Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/335 E. 2019/606 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :

DAVA : Kooperatifin Kendiliğinden Dağılmış Sayıldığının Tespiti

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespiti davasında 10/10/2018 tarihinde tesis edilen karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … Kooperatifinin 02/03/2014 tarihli genel kurul toplantısında …, …, …’nin yönetim kurulu asil üyeliklerine;…, …, …’ın denetim kurulu asil üyeliklerine seçildiklerini, bahsi geçen toplantının kooperatif tarafından yapılmış son toplantı olduğunu, 1163 sayılı K.K.’nun 81/6 madde ve bendi uyarınca 3 yıl olağan genel kurulun yapılmaması halinde kooperatifin dağılacağının düzenlendiğini, ancak her ne kadar kooperatif dağılmış olsa da bu durumun kooperatifin tasfiye edilip, sicilden silindiği manasını taşımadığını, davalı kooperatifin genel kurul toplantılarını yapmayarak davanın açılmasına neden olduğunu, Yargıtay 23.HD’nin 2017/393 Esas 2017/534 Karar sayılı 22.02.2017 tarihli kararının da bu yönde olduğunu, davalarının kabulü ile … Kooperatifinin münfesih olduğunun tespitine, kooperatife tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, 1163 sayılı kanunun 81/6 maddesi gereğince 3 yıl üst üste Olağan Genel Kurulunu yapmaması halinde Kooperatife Genel Kurul yapabilmesi için uygun bir süre verilmesine gerek olmaksızın kendiliğinden dağılmış sayılacağına ilişkin düzenleme çerçevesinde feshe ilişkin bu davanın ilgili bakanlık tarafından açılamayacağı, davacı bakanlığın kooperatifin amacına ulaşma imkanının bulunmadığı yönünde bir iddiasının da olmadığı anlaşıldığından, davacı bakanlığın aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gibi bu davayı açmakta hukuki yararının da bulunmadığı, aktif dava ehliyeti ve hukuki yararın dava şartı olarak ileri sürülmese bile resen göz önüne alınması gerektiğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1163 sayılı Kanunun 81/3.maddesinde kooperatiflerin bakanlığın izni ile kurulacağının belirlendiğini, kooperatifin dağılmasını gerektiren sebepleri mahkemeye bildirmenin bakanlığın başlıca görev ve yetkisi olduğunu, aynı yasa uyarınca üç yıl olağan genel kurulun yapılmaması halinde kooperatifin dağılacağının düzenlendiğini, ancak kooperatif dağılmış olsa da bu durumun kooperatifin tasfiye edilip sicilden silindiği manasını taşımadığını, kooperatifin tasfiyesinin tespiti davasının kimler tarafından açılacağına dair bir sınırlama bulunmadığını, aynı kanunun 81/7 maddesi uyarınca “amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla dağılır” hükmü karşısında kanunun dağılmış saydığı bir kooperatifin mevcut durumunun tespiti için bakanlığın dava açma yetkisinin ve hukuki yararının bulunduğundan şüphe duyulmaması gerektiğini, yani kanuna göre Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili bakanlık olması sebebiyle davada hukuki yararının ve aktif dava ehliyetinin mevcut olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararı yasaya aykırı olup, kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayıldığının tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinde kooperatiflerin dağılma sebepleri düzenlenmiş olup, anılan maddeye 3476 sayılı Kanun ile eklenen 6. ve davalı kooperatifin anasözleşmenin 110/f bendi uyarınca kooperatifin üç yıl üst üste olağan genel kurulunu yapamaması halinde kooperatife genel kurul yapılabilmesi için uygun bir süre verilmesine gerek olmaksızın kooperatif kendiliğinden dağılmış sayılacaktır. Anılan maddenin düzenleniş şekline göre de bu davanın ilgili Bakanlık tarafından açılması gerekmemektedir. Davacı taraf, kendisine dava hakkı veren aynı Kanun’un 81/7 ve anasözleşmenin 110/g bendindeki kooperatifin amacına ulaşma imkânının bulunmadığı iddiasına da dayanmamaktadır. (Yargıtay 23. HD’nin 04.04.2016 gün ve 2015/5266 Esas 2016/2070 Karar sayılı, Yargıtay 23. HD’nin 03.04.2015 gün ve 2014/10633 Esas 2015/2237 Karar sayılı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi …HD’nin 27/12/2018 gün ve … Esas … Karar sayılı)
Dairemizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; ilk derece mahkemesinin topladığı deliller ve delillerin taktirinde herhangi bir hukuki hata yapmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru sebeplerinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı idare, harçtan muaf olduğundan istinaf harcı alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 04/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır