Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/371 E. 2019/689 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ: Av. … & Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 2010 yılından beri okul öncesi eğitim kurumu olarak faaliyet gösteren bir eğitim kurumu olduğunu, dava dışı … isimli şahsın müvekkili eğitim kurumunda 5 yaş grubu öğrencilerin sorumlusu olarak görev yaptığını ve sözleşmesinin 31/05/2015 tarihinde sona erdiğini, müvekkili ile …’nün sözleşmeleri devam ederken davalı şirket ile …’nün 2015-2016 eğitim yılı için anlaştıklarını, davalı şirketin müvekkili ile sözleşmesi devam eden …’yü reklam amacıyla ilan panolarında fotoğrafını yayınlayarak anaokulu öğretmeni olarak lanse ettiğini, bu hususun Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ile de tepit edildiğini, davalı şirketin … ile aralarında sözleşme olmasına rağmen reklam yaptığını, yapılan reklamın haksız rekabete ve müvekkilinin itibarının zedelenmesine sebep olduğunu, davalının ilanı üzerine öğrenci velilerinin öğretmenin okuldan ayrıldığını düşündüklerini, davalının yaşanan olay nedeniyle herhangi bir özür ya da diyalog kurma gibi nezaket içeren veya olayı insan ilişkileri çerçevesine sokarak yaşanılan durumun telafisi yoluna gitmediğini belirterek 80.000,00 TL manevi tazminatın 04/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tazminata ek olarak fiilin kınanmasına ve bu kararın basın yolu ile ilanına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle İş Mahkemesi’nde açılması gerektiğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının sadece müvekkili davalıdan tazminat alma düşüncesiyle işbu davayı ikame ettiğini, sözleşmesi sona ermeden dava dışı …… öğretmenin, sözleşmeye aykırı davrandığını iddia eden davacı bu durumda sözleşmenin feshine ilişkin hükümleri uygulayarak gerekli zararın tazminini talep edebileceğini, sözleşmenin bitimini bekleyerek sözleşmenin tarafı olmayan davalı müvekkiline husumet yönelterek tazminat talep ettiğini, davanın kötüniyetli olduğunu, davacı tarafla ilgili öğretmen arasında imzalanan sözleşmede müvekkili davalının taraf olmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte davacının istemiş olduğu tazminatın fahiş olduğunu ve kusura bağlı olduğunu belirterek, öncelikle görev itirazlarıın kabulü ile davanın reddine, husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddine, haksız ve mesnetsiz davanın tümüyle reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekkaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… görev hususuna ve İş Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin itirazların değerlendirilmesi gerekirse Yargıtay HGK’nın 2011/11-781Esas ve 2012/109 Karar sayılı 29/02/2012 tarihli kararı ile 2011/9-508 Esas, 2013/292 Karar 27/02/2013 tarihli kararında belirtildiği üzere iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde açılacak dava niteliği gereği mutlak ticari dava olup mutlak ticari davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan, davacı tarafça zarara uğramasına neden olduğu iddia olunan dönemin davaya konu iş akdinin tarafı olan öğretmenin davacı şirketle iş akdinin olmadığı gelecek döneme ilişkin olduğu ve ayrıca davacı ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisi temeline dayalı olmadığı dikkate alınmakla görevsizlik kararı verilmeksizin yargılamaya mahkememizce devam olunmuştur. Haksız rekabet kurumu 6102 s. TTK’nın 54-63. Maddeleri arasında düzenlenmiş olup haksız rekabet halleri tahdidi olmamakla birlikte TTK’nın 55. Maddesinde ” (1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
3. Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4. Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,

5. Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
6. Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur.
7. Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8. Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
9. Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10. Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
11. Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12. İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;
1. Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2. Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3. İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4. Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;
1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2. Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.

d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
e) İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
1. Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya 2. Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur. ” şeklinde düzenlenmiştir. Davacı ve davalı şirketler özel eğitim alanında faaliyet göstermekte olup davacı şirket ile iş akdi bulunan öğretmen …’nün gelecek eğitim döneminde davalı şirketle anlaşması neticesi davacı şirketle iş akdi devam ederken davalı şirket tarafından öğretmen …’nün eğitim kadrosunda yer aldığını belirtici nitelikte reklam yapılmasından kaynaklı olarak uyuşmazlığın ortaya çıktığı görülmektedir.
“Haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için:
Ticari nitelik taşıyan bir davranış veya uygulama mevcut olmalıdır,
Bu davranış veya uygulama aldatıcı veya diğer bir şekilde dürüstlük kuralına aykırı olmalıdır ve rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkiler etkilenmemelidir.” (Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya/Ertan, Ticari İşletme Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2015, 5.Bası s.531)
Özel eğitim faaliyetinin niteliği gereği eğitim kurumlarının öğretmenlerle iş akdi yapıp eğitim kadrolarını tanıtıcı nitelikte reklam, ilan vb. Eylemlerde bulunmaları kaçınılmazdır. Davacı tarafça Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında aldırılan tespit raporunda tespit tarihi 04/03/2015 tarihi itibariyle Kule Site önünde bulunan reklam panolarının birinde, davalı şirketin reklam içeriğinde “Hayatı bu okulda seveceksin, Erken kayıt avantajlarını kaçırmayın” reklam yazısı ve yanında, Ana okulu öğretmeni … reklam yazısı ve fotoğrafının mevcut olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. Öğretmen … ile davacı şirket arasındaki iş akdinin sonlanması ile 2015/2016 eğitim yılından itibaren öğretmen ile davalı şirket arasında iş akdinin yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Özel eğitim kurumlarının öğrenci kaydı yapabilmesi için tanıtım faaliyetlerini söz konusu eğitim-öğretim döneminden önce gerçekleştirmesi işin doğal gereğidir. Davalı şirketçe dosya kapsamındaki ilan ve reklam faaliyetleri de bu kapsamda olup davalı şirketin faaliyetlerinin öğretmenin davacı şirketle iş akdinin bulunduğu döneme ilişkin menfaat sağlama, davacı … kurumundaki öğrencilerin kaydını iptal ettirmelerine yönelik olduğu sonucuna neden olacak nitelikte olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Kaldı ki ilan panosunda “erken kayıt avantajlarını kaçırmayın” ibaresinin yer alması da öğretmenin davacı şirketle iş akdinin sona erdiği eğitim-öğretim dönemine ilişkin olarak reklam yapıldığını gösterir niteliktedir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davalı şirketin eyleminin aldatıcı veya diğer bir şekilde dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, TTK’nın 55. Maddesinde sayılan haksız rekabet hallerine girmediği gibi müşterilerle rakipler arasındaki ilişkileri de etkileyici nitelikte olmadığı kanaatine varılmakla davacının davasının reddine ilişkin karar vermek gerekmiş ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı …, müvekkil kurumda 5 yaş öğrencilerinden sorumlu öğretmen olarak görev yaptığını, kurumla olan sözleşmesi 31/05/2015 tarihinde sona ermesine rağmen Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından tespit ettirildiğini, sözleşmesinin bitmesine aylar kala davalı kurum tarafından kendi okullarının ana okulu öğretmeni olarak lanse ettiğini, bu durumun müvekkil kuruma karşı yapılan bir haksız fiil niteliğinde olduğunu ve müvekkil kurumun itibarını velilere karşı zedelediğini, davalı kurumun verdiği zararı tazmin etmesi gerektiğini, davalı kurum müvekkilin manevi zararının tazmin etmesi gerektiğini haksız fiilin kınanması ve bu kararın basın yolu ile ilanına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının Konya da okul öncesi eğitim kurumu olarak faaliyet gösterdiğini, dava dışı …’nün 5 yaş grubu öğrencilerin sorumlusu olarak görev yaptığını ve sözleşmesinin 31/05/2015 tarihinde sona erdiğini, …’nün sözleşmesi devam ederken 2015- 2016 eğitim yılı için … Kolejiyle anlaştığını, … Kolejinin henüz …’nün kendisiyle olan sözleşmesi sona ermeden ilan panolarında reklam amaçlı fotoğrafını yayınladığını ve okulunun ana okulu öğretmeni olarak lanse ettiğini yapılan bu reklamın haksız rekabete ve kurumun itibarının zedelenmesine sebebiyet verdiğini belirterek manevi tazminat ve fiilin kınanmasına ve bu kararın basın yoluyla ilanına hükmedilmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, davalının dava dışı … ile yaptığı sözleşmenin …’nün davacıyla olan sözleşmesinin sona ermesinden sonra ki döneme ait olması reklamların yapıldığı tarihte davalı okulun henüz eğitim öğretim faaliyetine başlamamış olması, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır