Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/374 E. 2020/26 K. 10.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2018
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI- TEMLİK ALAN : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : … Sanayi Ve Ticaret Limited Şti.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali ( Ticari Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/01/2020
YAZIM TARİHİ : 13/01/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 24/12/2018 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; alacaklı … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu aleyhine 9 adet faturaya dayalı alacak sebebiyle 24/11/2017 tarihinde ilamsız takip yapıldığını, borçlu aleyhine icra takibine konu alacak 27/11/2017 tarihinde icra dosyasında müvekkiline temlik edildiğini, davalı borçluya ödeme emri 01/12/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve aynı gün borçlu vekili tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, davalı borçlu aleyhine yapılan icra takibi dosyasına dayanak olan 9 adet açık fatura sebebiyle temlik edenin alacaklı konumunda olduğunu, davalı tarafından ödendiğine dair herhangi bir belgede sunulmadığını beyan ederek, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 07/06/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında; dava ve takip konusu faturalardan 21/06/2012 tarih … numaralı 7.314,16 TL bedelli faturaya konu alacağın 2.265,00 TL’lik kısmından feragat ettiklerini kalan 58.990,62 TL’lik alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini, davalı tarafın ödeme savunmalarını kabul etmediklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu faturaların bedeli müvekkili şirket tarafından alacağını temlik eden … Pet. Ürn. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ne ödendiğini, temlik eden alacaklı şirketin faturalara istinaden alacağının tamamını müvekkili şirketten aldığını, müvekkili şirketin davaya ve icra takibine konu faturalara ilişkin alacağını temlik eden alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket alacaklı şirket yetkilisi …’a ödemelerini elden gerçekleştirdiğini, elden ödenen bu bedel konusunda tanık dinletebileceklerini, alacaklı şirket bu iyiniyetli ödemeyi suistimal ederek yıllar önce tahsil etmiş olduğu alacağı tekrar icra takibine konu yaptığını, ayrıca ve en önemli hususun müvekkili şirket haricinde başka kişiler de bu ve buna benzer şekilde alacaklı şirket (temlik eden) tarafından mağdur edildiğini, davaya ve takibe konu faturaların 2012 ve 2014 yıllarına ait olup 4-5 yıl aradan sonra bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle takibe konulması ve takibe konulduğu gün alacağını başka birine temlik etmesi alacaklı şirketin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, ayrıca 21/06/2012 tarihli …nolu fatura borcuna kısmen ödeme olarak müvekkili şirket tarafından alacaklı şirkete teslim edilen çekin … A.Ş.ye faktoring sözleşmesi uyarınca temlik edildiği fatura üzerindeki kaşeden de anlaşıldığını beyan ederek, ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine haklı itirazları sebebiyle müvekkili şirket hakkında açılmış bulunan davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde dava konusu 9 adet faturanın kayıtlı olması nedeniyle ödemeyi ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, davalı tarafın ödeme hususunu yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği görüldüğünden takip konusu faturalardan dolayı davalının 58.990,62 TL borçlu olduğu sonucuna varılarak davanın kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 58.990,62 TL üzerinden devamına şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu davanın haksız mesnetsiz ve iyi niyetten yoksun olduğunu, müvekkilinin alacaklıya bir borcu bulunmadığını, davaya takibe konu faturaların 2012 ve 2014 yıllarına ait olup 4-5 yıl aradan sonra bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle takibe konulmasının ve takibe konulduğu gün alacağını başka birine temlik etmesinin alacaklı şirketin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, yerel mahkemenin davacının kısmi feragat beyanına rağmen müvekkil şirket lehine vekalet ücretine hükmetmemiş olduğunu, alacağın likit olmayıp, yerel mahkemenin alacağın likit olduğu kanaatine vararak icra inkar tazminatına hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 04/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda müvekkil şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde fatura bedellerinin peşin olarak ödendiği, müvekkil şirketine herhangi bir borcunun ve alacağının olmadığı sonucuna varılmış olduğunu, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı tarafça davacı şirket ile temlik eden şirket arasında 25 yıllık ticari ilişki bulunduğu, icra takibine konu fatura bedellerinin alacağa temlik eden şirket yetkilisine nakden
ödendiği savunmasında bulunulmuş, cevapların ispatı yönüyle bilirkişi incelemesi, ticari defterler ve yemin deliline dayanılmıştır.
İlk derece mahkemesince 07/08/2016 tarihli ön inceleme duruşması 5 nolu ara karar ile alacağı temlik eden şirket ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, dava dışı alacağı temlik eden şirkete ticari defterlerin bilirkişi incelemesi için ibrazına ilişkin yapılan ihtarlı tebligata rağmen ticari defterler ibraz olunmamıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi … tarafından 04/10/2018 tarihli rapor davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenmiştir.
Dava dışı temlik eden alacaklı şirket tarafından 9 adet faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatılmış, icra takibinden sonra takibe konu alacak 21/11/2017 tarihinde davacıya temlik etmiştir.
Genel olarak borç ilişkisi kimler arasında meydana gelmişse, alacaklılık ve borçluluk sıfatları da bu kişilere ait olup, bunun doğal sonucu olarak, borçlu kime karşı ifa yükümü altına girmişse, alacak hakkı da o kişiye aittir. Bununla beraber alacaklının, alacağını üçüncü bir kişiye devretmesi mümkün olup, “alacağın temliki”, alacağı devreden alacaklı ile devralan kişi (yeni alacaklı) arasında yapılacak yazılı bir sözleşme ile meydana gelir. Alacağın temlikinde alacaklı, halen sahip olduğu bir hakkını devredebileceği gibi, henüz mevcut olmayan, müstakbel bir alacağını da devredebilir. Böylece, temlik akdi yapılır yapılmaz alacak, alacağa bağlı olan bütün imtiyazlar ve fer’i haklarla beraber devralana geçmektedir. Kural olarak alacağın temlikinde borçlunun hukuki durumunda herhangi bir değişiklik olmamakta, sadece muhatap olacağı kişi (alacaklı) değişmektedir. TBK’nın 188/1. maddesinde de, borçlunun temlik edene karşı haiz olduğu def’ileri, temellük edene karşı da ileri sürebileceği belirtilmekle alacağın, temlik sırasındaki durumu ile yeni alacaklıya geçeceği ifade edilmektedir. TBK 190.maddesi uyarınca devreden devralana alacak senedi ile elinde bulunan ispatla ilgili diğer belgeleri temlik alana teslim etmek ve alacağını ileri sürebilmesi için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın 220. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK’nın 220. ve sonraki maddeleri anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. maddesindeki hüküm, ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. ve devamı uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır (HMK m. 222/4).
İlk derece mahkemesince davacı tarafa alacağı temlik eden şirketin 2012-2014 dönemi ticari defterlerinin ibraz edilmesi hakkında HMK’nın 220 ve 222.maddeleri gereğince usulen süre verilerek ibraz etmesi halinde ise davalı ile temlik eden şirket ticari defterleri üzerinde uzman mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak davalının ödeme itirazının araştırılarak davacı/ temlik eden şirketin alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davalı tarafça cevapların ispatı yönüyle aynı zamanda yemin deliline de dayanılmıştır. Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. İlk derece mahkemesince taraf ticari defterlerinin usulen incelenmemesi ve savunmanın diğer delillerle ispatlanmamış olması halinde yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2018 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Dava dosyasının HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.007,41 TL nispi harç ve 150,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.157,41 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırlan teminatın (103.540,18 TL) yatırana iadesine,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Karar tebliğ işleminin HMK’nın 359/son cümlesi gereğince ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/01/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır