Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/529 E. 2019/1033 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Otom. Tic. San. A. Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … San. ve Tic. A.Ş
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının aralarında taşıma ilişkisinden doğan ve cari hesap ilişkisi bulunan davalı borçluda bulunan 4.525,00 Euro ve 437,80 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, dava konusu fatura alacağına ilişkin borcunu ödemediğini, cari hesap ekstresi ile de icra takibi başlatıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya bakmaya yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu yer İstanbul … Ticaret Mahkemeleri olduğundan davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddini talep ettiklerini, dava konusu alacağın TTK 855 maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, müvekkili davalının icra takibine yaptığı itirazında haklı olduğunu, bu nedenle açılan bu davanın da reddinin gerektiğini, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında cari hesabın söz konusu olduğunu, davacının takibe konu ettiği cari hesap ekstresinin içeriğini kabul etmemekle birlikte iki şirket arasında iki yönlü hesabın bulunduğunu, bu hesaplar dikkatlice incelendiğinde davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığının görüleceğini, davanın tarafları arasında 2011-2012 yılları arasında yoğun şekilde karşılıklı hizmet alımı olduğunu ancak, 2014 yılından sonra herhangi bir hizmet ilişkisinin bulunmadığını, takibe konu ekstrenin hangi hizmet ya da iş karşılığı olduğunun muamma durumda olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… bilirkişi raporu, ilgili icra dosyası ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nın 222. maddesi “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları süresinde yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olup davacı şirketin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığı, mevzuat hükümlerine uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, 2011 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, 2011 yılı hariç ticari defterlerinin davacı şirket lehine delil teşkil edebileceği, davacı ticari defterlerine göre takip tarihi olan 20.01.2016 tarihi itibariyle davacının 1.525,00 Euro karşılığı 5.657,60 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı şirketin ise aynı tarihi itibariyle davacıdan 437,80 TL alacaklı olduğu, davacı ve davalı şirketler arasındaki ticari ilişkinin 2010 yılından bu yana devam ettiği, 2 adet cari hesapta işlem görüldüğü, davalı taraf tarafından ticari defter incelemesinde tespit ve tayin edilen borcun davacı alacaklı şirkete ödendiğinin ispatlanamadığı kanaatine varılmakla bilirkişi … tarafından düzenlenen 27.06.2018 tarihli raporun denetime elverişli, gerekçeli, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiş ve hükme esas alınarak davanın kabulüne, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı itirazının iptali ile , icra takibinin devamına, hesaplanabilir ve likit olan asıl alacak miktarı 5.485,24 TL’nin %20 si oranında tayin ve hesaplanan 1.097,05 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının gerekçesinde çelişkiler bulunduğunu, mahkemenin delilleri toplamadığını defterleri incelemediğini, sadece davacı yanın defterlerine istinaden hazırlanan bilirkişi raporunun delil niteliğinden olmadığını, kararın gerekçe kısmının 3. sayfasının 5 numaralı bendinin dosyanın delil durumu ile örtüşmemekte olduğunu, davacı ile ticari ilişkisinin 2013 yılında sona erdiğini, taraflar arasında kur farkı uygulamasına ilişkin bir anlaşma olmamasına rağmen sadece kendi ticari kayıtlarında yer alan ve müvekkilin usulüne uygun defterlerinde olmayan bir alacağın müvekkilden istenmesinin adil olmadığını, taşımacılıktan kaynaklanan alacakların 1 sene geçmekle zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına ilişkin ve yetkiye ilişkin itirazlarının karara bağlanmamış olduğunu, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağına ilişkin olarak Konya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptalini talep ettiği, davalının ise cevap dilekçesinde yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduğu ayrıca davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği, her iki tarafında delil olarak ticari defterlere dayandığı, davalının 28/05/2018 tarihli dilekçesinde defterlerinin bulunduğu yeri bildirdiği, ilk derece mahkemesince 25/05/2018 tarihli celsede davalının yerleşim yeri mahkemesine talimat yazılarak davalının defterlerinin incelenmesine karar verildiği fakat davalı defterleri incelemeden davacı defterlerini inceleyen bilirkişi raporuna istinaden karar verildiği görülmüştür.
Taraflar tacir olup her iki tarafta ticari defterlere dayandığından, her iki tarafında ticari defterleri istenip kayıt ve belgeleri incelenerek taraf defterlerindeki kayıtlar karşılaştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken sadece davacı defterlerini inceleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi isabetli olmadığından davalının istinaf başvuru talebinin kabulü ile davalının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 94,00 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırlan teminatın (19.993,97 TL) yatırana iadesine,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır