Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/636 E. 2020/591 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … Sigorta A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş.’nin müvekkili şirketine Yangın Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu, 15.03.2015 tarihinde Kayseri Atlas Fuar alanında bulunan davalı firmaya ait çadırın, dolu yağışından dolayı çöktüğünü, çadırın altında bulunan silaj makinesinin ağır hasara uğradığının tespit edildiği ayrıca … plakalı gösteri tırının da hasar gördüğünü, teminat kapsamında olan bu hasarlardan dolayı toplam 20.229,93 TL dava dışı şirkete ödeme yapıldığını, yaptıkları araştırmalarda davalı şirketin kusurlu olduğunu tespit ettiklerini, davalıya müracaat etmelerine rağmen taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığından davalı hakkında Konya … İcra Müd. nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, takibin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu, davalı şirketin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek 17.583,60 TL asıl alacak, 2.646,33 TL işlemiş faiziyle birlikte toplam 20.229,93 TL hasar bedeli için davalıya rücu edilmesi gerektiğini, 6102 Sayılı yasanın 1472. maddesinin kusurlu davalı şirkete rücu imkanı tanıdığını belirterek; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, halefiyet davasının ticari dava sayılmayacağını, dolu yağışının aniden başladığını, mücbir sebep teşkil ettiğini, ödeme yapılan dava dışı … şirketinin fuara katılmadığını, bu şirketin bayisi olan … Ltd. Şti’nin katıldığını, bu şirketle sözleşme yaptıklarını, sözleşmenin 18 ve 19. maddelerinde sergilenen mallarının sigorta sorumluluğunun iştirakçiye ait olacağını belirterek davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporuna göre olaya fırtına ve dolu yağışının neden olduğu, çadırda teknik yetersizlik ve eksiklik olmasa bile çadırın çökeceği, zararın mücbir sebepten kaynaklanması sebebiyle davanın reddine, davacının kötü niyetinin tespit edilememesi nedeniyle kötü niyet tazminatının da reddine karar verdiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hasarın meydana gelmesinde davalı şirketin kusurlu olduğunu, olayın Mart ayında ve Kayseri’de gerçekleştiğini, tarih ve yer itibarıyla bu tür doğa olaylarının meydana gelebileceğinin tahmin edilebilir olduğunu, tedbir alınması bile davalıyı sorumluluktan kurtaramayacağını, belirterek kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava dışı … A.Ş.’nin mülkiyetinde olduğu silaj makinesiyle … plakalı aracın davalının işletiminde olan fuar alanındaki çadırın içerisinde olduğu, dolu yağışı nedeniyle çadırın çökmesinden kaynaklı makine ve araçta hasar meydana geldiği, zararın davacı … şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödendiği, fuar işleten davalı şirketin kusurlu olduğu iddiasıyla TTK 1472 maddesine dayanılarak yapılan ödemeyi davalıdan talep ettiği, davalının ödeme yapmaması üzerine icra takibi yapıldığı, takibe davalı tarafından yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki niza, davacı … şirketine yangın sigorta poliçesiyle sigortalı silaj makinesiyle, … plakalı dorsenin davalının işletiminde bulunduğu, çadır altında yapılan fuarın dolu yağışı nedeniyle çökmesinden kaynaklanan hasar bedelinin rücuen tahsili için davalı şirket aleyhine yapılan takibe itirazın iptali davasından ibarettir. Takipte; davacı … poliçesine dayalı olarak dava dışı sigortalısına ödediği hasar tazminatını rücuen davalı borçludan talep etmektedir. İş bu davanın sigortalının sorumlu kişiye karşı açtığı bir dava gibi değerlendirilerek görevli mahkemenin değerlendirilmesi gerekir. Davacı … şirketi halefiyet hakkına dayalı olarak iş bu davayı açtığına göre, halefi olduğu sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin mahiyetine göre görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Davacının sigortalısı ile davalı arasında iş bu dosyaya konu 12 – 15 Mart 2015 tarihleri arasında yapılan fuara katılım sözleşmesi bulunmaktadır. 17. Hukuk Dairesi’nin 17.12.20152015/17505 E. ,2015/14362 K. Sayılı içtihadında “Davacı … şirketi bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde belirtilmiştir.” şeklinde karar vermiştir. Karara göre sigortalının zarar verene karşı muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı bulunduğunun belirtildiği, bu karara göre olayımızda sigortalı ile davalı şirket arasında yapılan fuara katılım sözleşmesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-e maddesinde ticari iş olarak belirtildiğinden Ticaret Mahkemelerinde dava açma imkanı bulunduğundan, davalının cevap dilekçesinde dile getirdiği İDM’nin görevsiz olduğu yönündeki savunmaları resen incelenmiş ve hukuki olmadığı sonucuna varılmıştır.
İlk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda; çadırın çökmesine fırtına ve dolu yağışının sebep olduğu, çadırda teknik yetersizlik ve eksiklik olmasa bile çadırın çökebileceğinin belirtildiği, ilk derece mahkemesi gerekli bilgileri içeren ve denetime elverişli bilirkişi kurulu raporu ve ek raporunda anlatılan dosyaya konu hava muhalefetini mücbir sebep kabul ederek davanın reddine karar verdiği, verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır