Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/316 E. 2019/586 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … Sigorta Aracılık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye …TİCARET Mahkekemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plaka sayılı otobüs tourliner model araç için 30/06/2015 başlangıç tarihli 30/06/2016 bitiş tarihli … poliçe numaralı genişletilmiş birleşik kasko sigorta poliçesi tanzim edildiğini, davalının poliçe bedelini ödemediğini, bu nedenle daini mürtein olan … Bankası A.Ş. … Şubesine yazı ile bilgi verildiğini, hemen arkasından davalı …’e iadeli taahhütlü mektup ile Kasko Poliçesinin ödeme yapmadığı için iptal edileceğine dair yazı gönderildiğini, davalı …’in ödeme yapmadığı için kasko sigorta poliçesinin 27/01/2016 tarihinde iptal edildiğini, poliçenin iptaline kadar kalan borç için 5.855,00 TL için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksızlığı sebebiyle %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; … nolu poliçeyi iptal ettiğini ve parasının ödendiğini, 30/06/2015 başlangıç tarihli 30/11/2015 bitiş tarihli poliçenin davacı tarafından iptal edildiğini, taksitlendirme ile ödemiş olduğu paranın iptal tarihten itibaren iade edilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe ilişkin davalı borçlu itirazının iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın likit olmaması sebebiyle davacı tarafa icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … adına 16/04/2015 tarihinde … poliçe numaralı genişletilmiş birleşik kasko sigorta poliçesi tanzim edildiğini, poliçe bürüt priminin 13.390,00 TL olduğunu, poliçe başlangıç tarihinin 30/06/2015 bitiş tarihinin 30/06/2016 olduğunu, poliçe bedelinin ödenmemesi sebebiyle poliçenin 27/01/2016 tarihinde iptal edildiğini, iptal edilen poliçeden dolayı 211 gün için bilirkişi raporunda ortaya çıktığı üzere 7.744,00 TL alacaklı olduklarını, ancak davalı adına 16/04/2015 tarihinde … plakalı araca … nolu poliçe tanzim edildiğini, poliçe tutarının 11.590,00 TL olduğunu, bu poliçenin 30/03/2015 tarihinde iptal edildiğini, iade sebebiyle davalının 9.202,00 TL iade alacağı doğduğunu, davalının bu poliçe için ödemesi gereken borcun 2.388,00 TL olduğunu, davalının bu poliçe ile ilgili olarak müvekkili şirketi 4.277,00 TL ödeme yapıldığını, poliçeye ilişkin borç düşümü yapıldıktan sonra bu poliçeden dolayı davalının 1.889,00 TL alacağının kaldığını, davaya konu olan poliçeden dolayı 7.744,00 TL alacaktan 1.889,00 TL nin mahsup edildiğini, bu nedenle 5.855,00 TL alacak yönünde icra takibi yapıldığını, müvekkili şirketin takibe konu poliçeden kaynaklı alacağı muayyen olup, davalı tarafından da bu alacağın bilindiğini, itiraza konu alacağın davalı tarafından da bilinmekte ve bilinebilecek durumda olduğunu, alacağın likit olması dolayısıyla ilk derece mahkemesince icra inkar tazminat talebinin reddine ilişkin kararın usul ve hukuka aykırı olması sebebiyle ortadan kaldırılmasına ve asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen Genişletilmiş Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi prim borcunun ödenmemesi sebebiyle poliçenin iptalinden kaynaklı poliçe yürürlük dönemine ilişkin sigorta prim alacağına ilişkin başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile … seri nolu poliçeden kaynaklı alacağa istinaden 5.855,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağı işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin icra takibine başlandığı, davalı tarafından 24/02/2016 tarihinde borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin 29/02/2016 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 27/03/2018 tarihli raporunda, davacı tarafın yasal defterlerinin lehine delil vasfında olduğunu, davacının davalıya ihtarda bulunduğunu, poliçenin ödenmemesi halinde iptal edileceğinin bildirildiğini, davalı sigortalının prim ödeme borcunu yerine getirdiğine ilişkin olarak poliçe içeriğindeki prim ödemeleri ve poliçe iptal klozu başlığı altında sayılan ödeme belgelerinden herhangi birini ibraz etmediğini, poliçenin tanzim tarihinden itibaren iptal tarihine kadar geçen sürede poliçenin yürürlüğü sebebiyle davacının talep edebileceği prim alacağının 7.744,00 TL olduğu, takibe ve davaya konu edilen tutarın ise 5.855,00 TL olduğunu belirtmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın likit olmaması sebebiyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinin kabulü gerektiğinden istinaf edildiği görülmüştür.
2004 sayılı İİK’nın 67.maddesi uyarınca davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi halinde iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre red veya hükmolunan meblağın %20 sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatı ödemesine karar verileceği düzenlenmiştir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için; geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması , borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmesi, bir yıllık süre içinde itirazın iptali davası açılmış olması, davacı alacaklının icra inkar tazminatı talebinde bulunması, borçlunun haksızlığına karar verilmesi (alacağın likid olması) gerekir. İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesinin koşullarından birisi de borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmiş olmasıdır. Buna göre itirazın iptali davalarında davanın kabul edilen kısmı bakımından eğer alacak likid ise borçlunun itirazının haksız olduğunun kabulü gerektiğinden icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulması gerekecektir. İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazının haksız olduğunun kabulü ile birlikte alacağın likid (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olması da gerekmektedir. Likid alacak demek, tutarı belli (muayyen), bilinebilir, hesaplanabilir alacak demektir. Öğretide genel olarak kabul edildiği üzere, borçlu, alacaklının icra takibinde talep ettiği alacağı veya alacağın bütün unsurlarını bilmekte veya bilmek (kolayca hesap edebilmek) durumunda ise ve alacağın miktarının belirlenmesi için tarafların ayrıca mutabakata varmasına (anlaşmasına) veya mahkemenin tayin edeceği bilirkişi eliyle bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç yoksa, alacak likidedir. Yargıtay’ın çeşitli kararlar vesilesiyle genel olarak yaptığı tanım da buna paraleldir. Örneğin, Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararında belirtildiği ve diğer bazı kararlarda da benimsendiği üzere “Alacağın gerçek miktarı belli ve sabit ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurları bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün ise başka bir ifade ile, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise” alacak likiddir.
Davalı borçlunun kasko poliçesi prim borcu taksidini ödememesi sebebiyle poliçenin iptal edildiği, poliçenin yürürlükte kaldığı dönem itibariyle davacı acenta tarafından davalı borçlunun başka bir poliçeden dolayı iade alacağı da düşülerek kalan prim alacağı hakkında ilamsız icra takibinde bulunulduğu, sigortalı borçlu adına çıkarılan 08/01/2016 tarihli ihtarnamede 6102 sayılı TTK’nın 1434/3 maddesi uyarınca prim borcunun ödemesi için verilecek sürenin 10 gün olmasına rağmen 7 gün olarak gösterilmesi sebebiyle davalı borçlunun başka bir poliçeden dolayı iade alacağı ile davalı borçlunun poliçe iptal bilgilerini bilmesi ve iptal tarihine göre sigorta prim borcu tutarını belirleyebilmesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince davacının icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 madde ve bendi uyarınca başvurunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır