Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/514 E. 2020/283 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
3- … – (T.C. Kimlik No: …)
4- … – (T.C. Kimlik No: …)
5- … – (T.C. Kimlik No: …)
İSTİNAF EDEN : 6-… – (T.C. Kimlik No: …)
7- … – (T.C. Kimlik No: …)
8- … – (T.C. Kimlik No: …)
9- … – (T.C. Kimlik No: …)
10- … – (T.C. Kimlik No: …)
11- … – (T.C. Kimlik No: …)
12- … – (T.C. Kimlik No: …)
13- … – (T.C. Kimlik No: …)
14- … – (T.C. Kimlik No: …)
15- … – (T.C. Kimlik No: …)
16- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEFAT EDEN … MİRASÇISI
İSTİNAF EDEN : 17- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEFAT EDEN … MİRASÇILARI
İSTİNAF EDEN : 18- … – (T.C. Kimlik No: …)
İSTİNAF EDEN : 19- … – (T.C. Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. … – …
İSTİNAF EDEN DAVALI : … Tur Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacılar tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul kararının iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davacılardan …, …, …, … ile davalının istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların davalı Kooperatif’in B tipi (peşin ödemeli) üyesi olduklarını, davacıların B tipi üyeliklerinin davalı Kooperatif’in 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli olağan genel kurul kararları ile dava dışı … Müh. İnş. Emlak Dış Tic. Ltd. Şti.’den daire ve üyelik hisse devirlerine ilişkin sözleşmelere dayandığını, davalı Kooperatif’in 05/05/2013 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan … nolu kararla, üyelerden normal daireler için 400,00 TL, dubleks daireler için 600,00 TL aidat alınmaya devam edilmesine karar verildiğini, yine aynı genel kurulda … nolu karar ile de, 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli genel kurul kararlarının, değişen koşullarda üyeler arasında eşitlik sağlanması için değiştirilmesi kapsamındaki 21/12/2008, 09/08/2009, 18/04/2010, 16/04/2011 ve 29/01/2012 tarihli genel kurul kararlarının teyitlerine karar verildiğini, 05/05/2013 tarihli genel kurulda alınan kararların, toplantı ve çağrı usulüne uygun alınmadığı gibi, bir an için aksi düşünülse dahi genel kurulun … ve … maddesinde alınan kararların davacı B tipi üyelerin kazanılmış haklarını ortadan kaldırmaya yönelik batıl kararlar olduğunu, yok hükmünde bulunduğunu beyan ederek, öncelikle davalı Kooperatif’in 05/05/2013 tarihli olağan genel kurulunun usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle alınan kararların iptaline, bu talep kabul edilmediği takdirde davalı Kooperatif’in 05/05/2013 tarihli genel kurulunda alınan … ve … maddelerindeki kararların mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine, aksi takdirde B tipi üyelerin kazanılmış haklarını ortadan kaldırmaya yönelik kararlar olması nedeniyle bu kararların iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Kooperatif’in 30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarının geçersiz olduğunu, bu amaçla Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtıklarını, 30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarının geçersizliğinin mahkeme tarafından re’sen de gözetilmesi gerektiğini, davacılara üyelik devrettiği bildirilen … Ltd. Şti.’nin Kooperatife yönelik usulsüz işlemler yaptığını, davacıların 05/05/2013 tarihli Kooperatif genel kurulunda muhalefetlerini tutanağa yazdırmadıklarından bu davayı açamayacaklarını, davacılardan … ve …’ın yargılama sırasında vefat ettiğini, Kooperatif tarafından mirasçılarına usulüne uygun olarak gönderilen tebligata rağmen, ana sözleşmenin 16. maddesi gereğince mirasçıların 3 ay içerisinde bir temsilci belirleyip Kooperatif’e bildirmediklerinden, Kooperatif tarafından vefat eden üyelerin ortaklık paylarının ölüm sebebiyle ve ana sözleşmenin 15. maddesine istinaden tasfiyesine karar verilip mirasçıların üyeliklerinin de son bulduğunu ve ayrıca Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasının sonucunun da beklenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacı taraf terditli olarak, 05/05/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan … ve … nolu kararların yoklukla malul olduğunu tespitini istemiştir. B tipi (peşin ödemeli) üyeler inşaat finansmanından sorumlu olmayıp, genel giderlerden sorumlu iseler de; 05/05/2013 tarihli genel kurulda alınan … nolu karardaki aidatların (miktarları da gözetilerek) genel giderlere ilişkin aidatlar olmadığının anlaşılması ve … nolu karar ile de 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli genel kurul kararlarının değiştirilmesine ilişkin sonraki genel kurul kararlarının teyit edilmek istenilmesi karşısında, bilirkişi raporları ve yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadı gereğince … ve … nolu kararların B tipi üyelerin kazanılmış haklarını ihlal eden kararlar olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafın terditli (2.) talebi kabul edilerek, bu kararların B tipi üyeler yönünden yoklukla (mutlak butlanla) malul olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile; davacılardan …’ın davasının reddine, davacılardan … mirasçısı olan davacı … ile davacılardan … mirasçılarından davacı … ve …’ın davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ün davasının kabulü ile davalı … Konut Yapı Kooperatifi’nin 05/05/2013 tarihli toplantısında yapılan, 2012 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan, … ve … nolu kararların, davalı Kooperatif’in B tipi üyesi olan üyeleri yönünden yoklukla malul (mutlak butlanla batıl) olduğunun tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılarla birlikte toplam 40 kişiden oluşan müvekkil kooperatifin 30/06/2000 günlü Genel Kurul Tutanağı olduğunu iddia ettikleri metinde (12) ve (1) numaralı iki adet parselin üzerine yapılacak meskenlerin tamamının kendisinin uygun göreceği fiyattan satmak kapsamında, yüklenici … Ltd. Şirketine yetki verildiğini, kendilerinin de … Ltd. Şirketiyle sözleşme yaparak ve bedelinin anılan şirkete doğrudan ve maktuen ödeyerek aidat ödemekten muaf pay satın aldıklarını, aidat ödemeleri gerekmediğini iddialarını öne sürüldüğünü, müvekkil kooperatifin 21/12/2008 de toplam 206 ortağının olduğunu, bunlardan 202’sinin … Ltd. Şirketinden aynı şekilde sözleşmeler yaparak aidat ödemekten muaf ortaklık satın aldıklarını, müvekkil kooperatifin üç eski yönetici ile yüklenici sahip … dışında 202 kişinin aidat ödemekten muaf B Tipi ortaklık statüsünde olduğunu, 30/06/2000 günlü Genel Kurulda alınan imtiyazlı ortaklıkla ilgili kararın infaz edilebilmesine imkan olamayacağını, meskenlerin işgali ve bunu takiben karşılıklı davaların açılması üzerine, yüklenicinin yarım bıraktığı projenin tamamlanabilmesi için 2008 Aralık ayındaki piyasa fiyatlarıyla 5.500.000,00 TL daha gerektiğini, şantiyedeki 3.133.000,20 TL’lik yapılaşmaya sahip çıkacak olan müvekkil tüzel kişiliğinin ortaklarının ödemesi gerektiğini, Genel Kurul Toplantısında 21/12/2008 tarihinde oybirliği ile bu yönde karar alındığını, kendilerinin de kararların alınmasında katkıda bulunduğunu, aidat ödemeyi reddettiklerini, daha önce ortak olmayan … – …’nun talepleri olmaksızın ortak yapılan toplam 202 tüzel kişiliğe devredilen 3.133.000,20 TL’lik yapılaşmayı kabul ederek ve bunun karşılığında ortak yapılmasını da reddetmeyerek yapılaşmanın dışında kalan tüm yüklenimlerini borçlarını da kabul ettiklerini, ilke olarak ortakların eşit olduğunu ve aksini ispat külfetinin kendisi lehine eşitliğin bozulduğunu ileri sürende olduğunu, davacıların aidat ödemekten muaf ortaklık statüsü kazandığını ispat edemediğini, emsalleri eşit ortaklar gibi aidat ödemekle yükümlü olduklarını, davacıların iptaline yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini istedikleri 05/05/2013’te yapılan 2012 yılı Olağan Genel Kurul da alınan kararda ortakların hak ve külfetlerde eşitliklerine dayalı olduğunu, bu sebeple davanın redde karar verilmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar …, … (…’ün mirasçısı), … – … (… mirasçıları) vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılardan …’a 25/12/2000 tarihli sözleşmede peşin ödemeli üye olduğunun belirtikliğini, mahkeme tarafından bu konuda açık veya zımni bir genel kurul kararı bulunmadığından …’ın davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermesinin doğru olmadığını, müvekkilin de diğerleri gibi … Ltd. Şirketinden daireyi aldığını, sözleşmedeki imzanın … tarafından atılıp atılmadığının araştırılmadan, imza incelemesi yapılmadan … yönünden davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, … mirasçılarının bir temsilci atayarak kooperatife bildirmediği, bu nedenle de ortaklık tasfiyesine karar verildiğini, …’ün üyeliğinin son bulduğu gerekçesiyle …’ün davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermesinin doğru olmadığını, davalı kooperatif tarafından …’ün mirasçılarının temsilci atayarak bildirmediği gerekçesiyle ortaklık payının tasfiyesine karar verildiği belirtilmişse de söz konusu üyelikten çıkarma kararının usule uygun yapılmadığını, Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına davalı olarak … mirasçısının … olarak gösterildiğini, bu durumun kooperatif tarafından kabul edildiğini, … bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı kooperatif tarafından tasfiye kararının alındığı 02/10/2015 tarihinden önce … ve … aleyhin aidata ilişkin itirazın iptalleri davası açıldığını, söz konusu davaların … mirasçısı olarak …’e, … mirasçıları olarak … ve …’a yöneltildiğini, bu davaların halen mirasçılara karşı devam ettirildiğini, …, … ve … yönünden davanın reddine karar verilmesinin kazanılmış hakları ortadan kaldıracağını, beyan ederek yerel mahkeme kararının …, …, … ve … yönünden davanın reddine ilişkin verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;mutlak butlan sebebine dayalı genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacıların davalı kooperatifin 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli olağan genel kurul kararları ile kooperatifin B tipi (peşin ödemeli) üyesi olduklarını, davalı kooperatifin 05/05/2013 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan kararlardan 4 ve 7. maddesindeki kararların B tipi üye (peşin bedelli üye) olan davacıların kazanılmış haklarının ortadan kaldırmaya yönelik batıl kararlar olduğunu, yok hükmünde olduğunu belirterek bu kararların mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini aksi takdirde bu kararların iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı Kooperatif’in 30/06/2000 tarihli genel kurulunda “Kooperatif inşaatının yapım ve yürütülmesi işinin … Müh. İnş. Ltd. Şti.’ye verildiği, her türlü mal ve hizmet alımının adı geçen şirket tarafından yapılacağı, kooperatifin de bu şirkete hak edişleri zamanında ve düzenli olarak ödeyeceği, kooperatifin borcunu ödeyememesi halinde bu şirket tarafından istenilmesi halinde inşaat yapım işi karşılığında, bu şirkete kooperatif üyeliği verileceği, bu üyelikler şirket tarafından 3. kişilere devredilirse şirketten üyelik devralanların B tipi üye olarak kooperatife kaydedilecekleri, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su ve doğalgaz sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ödemede bulunmayacakları” kararlaştırılmıştır.
Davacı tarafın dayandığı 28/06/2002 tarihli olağan genel kurulunda da, “daha önceki genel kurulda belirtilen B tipi üyeliklerin davacı şirkete verilmesinin uygun olduğuna” karar verildiği görülmüştür.
Davalı Kooperatif vekilinin, üyelerden dava dışı …’nin 09/07/2018 tarihinde, 30/06/2000 tarihli genel kurul kararının yok olduğunun tespitine veya iptaline karar verilmesi için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı … E. sayılı davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davasının davacısının bu dava da yer almaması, bir kısım üyelerin açtığı 30/06/2000 tarihli genel kurul kararının iptaline ilişkin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı davasında, kazanılmış hakları etkilemeye yönelik davanın reddine dair hüküm kurulup, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan … E. sayılı davasının beklenmesine karar verilmesi halinde, … E. sayılı davanın ret ile sonuçlanması ve bu kez başka bir üye ya da üyeler tarafından aynı konuda yeni bir dava açılması halinde de (tutarlılık yönünden) yeni açılacak davaların da sonucunun beklenmesinin gerekecek olması, bunun da yıllarca bu davaların sonucunun beklenmesi sonucunu doğuracağı ve 6 yıldır süren bu davada davacıların adil ve makül sürede yargılanma haklarını ihlal edeceği sonucuna varıldığından davalının buna yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı,
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 07/02/2019 tarih 2016/2959 Esas 2019/332 Karar sayılı ilamı 1163 Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 Sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile üyenin peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde, üyeden inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, üyenin peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekeceği, davacı … dışındaki diğer davacıların davalı kooperatifin peşin bedelli üyesi oldukları anlaşıldığından davalının istinaf talebinin yerinde olmadığı,
Davacılar …’ın istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davacı …’ın doğrudan kooperatif ile yaptığı 25/12/2000 tarihli sözleşmeyle kooperatif üyesi olduğu sözleşmede (madde 10) … tarafından kat farkı, elektrik, su ve doğalgaz sayaçları ile katılım payları ve tapu masrafları dışında başka bir ödeme yapmayacağı (peşin ödemeli üye olduğu) yazılmış ise de bu konuda açık veya zımni bir genel kurul kararı bulunmadığından, …’ın buna yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı, adı geçenin istinaf talebinin esastan reddi gerektiği,
