Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/47 E. 2019/340 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av…

DAVALI : … Perakende Satış A.Ş
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 21/07/2017 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından sözleşme tarihinden üç gün sonra olacak şekilde 24/07/2017 tahakkuk tarihli 24.284,50 TL tutarlı fatura düzenlendiğini, bu faturada 25/08/2011 tarihinin ilk okuma, 24/07/2017 tarihinin son okuma tarihi olduğunu, 6 yıllık birikmiş tutarın müvekkilinin tüketimi kabul edilerek müvekkiline fatura edildiğini, mevcut otomatik ödeme talimatı ile fatura bedelinin ödendiğini, üç gün ile sınırlı ve ofis olarak kullanımdan dolayı gerçek borç miktarının düşük bir meblağ olması gerektiğinden, faturada belirtilen tutarda tüketim yapılmadığından davacının gerçekte ödemesi gereken bedelin tespiti ile şimdilik 23.000,00 TL’ sının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 21/07/2017 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme imzalanırken davacının 21/07/2017 tarihli ‘Taahhütname’ başlıklı sözleşme ile önceki aboneliğe ilişkin borcu kabul ettiğini beyan ettiğini, işyeri olarak faaliyet gösteren aboneliğe konu taşınmazda elektrik enerjisi sarfiyatının fazla olacağını, taşınmaz maliki de olan davacının önceki abonelerle birlikte borçtan müteselsilen sorumlu olacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, Bilirkişi raporu dikkate alınarak, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ nin 15/7 maddesi uyarınca, aynı kullanım yerine ait önceki dönem borçlarının yeni aboneden talep edilemeyeceği, yeni abonenin eski abonenin borçlarından sorumlu tutulamayacağı, davacıdan talep edilen 23.000,00 TL sının önceki aboneye ait olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili karara karşı istinaf yoluna başvurmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisinin maliki olduğu taşınmazdaki elektrik enerjisi sarfiyatına ilişkin önceki dönem aboneliklerinden dolayı davacının da malik sıfatı ile sorumlu tutulması gerektiğini, kaldı ki davacının önceki dönem borcunu ödeyeceğini vekaletname ile yetkili kıldığı şahsın taahhüt ettiğini, davacı tarafça yapılan ödemenin kayıtsız şartsız yapıldığını, dolayısı ile iadesinin talep edilemeyeceğini, yetersiz ve eksik incelemeye dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme dayanak alınamayacağını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosya kapsamında mevcut delillere, 28/05/2018 tarihli bilirkişi raporuna ve bu bilirkişi raporunda davacı ile 21/07/2017 tarihinde abonelik sözleşmesi yapıldığının, 25/08/2011 – 24/07/2017 tarihleri arasındaki endeks bilgileri ile söz konusu faturanın tahakkuk ettirilmiş olduğunun, hesaplama sonucunda davacının fatura tutarından 58,15 TL’ sı borçlu olduğunun 24.226,35 TL borçlu olmadığının tespit edilmesine, sözleşmeden önceki tarihlerde davacının taşınmazda elektrik kullanımı olduğu konusunda davalı tarafça herhangi bir tespit yapılmamış olmasına, davacı şirketin taşınmaz maliki olmamasına ve önceki aboneliğin dava dışı ve davacı şirket ile ilgisi bulunmadığı anlaşılan …. adına olmasına göre, verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 1.571,13 TL harçtan istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan 393,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.178,13 TL karar ve ilam harcının davalıdan ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/04/2018 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …..
e-imzalıdır