Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/445 E. 2019/1132 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : Hasımsız
MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. … &Av. …
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; firmanın son 3 yılda karlılık açısından beklenen sonucun alamadığını, bankada kullanılan krediler, aylık geri ödemeleri, işçilik ve kira maliyetlerinin yüksek olması, tedarikçilerden alınan ürünlerin fiyatlarının sürekli artması ve satışlarında direkt yansıtılamaması, ciroların hedeflenenlerden düşük olması sebebiyle şirketin bu hale geldiğini, şirketin iflası halinde devlet ve İİK’nın 206. maddesinde birinci sıradaki alacaklılar ve birkaç rehinli alacaklı dışında hiçbir alacaklının tam olarak alacağına kavuşamayacağını, işletmenin öz kaynak yetersizliği olduğunu, kısa veya uzun vadeli yabancı kaynak kullanımına gittiğini, şirketin toplam borç tutarının 3.070.805,37 TL, konkordatoya tabi borçlarının 3.070.805,37 TL olduğunu, geçmiş yıl maliyetlerinin düşürülmesi, karlılığın arttırılması çalışmalarından sonra bütçe ve gelir tablosu tahminlerinden hareketle konkordato kapsamında tenzilat teklif edilerek borçların bankalara olan borçlarının 4 yılda, sair piyasa borçlarının da 4 yılda ödenebileceğini tahmin ettikleri, 1 yılı konkordato tasdik süresi olmak üzere toplam 5 yıla ihtiyaç duyduklarını, konkordato teklifinin alacaklılar yararına olduğunu, iflas yoluyla tasfiyede hemen hemen hiçbir alacaklının alacağına ulaşamayacağını, geçici mühlet kararı verilebilmesi için İİK’nın 286. maddesinde belirtilen tüm belgelerin eksiksiz olarak sunulduğunu, ekli belgelerin tespiti üzerine anılan geçici mühlet kararının derhal verilmesi ve şirket malvarlığını koruyucu gerekli tedbirlere de hükmedilmesini, davacı aleyhine 6183 sayılı kanuna göre başlatılan takipler ile İİK’nın 7101 sayılı yasanın 25. maddesi ile değişik 297/2 maddesindeki haller de dahil olmak üzere (İİK’nın 206. Maddesinde belirtilen birinci sıradaki alacaklar için haciz yoluyla takipler müstesna olmak üzere) hiçbir takip yapılmamasını, evvelce yapılmış takiplerin durdurulmasını, İİK’nın 206. maddesinde yer alan alacaklılar yönünden takip yapılmakla birlikte muhafaza tedbirleri alınmasının ve rehinli malın satışının tedbiren önlenmesini, müvekkil şirkete ait banka ve pos hesaplarına bankalar tarafından bloke konulması ve alacağa mahsubun tedbiren önlenmesini, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasını, şirketin keşide ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının tedbiren önlenmesini, geçici mühlet kararı ile birlikte mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin tedbiren önlenmesini, mühlet boyunca şirket tarafından üçüncü kişilere verilmiş teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin tedbiren önlenmesini, şirket kredi borçlarına kefil olan … TC kimlik numaralı …, … TC kimlik numaralı …, … TC kimlik numaralı …, … vergi kimlik numaralı … A.Ş. ile … vergi kimlik numaralı … A.Ş.’nin bankalara olan borçlardan şirket ile birlikte tüm borçlara ve müteselsil borçlu ve kefiller içinde İİK 285 ve 308. maddeleri kapsamında koruma kararı verilmesini, müvekkil firma lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini, firmaya geçici konkordato komiseri atanmasını, firma mallarının muhafazası için gerekli tedbirler çerçevesinde ivedilikle verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne mahkememizin 21/12/2018 tarihli ara kararıyla verilen geçici mühletin kaldırılmasına, davacının geçici mühlet ve konkordato talebinin reddine, 21/12/2018 tarihli ara kararıyla verilen bütün ihtiyati tedbirlerin derhal