…, …, …’ın istinaf sebeplerinin incelenmesinde; her ne kadar yargılama sırasında vefat eden … ve …’ın 1163 sayılı yasanın 14. maddesine dayanılarak kooperatif üyeliklerinin sona erdiği ve kooperatif ana sözleşmesi gereğince adı geçen davacıların üyeliğinin tasfiyesine karar verilmesi sebebiyle davacılık sıfatları kalmadığından bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerekir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 23/09/2010 tarih 2010/7873 esas 9282 karar) Somut olayda; … ve …’ın kooperatif üyeliğinin iradeleri dışı sebeple sona ermiş ise de davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut delillere göre açılan davada haklı bulundukları nazara alınarak buna göre yargılama giderleri ile ilgili hüküm kurulması gerekirken adı geçenlerin yargılama giderlerinden sorumlu tutulması hukuka uygun olmadığından …, … ve …’ın istinaf taleplerinin kabulü, adı geçenler yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının kesinleşmiş hükümleri korunmak suretiyle HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacı … ile davalı kooperatif’in istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
– Alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
– İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
– Davacı … ve davalı kooperatif tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendilerinin üzerlerinde bırakılmasına,
B) Davacı … mirasçısı … ve … mirasçıları … ve …’ın istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya Asliye … TİCARET Mahkemesinin … tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,

– Davacı … mirasçısı … tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
– İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
– İstinaf talebi kabul edilen davacılar tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 9,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 130,30 TL istinaf yargılama giderinin davalı kooperatiften alınarak istinaf talebi kabul edilenlere verilmesine,
C- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesinleşen hükümleri aynen korunmak suretiyle YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın taleplerinin KABULÜ ile davalı … Konut Yapı Kooperatifi’nin, 05/05/2013 tarihlinde gerçekleştirilen 2012 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan kararların, … ve … maddelerinin İPTALİNE,
– Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
– Talebi kabul edilen davacılar davada kendilerini vekil sıfatı ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesap edilen 3.400,00 TL maktu ücret-i vekaletin davalı kooperatiften alınarak … dışındaki davacılara verilmesine,
– Davacı tarafça yapıldığı anlaşılan 48,60 TL harç, 168,55 TL posta masrafı ve 2.450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.667,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak (davacı … için münhasıran yapılan bir gider bulunmadığı nazara alınarak) talebi kabul edilen davacılara verilmesine,
2- Davacı …’ın talebinin REDDİNE,
– Davalı kooperatif davada kendisini vekil sıfatı ile temsil ettirdiğinden usulü müktesep hak nazara 2.725,00 TL maktu ücret-i vekaletin davacı …’dan alınarak davalı kooperatif’e verilmesine,
– Davalı tarafından … ile ilgili münhasıran yapılan bir gider bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
– Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
E) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(Muhalif)

MUHALEFET ŞERHİ: Davalı Kooperatif’in 30/06/2000 tarihli genel kurulunda “Kooperatif inşaatının yapım ve yürütülmesi işinin … Müh. İnş. Ltd. Şti.’ye verildiği, her türlü mal ve hizmet alımının adı geçen şirket tarafından yapılacağı, kooperatifin de bu şirkete hak edişleri zamanında ve düzenli olarak ödeyeceği, kooperatifin borcunu ödeyememesi halinde bu şirket tarafından istenilmesi halinde inşaat yapım işi karşılığında, bu şirkete kooperatif üyeliği verileceği, bu üyelikler şirket tarafından 3. kişilere devredilirse şirketten üyelik devralanların B tipi üye olarak kooperatife kaydedilecekleri, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su ve doğalgaz sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ödemede bulunmayacakları” kararlaştırılmıştır.
Davacı tarafın dayandığı 28/06/2002 tarihli olağan genel kurulunda da, “daha önceki genel kurulda belirtilen B tipi üyeliklerin davacı şirkete verilmesinin uygun olduğuna” karar verildiği, dava dışı kooperatif üyesi … tarafından Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla açılan davada davalı kooperatifin 30/06/2000 tarihli genel kurulda alınan kararların yokluğunun tespiti ve iptali davası açıldığı, bu dosyanın halen derdest olduğu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 10/12/2013 tarih 2013/5085 Esas 2013/7873 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi genel kurul kararının iptaline karar verilmesi halinde sonraki genel kurullarda aidat alınmasına ilişkin alınan kararlar geçerli olacak ve alınan kararların kazanılmış haklara aykırılık teşkil ettiğinden söz edilemeyeceği bu nedenle Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının sonucunun bu dosyayı etkileyeceği anlaşıldığından bu dosyanın bekletici mesele yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Üye …
e-imzalıdır