyo senedinin düzenlendiği, 47.500,00 TL meblağlı senet bedelinin ödenmesi nedeniyle davacıya iade edildiği, davacının sunduğu 45.000,00 TL’nin alındığına ilişkin ve 50.000,00 TL karşılığında düzenlenen teminat senedinin kaybolması nedeniyle geçersiz ve hükümsüz olduğuna ilişkin belge altındaki imzalar ve sıralı senetlerin vasıfları ile derkenar yazıları gösteren üç adet fotoğraftaki şahsın davalı … olduğu konularında ihtilaf bulunmadığı,
İhtilafın; sıralı senetlerin teminatı olarak düzenlendiği belirtilen 50.000,00 TL meblağlı senedin meblağ kısmının 57.450,00 TL olarak yazılıp Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu edilip edilmediği, davacının davalıya olan borcundan mahsup edilmesi maksadıyla 9.000,00 TL değerindeki, … marka 1997 model … plakalı aracın davalı çalışanı olduğu iddia edilen dava dışı …’a mülkiyetinin devredilip devredilmediği, davacının vekil sıfatıyla eşi … adına … plaka numarasıyla kayıtlı 2013 model … marka aracın davacının borcuna karşılık davalıya devredilip devredilmediği ve bunun dışında davacının davalıya 45.000,00 TL nakit ödeme yapıp yapmadığı konularında olduğu,
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, aynı şekilde HMK 190. maddesi gereğince; ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davalı … 14/05/2018 tarihli celsedeki isticvabında; davacı ile aralarında araç ve inşaat malzemesi alım satımı konularında birden fazla hukuki ilişki bulunduğunu, bu hukuki ilişkilerden dolayı sıralı senetler dışında teminat olarak düzenlenmiş 50.000,00 TL meblağlı ve alacağı nedeniyle 47.500,00 TL meblağlı iki adet davacı senedinin kendisinde bulunduğunu, 50.000,00 TL’lik senedi kaybettiğini, diğer senede karşılık davacının eşi adına kayıtlı … marka aracın bedeli 42.000,00 TL’ye ilaveten davacı tarafından iki ayrı tarihte 3.000,00 ve 2.500,00 TL nakit ödeme yapılması nedeniyle 47.500,00 TL’lik senedin davacıya iade edildiğini, … plakalı aracın aralarındaki borçla ilgisi bulunmadığını, avukat’a hitaben 45.000,00 TL’nin alındığına ilişkin belgenin … marka araç bedeli ile davacının nakit olarak verdiği 3.000,00 TL karşılığında düzenlendiğini, davacıdan tahminen 80 – 90 bin TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Dosyadaki deliller ispata yönelik yasal düzenlemeler doğrultusunda değerlendirildiğinde; davacının, … plakalı araç bedeli 9.000,00 TL’nin borcuna karşılık verildiğini, … plakalı aracın satışı ile ilgili resmi sözleşmeden 42.000,00 TL’nin kendisi tarafından alınmadığını,davalının ise; 14/05/2018 tarihli celsedeki beyanına göre sıralı senetler dışında, kendi uhdesinde iki ayrı senedinin bulunduğunu, bu senetlerden teminat olarak düzenlenen senedi kaybettiğini, diğer senedin de ödeme nedeniyle iade edildiğini belirtmesi karşısında Konya … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasındaki alacağa dayanak gösterdiği 20/06/2016 tanzim, 15/01/2017 ödeme tarihli, keşidecisi davacı, lehtarı kendisi olan 57.450,00 TL meblağlı senedin hangi hukuki ilişki nedeniyle düzenlendiği hususlarını HMK 200 vd. maddeleri gereğince yazılı belge ile ispatlamaları gerekmektedir.
Davacı tarafın bu konuda davalı ile aralarındaki mail yazışmalarını, davalının kendi avukatına hitaben 45.000,00 TL’nin alındığına ilişkin belgeyi, 50.000,00 TL karşılığında düzenlendiği belirtilen teminat senedinin kaybedildiğine ilişkin belgeyi, … plakalı aracın resmi satış sözleşmesini, … plakalı aracın gayri resmi satış sözleşmesini, tanık … tarafından çekildiği belirtilen davalının fotoğrafını ve sıralı senetlerin vasıflarının ve derkenar yazılarını içeren üç adet defter sayfa fotoğrafını ibraz ettiği, Konya … İcra Dairesinin … esas sayılı, Konya … İcra Dairesinin … ve … esas sayılı dosyalarındaki alacağa dayanak senet bedellerini ödediğine ilişkin bir belge sunmadığı, delil listesinde yemin delilini belirtmesine rağmen 18/10/2018 tarihli celsede yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiği, davalı tarafın ise herhangi bir delil listesi vermediği ve süresi içerisinde dosyaya bir belge de sunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; mevcut delillere göre davacının davalıya aralarındaki hukuki ilişki nedeniyle meblağ kısmı yazılı olmayan ancak 50.000,00 TL karşılığında bir adet teminat senedi verdiğini, 47.500,00 TL meblağlı senet bedelini ödediğini ispatladığı, Konya … İcra Dairesinin …, Konya … İcra Dairesinin … ve … esas sayılı dosyalarda borcu bulunmadığını ispatlayamadığı, davalının ise; 14/05/2018 tarihli isticvabında sıralı senetler dışında davacının kendisinde iki adet senedinin bulunduğunu, bu senetlerden bir tanesinin teminat senedi olduğunu ve kaybolduğunu, diğerinin ise 47.500,00 TL değerinde olduğunu, bunun da bedelinin ödenmesi nedeniyle davacıya iade ettiğini belirtmesi, davaya konu Konya … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki alacağa dayanak gösterilen 57.450,00 TL meblağlı senedin tanzim tarihi nazara alındığında; davalının, davacının söz konusu senedin kaybolduğu belirtilen teminat senedi olduğu iddiasını dolaylı olarak doğruladığı sonuç ve kanaatiyle davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince davacının davasının kısmen kabulü ile; Konya … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasındaki alacağa dayanak 20/06/2016 tanzim, 15/01/2017 vade tarihli, 57.450,00 TL meblağlı senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davaya konu Konya … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasındaki alacağa dayanak 20/05/2016 tanzim, 20/10/2016 vade tarihli, 5.000,00 TL meblağlı ve 20/06/2016 tanzim, 25/10/2016 vade tarihli 2.000,00 TL meblağlı, Konya … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasındaki alacağa dayanak 20/05/2016 tanzim, 20/01/2017 vade tarihli 5.000,00 TL meblağlı, 20/06/2016 tanzim, 25/01/2017 vade tarihli 2.000,00 TL meblağlı ve Konya … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasındaki alacağa dayanak 20/05/2016 tanzim, 20/12/2016 vade tarihli, 5.000,00 TL meblağlı, 20/06/2016 tanzim, 25/12/2016 vade tarihli, 2.000,00 TL meblağlı senetlere yönelik talebinin reddine yönelik yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun davacının istinaf talebinin esastan reddine ilişkin görüşüne katılmıyorum.

Başkan …
e-imzalıdır