kaldırılmasına, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin iflasına, … saat 12:49 itibariyle iflasının açılmasına ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 10/12/2018 tarihinde ikame edilen dava 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe giren yeni İcra İflas Kanunu’na göre 258 ve 308/h madde ve hükümleri kapsamında açılmış bulunan vade konkordato davası olduğunu, vade konkordatosunda borca batıklıktan söz edilmediğini, görevlendirilen konkordato komiserinin görev ve yetki sorumluluklarının açıklandığını, yasa ile kendisine verilen görevleri yerine getirmediğini, gizli gizli şirket aleyhine çalıştığını, geçici mühlet kararı şirkete tebliğ edilmeden şirket yetkililerini arayarak görüşme talep ettiğini, şirket yetkililerine her aradığında ulaştığını, istemiş olduğu dava dosyası ve eklerinin kendisine randevulaştığı tarih ve yerde tutanakla elden teslim edildiğini, kendisinin evrakları almadığını belirttiğini, yasanın kendisine verdiği görevi kötüye kullandığını, şirketin borca batık olmadığını zamana ihtiyacı olduğunu, şirket komiserinin vermiş olduğu asılsız ve iftira dolu ifade ile telafisi mümkün olmayan zararlara uğradığını, zararın komiserden talep edilmesi gerektiğini, İİK borçlu şirkete 3 aylık geçici mühlet ardından 2 aylık ek süre tanınırken projenin başarıya ulaşamayacağı iddiasının kanuni dayanaktan yoksun ve somut olmayan haksız ve mesnetsiz iddia olduğunu, şirketin iflası halinde mağdur olacak alacaklılar ile şirketin süre verilmesinde alacağına kavuşacak alacakları konkordato komiserinin hesaplaması gerektiğini, yerel mahkemenin gerekçesinde hiçbir şekilde mali tablonun sonuca ulaşamayacağına ilişkin tespit ya da komiser raporunun olmadığını, geçici komiserin yetersiz bilgisi ve tespitleri nedeni ile verilen kararın hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının duruşma icra edilerek istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve yineden yargılama yapılarak geçici mühlet ve konkordato talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep adi konkordato istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava dilekçesine ekli olarak konkordato ön projesi ibraz edildiği, ön proje ile birlikte; Davacı şirkete ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdik bilgileri, 31/10/2018 tarihli kaydi ve işletmenin devamlılığı esasına göre aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hesaplanan ara bilanço, şirketin alacak ve borçlarını vadeleriyle birlikte gösteren liste, alacak miktarları ve imtiyaz durumlarına ilişkin bilgiler, davacı şirketin proforma gelir tablosu, nakit akım tablosu, davacı şirketin konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklarının eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloları sunarak konkordato mühleti ve projesi çerçevesinde mali durumun iyileştirilmesi yöntemine ilişkin konkordato projesi ile konkordatoya tabi alacakların tamamının faizsiz olarak konkordatonun tastiki tarihinden başlayarak toplam 2 yılda geçici mühletin sona ermesi ile beraber aylık taksitlerle garameten ödenmesi teklifinde bulunmuştur.
Ara bilanço (31/10/2018 tarihli)’daki rayiç değerlere göre talepte bulunan şirketin aktif toplamının 2.761.684,11 TL, pasif toplamının 3.079.464,53 TL olduğu, 31/10/2018 tarihi itibariyle şirketin 317.780,42 TL borca batık durumda olduğu, şirketin varlıklarının borçlarını karşılama oranını %89 olduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne bugünden itibaren geçerli olmak üzere 3 ay geçici mühlet verilmesine, geçici konkordato komiseri atanmasına ve İİK’nın 287/1 ve 287. maddeleri gereğince borçlunun mal varlığının muhafazasına ilişkin geçici tedbirlere karar verilmiştir.
Davacı talebinin; 6102 sayılı TTK’nın 633 ve 634. maddeleri gereğince aynı yasanın Anonim Şirketlere ilişkin hükümlerinin, İİK’nın sermaye şirketleri ve sermayenin iflasına ilişkin 179 ve adi konkordato talebine ilişkin 285 ilâ 292. maddelerinin gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
İcra İflas Kanunu
Madde 179 (Değişik: 28/2/2018-7101/3 md.) “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır.”
Madde 292 “(Değişik: 28/2/2018-7101/20 md.) İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun mal varlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse….”

Türk Ticaret Kanunu
Madde 376/3 (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. ….” şeklinde düzenlenmiştir.
Madde 377 (Değişik: 28/2/2018-7101/62 md.) (1) Yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı, 376 ncı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapacağı iflâs talebiyle birlikte veya bu kapsamda yapılan iflâs yargılaması sırasında 2004 sayılı Kanunun 285 inci ve devamı maddeleri uyarınca konkordato da talep edebilir.
Mahkemenin 21/12/2018 tarihli ara kararıyla davacı şirkete … geçici konkordato komiseri olarak atanmış, geçici konkordato komiseri … tarafından verilen 28/12/2018 tarihli dilekçe ile; davacı kurum başvuru belgeleri arasında yer alan **** ****** nolu firma telefon hattından şirket yetkililerinin defalarca aranmasına rağmen iletişim sağlayamadığını, 24/12/2018 tarihinde şirket merkez adresi …/Konya adresine gittiğini, söz konusu adreste medikal ürün ticareti yapan … unvanlı tabelanın asılı olduğunu gördüğünü, işyerinin kapalı olduğunu, davacının ticari faaliyeti olarak belirttiği mobilya ticareti ile ilgili herhangi bir emarenin bulunmadığını, aynı gün şirket yetkililerini aradığını, yine iletişim sağlayamadığını, daha sonra davacılar vekiline **** ******* ve şirket yetkilisi …’a **** ******* numaralı telefondan ulaştığını, ancak “avukatım ile görüşerek dönüş yapacağım” diye cevap aldığını, 25/12/2018 tarihinde davacı vekilinin **** ******* nolu telefondan kendisinin aranarak şirket yetkilisi ile görüşme yaptığını ve bana bilgi vereceğini belirtmesine rağmen 27/12/2018 tarihine kadar kendisinin aranmadığını, şirket yetkilisini yukarıda belirtilen telefondan arayıp görüştüğünü, geçici mühlet içinde olduğumuzu ivedilikle görüşme ve konkordato geçici mühlet yükümlülüklerini yerine getirmesi ve görüşme yapılmasının elzem olduğunu kendisine bildirdiğini, ancak kendisinin önümüzdeki hafta bir görüşme yaptıktan sonra görüşebileceğini belirtmesi nedeniyle görevlendirme tarihinden itibaren hiçbir nezaret, denetim, inceleme ve sorumluluğunda bulunan görevleri yerine getirmediğini belirtmiştir.
Konkordato komiseri tarafından hazırlanan 21/01/2019 tarihli raporda; davacı şirketin 22.05.2018 tarihinde faaliyet merkezini …/Konya adresine taşımasına rağmen yaklaşık 8 ay geçtiği halde ticari faaliyetini devam ettirebileceği bir işyeri oluşturamadığını, ticari mallarını taşıma ve faaliyetine devam edebilme kabiliyet ve imkanının bulamadığını, rapor tarihine kadar herhangi bir ticari faaliyet gerçekleştirme çabası göstermediğini, 03.12.2018 tarihinde hisselerinin tamamına sahip olan … tarafından yine tek ortaklı şirket olarak hisselerinin tamamını halen şirketin tek hissedarı ve yetkilisi …’a devrederek tek ortak ve yetkili kılındığını, borca batık ve faaliyetine devam edemeyen şirketin hisselerinin tamamının 03.12.2018 tarihinde satın alınması ve ivedilikle konkordato talebi ile mahkemeye başvurulmasının ticari hayatın normal akışına uygun olmayan, tereddüt uyandıran, çelişkili bir durum olduğunu, geçici mühlet içinde 18. gün ilk görüşmeye ancak imkan sağlandığını, başvuru belgelerinin tetkiki için gerekli bilgi belgeleri teslim etmemesi, varlıklarının şirket adresine bulunmaması sebebi ile herhangi inceleme ve denetime fırsat vermeyerek işbirliği sağlanamadığını, rapor tarihine kadar geçen süre zarfından davacı tutumunun denetim ve incelemeye fırsat vermediğini, varlıklarının tek yasal adresi olan şirket merkezinde bulunmaması nedeni ile davacı kurumun ticari faaliyetlerine nezaret etme, denetleme, mahkemeye doğru gerçek veri sağlama ve raporlama imkanının bulunmadığını, mühlet içinde gerçekleşen hiçbir ticari faaliyetin bilinmediğini, işbirliği yapılmaması sebebi ile komiserlik görevini yerine getirilme imkanı bulunmadığından davacı kuruma kesin mühlet verilmemesinin uygun olacağını bildirmiştir.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesinde; Davacı şirket tarafından borçlarını vadesi geldiği halde ödeyememe veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunduğundan, borçlarının tenzilata tabi tutulması ve vade verilmek suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için İİK 285 ve devamı maddeleri uyarınca adi konkordato talebinde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince İİK’nın 287 vd. uyarınca 21/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir ara kararı ile 3 ay süre ile geçici mühlet verildiği, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla atanan geçici konkordato komiseri … tarafından verilen 28/12/2018 tarihli dilekçe ve 21/01/2019 tarihli faaliyet raporda ayrıntılı açıklandığı üzere; davacı şirketin rapor tarihine kadar herhangi bir ticari faaliyet gerçekleştirme istek çabasının gözlemlenmediği, davacı şirketin geçici mühlet içinde 18. gün ilk görüşmeye ancak imkan sağlaması, başvuru belgelerinin tetkiki için gerekli bilgi ve belgeleri temin etmemesi, varlıklarının şirket adresinde bulunmaması sebebiyle herhangi bir inceleme ve denetim imkanı vermediğini, bu nedenle; davacı şirket yetkililerinin komiserin talimatlarına uymadığı, bu nedenle geçici konkordato komiseri tarafından dava dilekçesine ekli olarak sunulan belgelerdeki beyanların doğruluğunun denetiminin yapılamadığı, söz konusu denetimin yapılması için yardımcı olmadığı, bu hususun İİK’nın 292/c maddesi gereğince talebin reddini gerektirdiği, ayrıca davacı şirketin faaliyet merkezini 22/05/2018 tarihinde Konya’ya taşıması, şirketin … tarafından 03/12/2018 tarihinde devralınması, devir tarihinden 18 gün sonra konkordato talebinde bulunması ve faaliyet merkezi Konya’ya taşınmasına rağmen şirketin faaliyet göstereceği bir iş yerinin bulunmadığı, adres olarak bildirilen yerin fiilen medikal ürün ticareti yapan … unvanlı şirkete ait olduğu nazara alındığında; davacı tarafın konkordato talebinde bulunma hususunda iyiniyetli olmadığı, şirket borçlarının ödenmesini durdurmak için tedbir talebinde bulunduğu kanaatine ulaşıldığından ve özellikle dava dilekçesi ile dava dilekçesi ekindeki ön projeye göre şirketin ara bilançoya göre talepte bulunduğu tarih itibariyle 317.780,42 TL kadar borca batık olduğu açıkça anlaşıldığından ilk derece mahkemesince konkordato talebinin reddine, geçici mühletin kaldırılmasına ve şirketin iflasına karar verilmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemizce yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi, İİK’nın 293/3 madde ve bendi yollamasıyla 164/2 madde ve fıkrası 2.cümlesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren on gün içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır