Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/354 E. 2019/640 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNANLAR :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (ZMSS Poliçesinden Kaynaklanan Rücuen Tazminat Alacağı Nedeniyle)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali (ZMSS Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağı nedeniyle) davasında 15/11/2018 tarihinde tesis edilen pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalı-borçlu şirketin maliki olduğu müvekkili şirketçe ZMSS kapsamında sigortalı … plakalı aracın, 06/03/2017 tarihinde … plakalı ve … plakalı araçlar ile trafik kazasına karıştığını, kaza sonucu … plakalı araçta oluşan 7.227,00 TL ve … plakalı araçta oluşan 1.050,00 TL hasarın, davalı-borçlunun aracını kullanan şahıs tam kusurlu olduğundan müvekkili şirketçe ödendiğini, sigortalı aracı kullanan şahsın kırmızı ışıkta geçtiğinden ağır kusurlu olduğunu, müvekkili şirketçe asıl alacağı 8.277,00 TL takip çıkışı 8.733,02 TL olan Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu-davalının iş bu takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazlarının haksız olduğunu, bu nedenlerle davalı-borçlunun itirazın iptali ile takibin devamı, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın müvekkili şirket tarafından 2015-2016 ve 2017 yılları arasında 3 yıllığına ihale ile dava dışı Selçuklu Belediye Başkanlığına teslim edildiğini, kaza sırasında müvekkilinin herhangi bir tasarrufu ve işleten sıfatı bulunmadığını, araç sürücüsünün de dava dışı belediye çalışanı … olduğunu, … plakalı araç sürücüsü tam kusurlu olmayıp davacı zarara uğrayan diğer araç sürücülerinin de kusurları bulunduğunu, davacının faiz başlangıç talebi ve miktarı da hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, davacının talepleri zamanaşımına uğramakla dava yoluyla ileri sürülme imkanının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın Selçuklu Belediyesi ve …’ya ihbarına, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle işbu davanın reddine davacının kötü niyetli olarak takip başlatmış olması nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “….Davalı vekilince bu davada müvekkilinin işleten sıfatı bulunmadığı ileri sürülerek, müvekkiline karşı açılan bu davanın husumet yokluğundan reddi talep edilmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 3.maddesine göre işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla siciline kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. 2918 sayılı kanunun 85.maddesine göre de; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi zarardan müştereken ve müteselsilen! sorumlu olur. Bir motorlu aracın yararlanılmasının herhangi bir sebeple başka bir kişiye devir edilmesi halinde fiili hakimiyetin kalkması uzun süreli ise, o aracı kaza anındaki fiili hakimiyeti altında bulunduranın ve ondan iktisaden yararlanan kişinin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumludur. Davamıza konu olayda, davacı … şirketine ZMMS poliçesi ve sigortalanan … plakalı aracın 3 yıllığına Selçuklu Belediye Başkanlığına kiralandığı ve kazanın bu kiralama süresi içinde meydana geldiği anlaşılmış olup; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatları nazara alındığında 3 yıllık kira aktinin uzun süreli kira sözleşmesi olarak kabulü gerekeceğinden ve bu anlamda davalının işleten sıfatının bulunmadığı, işleten sıfatının ihbar olunan Selçuklu Belediye Başkanlığına geçtiği…” gerekçesiyle davalı şirketin işleten sıfatı bulunmadığından pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından değerlendirme sonucunda KTK’nın 3.maddesi ve 2918 sayılı kanunun 85.maddesine göre işleten sıfatının açıklamasının yapıldığını, davalı tarafından kazaya karışan … plakalı aracın 3 yıllığına Selçuklu Belediyesine kiralandığına ilişkin kiralama sözleşmesinin mahkemeye sunulması ve kazanın da kiralama süresi içerisinde gerçekleştiğinden Yargıtay 17.HD’nin yerleşik kararlarına göre davalının işleten sıfatının olmadığına karar vererek, davayı husumet yokluğundan reddettiğini, yerel mahkemenin hüküm başlığı altında 4 nolu kararında kendisini vekil ile temsil eden davalı lehine 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesinin hükmedildiğini, Yargıtay … HD’nin … esas … karar 26/04/2018 tarihli kararında da kusuru olmadan husumeti doğru tarafa yönelttiğini zanneden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan 4 nolu paragrafının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ZMSS poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağı nedeniyle itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davalı şirketin işleten sıfatı bulunmadığından pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiğinden; uyuşmazlığın çözümü bakımından “sıfat” kavramı incelendiğinde, sıfat, dava konusu kılınan sübjektif hakla davanın tarafları arasındaki ilişkiyi ifade eder ve dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilmiş kişilerin maddi hukuk bakımından gerçekten hak sahibi veya yükümlü konumunda bulunup bulunmadığına ilişkin bir kavramdır (Tanrıver, S.: Medeni Usul Hukuku, Cilt 1, Ankara 2016, s.512).
Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat, dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu sübjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece resen göz önünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir defi de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde resen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 1, İstanbul 2001, s. 1157 vd.).
Somut olayda; rücuya esas … poliçe nolu ZMSS Trafik Sigorta Poliçesi’nin sigortacısının davacı şirket olduğu, sigortalısının davalı şirket olduğu, poliçe başlangıç tarihinin 05/11/2016, poliçe bitiş tarihinin 05/11/2017 olduğu, sigortaya konu olay tarihinin 06/03/2017 olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … tarafından ZMSS poliçesi genel şartları uyarınca poliçeden kaynaklı olarak rücuen tazminat alacağına ilişkin ilamsız icra takibi davalı sigortalı akidi aleyhine yapılmıştır. Davalı sigortalı şirketin ZMSS poliçesinin sigortalı tarafı olması sebebiyle rücuen alacağa ilişkin icra takibi ve dava yönüyle aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Davalının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde resen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur.
Davacı … tarafından TTK’nın 1301/2 maddesi, 2918 Sayılı KTK 95/2 maddesi ile ZMSS Poliçesi Genel Şartlarına dayalı olarak davalı sigortalı aleyhine açılan davada davalının pasif husumet ehliyetinin bulunması sebebiyle ilk derece mahkemesince davalı şirketin işleten sıfatı bulunmadığından pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin kararda hukuka uygunluk bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş, delillerin esastan değerlendirilip hüküm tesis etmek üzere HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin dava dosyasının HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin 15/11/2018 tarih,…esas … karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince delillerin yeniden değerlendirilip hüküm verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/07/2019 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır