Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/465 E. 2019/902 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Endüstriyel Mutfak Ekipmanları Gıda İnşaat Oto. İthalat İhracat Sanayi Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … Uluslararası Nak. Dış Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının iki adet faturadan kaynaklanan alacağından dolayı borçlu davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine, yetkiye borca ve ferilerine itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, davalının itirazında kötü niyetli olduğunu, davalının akdi ilişkiyi açıkça inkar etmeden itirazda bulunduğunu, yetkili icra dairesinin müvekkilinin ikamet adresi olan Konya İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, davalının itirazlarında hiçbir haklı sebep ileri sürmediğini, davalının müvekkili davacıya 14/02/2017 tarih, … numaralı 14/03/2017 tarih … numaraları faturalardan kaynaklanan bakiye 4.890,32 TL alacağına ilişkin 2017 yılı muavin defterine göre cari hesap ekstresi gereği borçlu olduğunu belirterek, davalının yetki itirazının reddine, haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, bahsi geçen icra takibine yetkiye ve borca itiraz edildiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmadığı gibi yetki sözleşmesinin de bulunmadığını, yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihindeki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, fatura alacağının tek başına para borcu olduğu anlamına gelemeyeceğini, söz konusu fatura ile kesinleşmiş bir alacağın bulunmadığını, ancak bu hususun yapılan yargılama sonucunda ortaya çıkacağını, davacının iddia etmiş olduğu borç tutarının müvekkili şirket çalışanı tarafından davacı yanın göndermiş olduğu malları getiren nakliyeciye davacı şirket yetkilisinin talimatı üzerine elden teslim edildiğini, bu ödeme ilişkin imzalı tediye makbuzlarının bulunduğunu, bu durumun tanık beyanlarıyla ortaya çıkacağını, ayrıca müvekkilinin davacı şirketten nakliye alacağı bulunduğunu, bu ödemenin de müvekkiline yapılmadığını belirterek, haksız açılan davanın, öncelikle İcra Dairesi’nin ve Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, haksız ve kötü niyetli olarak açılan icra takibi ve dava nedeni ile dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak, davalı şirkete verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; ”…tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin ticari defterleri irdelendiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 14/02/2017 tarihinde başladığı, alacağa dayanak faturaların usulüne uygun kaydedildiği, faturaların açık fatura olarak düzenlendiği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.890,32 TL alacaklı göründüğü; davalı şirketin ticari defterleri irdelendiğinde ise ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davalı lehine delil olarak kullanılabilecek nitelikte olduğu, takip tarihi itibariyle davacıya karşı borçlu görünmediği, 06/10/2017 tarih … sıra numaralı 4.890,32 TL tutarında isim yer almayan imzalı bir tediye makbuzu bulunduğu anlaşılmış olup davacının, kendi ticari defterlerinde davalıdan alacaklı olduğu, her ne kadar davalı ticari defterlerinde davacıya karşı borçlu olmadığı gözükmekte ise de davaya konu 4.890,32 TL tutarına ilişkin yalnızca tediye makbuzu bulunduğu, söz konusu tediye makbuzunun mevcut haliyle tek başına davalı tarafça davacının alacağının ödemesine ilişkin olduğunu ispatlayacak nitelikte olmadığı, bunun dışında da davalı ticari defterlerinde davacının alacağının karşılandığına dair bilgi veya belgenin bulunmadığı kanaatine varılmakla davacının davasının kabulü ile davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına, hükmedilen 4.890,32 TL’sının, hesaplanabilir ve likit nitelikte olduğu dikkate alınmakla, %20’si olan 978,06 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne karar verdiğini, bilirkişi raporuna itirazların dikkate alınmadığını, bilirkişi …’ın raporunun dikkate alınmadığını, dosyada bulunmakta olan 06/10/2017 tarihli tediye makbuzu ile müvekkil çalışanlarının davacı yana ödeme yapmış olduğunun görülmekte olduğunu, müvekkil şirketin davacı şirketten nakliye alacağının bulunduğunu, dosyada iki farklı çelişkili bilirkişi raporu bulunduğunu, dosyada tanıklarının dinlenmediğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava 2004 sayılı İİK.nun 67/1 maddesi gereğince açılan ve ticari satıma dayanan itirazın iptali talebine ilişkindir.

İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı taraf takibe ve davaya konu açık faturalar nedeniyle davalıya malları teslim ettiğini, ancak bedelinin davalı tarafından ödenmediğini iddia etmiştir.
Davalı taraf ise faturalardan kaynaklanan alacağı davalı çalışanı tarafından malları getiren nakliyeciye ödediklerini, talimatın davacı şirket yetkilisi tarafından verildiğini, bu hususun tanık anlatımları ile ispat edileceğini, kendilerinin de davacıdan, whatsup mesajlaşma uygulaması yazışmaları ile ispat edebilecekleri nakliye bedeli alacakları olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince asıl alacak miktarının tamamı yönünden davanın kabulü ile davalı-borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmiştir.
Taraflar arasında alım-satımdan kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu anlaşılmış olup bu konuda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık takibe ve davaya konu faturalarda belirtilen ve davalının ödedim savunması ile teslim edildiği anlaşılan malların bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmiş is ene kadarının ödendiği, davacının alacağının ne kadar olduğudur.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarına göre her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ne var ki birbirini doğrulamadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf faturalarda belirtilen malların bedelinin davacının malları gönderdiği nakliyeciye imza karşılığı ödendiğini savunmuştur. Bu ödeme ticari defterlerinde kayıtlı ol sa da dayanak ödeme belgesinde ödemenin yapıldığı kişinin isim ve imzası bulunmamaktadır. Davalı bu yönde bir açıklama da yapmamıştır.
Netice itibarı ile davacının mal teslimi hususunu ispat ettiği, ancak ispat yükü kendisine düşen davalının bu faturalarla ilgili ödeme belgesi olarak sunduğu belgeyi imzaladığını iddia ettiği nakliyecinin ismini veremediği, bu kişinin davacının sigortalı çalışanı olup olmadığının anlaşılamadığı, bu kişinin malları teslim eden nakliyeci olsa da davacı adına ödeme alma konusunda yetkili olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun istinaf sebepleri yönünden esastan reddi gerekmektedir.
Ne var ki itirazın iptali davası asıl alacak olan 4.890,32 TL üzerinden açıldığından, icra takibi takip öncesi işlemiş faizi de içermekte olduğundan mahkemece itirazın asıl alacak ile sınırlı olarak iptali gerekirken itirazın aynen iptaline şeklinde hüküm kurması doğru olmamıştır. Ancak alacak miktarı yönünden hata edilmiş olmasının yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği kanaatiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
1- İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yatırılan 84,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 13,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 134,80 TL istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın kabulü ile; davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline,
– Takibin 4.890,32 TL asıl alacak üzerinden devamına,
– Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine,
– Dava değerinin %20’si oranında hesap edilen 978,06 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 334,05 TL harçtan peşin alınan 57,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 276,58 karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil sıfatı ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 57,47 TL peşin harç, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 781,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.069,87 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır