Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/61 E. 2019/283 K. 29.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : ….
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesinin … esası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, davalının icra takibine konu ettiği senedin, müvekkili ile davalının yetkili temsilcisi olduğu şirket arasındaki bayiilik sözleşmesi nedeni ile vermiş olduğu teminat senedi olduğunu, bu senedin bedeli yazılmak suretiyle boş olarak icra takip alacaklısına verildiğini, davalı ile bayiilik sözleşmesine ilişkin mal alışverişi nedeni ile 460,00 TL dışında bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığını, bayiilik ilişkisinin de sona ermiş olduğunu ancak senedin müvekkillerine teslim edilmeyerek davalı tarafından icra takibine konulduğunu belirterek icra takibine konu edilen senetten dolayı müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacı tarafa borç niteliğinde verilen para karşılığında alınan kambiyo senedinin ödenmemesi nedeni ile davacı hakkında icra takibi başlattıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, takip dayanağı bononun açık bono olarak düzenlendiği ve teminat amacıyla verildiği iddiasıyla davanın açıldığı davacının borçlu olunmadığına dair bonoya karşılık aynı kuvvet ve mahiyette delil sunamadığı, en son olarak yemin deliline dayanıldığı, davalının duruşmada kendisine yöneltilen yemini usulüne uygun olarak eda ettiği, gerekçesiyle davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bononun bayiilik sözleşmesi nedeni ile prosedür gereği teminat teşkil etmek üzere düzenlendiğini, bayiilik sözleşmesi nedeni ile veya herhangi bir başka neden ile taraflar arasında gerçek bir alacak, borç ilişkisi bulunmadığını, davalının sözleşme imzalanan şirketin yetkili temsilcisi olduğunu, davalı şirketin muhasebecisi ile yapılan yazışmaları dosyaya sunmuş olduklarını, bayiilik sözleşmesi imzalanan şirket ile aralarındaki ticari faaliyetlere ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasının davalarının ispatı yönünden gerekli olduğunu, doğrudan yemin deliline gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu bononun bedelsiz olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, takip konusu bononun açığa imzalı düzenlendiği, davalının alacağı olmadığı halde bononun boş olan kısımlarının doldurulması ile icra takibine konu edildiği, bononun gerçek bir borç alacak ilişkisine dayanmadığı iddiası ile takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu bonoda; davacı keşideci, davalı ise lehtar durumundadır. 6102 Sayılı TTK’nın 778. maddesinin (f) fıkrası uyarınca bonolarda da uygulanması gereken 680. maddesi gereğince açığa senet düzenlenmesi mümkündür. Bu senedin sonradan anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu veya teminat olarak düzenlendiği iddiasının 6100 Sayılı Yasanın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile kanıtlanması gerekir. Davacı bu hususta yazılı bir delil bildirmemiş, davalı lehtara yemin teklifinde bulunmuş, lehtar davalı, takip konusu bonoyu teminat amaçlı almadığı, bono nedeniyle alacaklı olduğuna ilişkin yeminini usulüne uygun şekilde yerine getirmiştir. Bu durumda, davacının davasını kesin delil ile ispatlayamadığının kabulü gerekir kanaatiyle usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır