Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2781 E. 2020/205 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1- … Özel Güv. Dan. Eğt. Alarm Cih. Ve Sis. Tic. Ltd. Şti.
: 2- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan rücuen tazminat davasında … tarihinde tesis edilen mahkemenin yetkisizliğine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun 233 sayılı KHK uyarınca kurulmuş bir kamu iktisadi teşebbüsü olduğunu, bina ve eklentilerinin güvenliğinin sağlanması hizmetinin, ihale yöntemiyle en uygun teklifi veren özel güvenlik şirketlerinden satın alındığını, bu şirketlerle yapılan sözleşmeler gereği ihale edilen her bir yüklenici firmanın ihale konusu hizmeti yürütmek üzere çalıştıracağı işçileri kendisinin belirlediğini, işe alma ve işten çıkarma yetkileri ile bundan doğacak sorumluluğun bu firmalara ait bulunduğunu, dava dışı … adlı güvenlik işçisinin müvekkili kurumun güvenlik işlerini üstlenen davalı şirketlerin bünyesinde 12/07/2014 – 19/12/2014 ve 01/07/2015 – 04/05/2017 tarihleri arasında çalıştığını, 04/05/2017 tarihinde iş yerinin tasfiyesi nedeniyle yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını, bunun üzerine …’nun çalışmış olduğu 2 yıl 3 ay 10 günlük hizmetinin karşılığı olarak 39,16 TL. damga vergisi de dahil olmak üzere toplam 5.159,87 TL. kıdem tazminatının kendisine müvekkili kurum tarafından ödendiğini, söz konusu şirketler ile müvekkili kurum arasında imzalanan sözleşme ve şartnamelerin ilgili maddeleri, 4875 sayılı İş Kanunun 2/6 maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 162-168 maddeleri uyarınca …’na ödenen tazminatların davalı şirketler tarafından müvekkili kuruma ödenmesi gerektiğini, müvekkili kurumun ihale yapan bir kamu kuruluşu olması ve …’nun da müvekkili kurumun değil, davalı şirketlerin işçisi olması kurum tarafından ödenen miktarın davalılardan tahsili gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili kurum tarafından ödenen 5.159,87 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı şirketlerden ilgili dönemlere ilişkin sorumlulukları oranında tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin yerleşim yerinin Uşak olduğunu, bu nedenle davanın Uşak’ta açılması gerektiğini, ayrıca davacı ile yapılan sözleşmeye göre yetkili mahkemelerin Ankara Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkisiz mahkemede açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, İş Kanunun 2. maddesine göre asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunu, asıl işvereninin alt işverene rücu etmesine imkan veren bir kanun maddesi olmadığı gibi taraflar arasında yapılan sözleşmede de bu imkanı veren bir madde olmadığını, ihale şartnamesinde yazmayan hiçbir kalemin müvekkili şirket tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını, 6552 sayılı sayılı Kamu İhale Kanununa göre ihale edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca bu şekilde çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının asıl işveren olan kamu kurumu tarafından ödenmesi gerektiğini, 6552 sayılı kanunun gerekçesinden de bu hususun açıkça anlaşıldığını, ayrıca Sayıştay 5. Dairesi’nin ….. sayılı kararında da kıdem tazminatından asıl işverenin sorumlu olduğunun ve alt işverene rücu edemeyeceğinin belirtildiğini, davacının ödediği vergileri de talep ettiğini, oysa bu vergilerden müvekkili şirket sorumlu olmadığı gibi bu vergilerin iadesinin istenebileceği görevli mahkemenin de Ticaret Mahkemesi olmadığını, davacının yaptığı ödemelerden huzurdaki dava ile haberdar olduklarını, davacının herhangi bir ihbarının ve bildiriminin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalılar vekilinin yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz ederek yetki itirazında bulunduğu ve dilekçesinde yetkili mahkemeyi belirttiği; dava tarihi itibariyle davalılardan hiçbirinin yerleşim yeri Konya olmadığı gibi sözleşmenin ifa yerinin de Aksaray İli Ağaçören İlçesi olduğu ve yargı çevremiz dışında bulunduğu; taraflar arasında yapılan sözleşmede ihtilaf halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı HMK Yetki İtirazının ileri sürülmesi başlıklı 19/2,4 maddesine göre davalı vekilinin birden fazla yetkili mahkemenin arasından seçtiği mahkemeyi bildirmemiş olduğunu, bu sebeple yetki itirazının usule uygun olmadığını, sonuç olarak davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale gelmiş olduğunu, hukuka uygun olmayan yetkisizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı üçüncü şahsa ödenen kıdem tazminatının alt işverenden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İş bu karar her ne kadar davacı vekili tarafından 6100 sayılı HMK’nın 19/2, 4 maddeleri gereğince, yetki yönünden istinaf edilmişe de aynı yasanın 114. maddesinde düzenlenen görev dava şartlarının kamu düzenine ilişkin olduğu, HMK’nın 355. maddesinin 2. cümlesi gereğince kamu düzeni aykırılıklarının resen gözetileceği hüküm altına alındığı, bu nedenle davacı vekili tarafından öne sürülen istinaf sebeplerinden önce kamu düzeni yönünden istinaf incelemesine tabi tutulması gerektiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davaya Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla bakılarak hüküm verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası gereğince dava tarihi 10/01/2017 itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, dava dışı üçüncü şahsa ödenen kıdem tazminatının davalı alt işverenden rücuen tahsiline ilişkin olduğu, davacı …Genel Müdürlüğü tacir olmadığı gibi eldeki davada Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir (Yargıtay H.G.K 2014/15-301 Esas 2015/2659 Karar 18/11/2015 tarihli ilamı). Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Borçlar Kanunun ve sözleşme hukuku esas alınarak uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekmektedir. Dosyamızdaki uyuşmazlıkta taraflar işçi ve işveren olmadığı gibi uyuşmazlığın kaynağı da iş sözleşmesi değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24/06/2015 tarih, 2014/13-19 Esas, 2015/1743 Karar, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 28/03/2006 tarih, 2006/3653 Esas, 2006/3082 Karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24/12/2007 tarih, 2007/40700 Esas, 2007/38544 Karar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/05/2018 tarih, 2016/23239 Esas 2018/5727 Karar sayılı içtihatları da bu yöndedir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nın 114. maddesine göre aynı zamanda dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında, ilk derece mahkemesi Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay dahi mahkemenin görevli olup olmadığını re’sen gözetilir. Aksi uygulama kamu düzenini ihlal eder. Ayrıca görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Yukarıda açıklanan hususlar ışığında; dava Konya Asliye … TİCARET Mahkemesince hükme bağlanmış ise de, uyuşmazlığın genel hükümler gereğince taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre genel yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması yasa ve usule aykırı olup isabetsiz bulunmuştur.
Dava dosyası kapsamı, mevcut kanıt durumu ve HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, dava dosyasının görev yönünden delillerin değerlendirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … TİCARET Mahkemesinin 21/10/2019 tarih, … Esas … Karar sayılı kararının KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır