Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2732 E. 2020/207 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : Hasımsız
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan zayi belgesi verilmesi davasında … tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin verilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya … Tic. San. İşlet. Koll. Şti.’nin ortaklarından olduğunu, şirket tasfiye halinde olup tasfiye memuru olarak …’nın atandığını, …’nın vefat ettiğini, vefattan sonra şirketin karar defterlerinin bulunamadığını, yeni tasfiye memurunun atanması için ortaklar kurulunun toplanması gerektiğini ve karar defterinin bulunmasının zorunlu olduğunu, noterin zayi kararı istediğini belirterek zayi kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 6102 Sayılı TTK’nın 64/4 maddesine göre karar defterinin de ticari defterlerden olduğu, aynı yasanın 87/7 maddesinde saklamakla yükümlü olunan defterlerin doğal afet veya hırsızlık gibi saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa, ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde dava açılması gerektiği, sürenin hak düşürücü olduğu, olayda tasfiye memurunun 10.04.2016 tarihinde öldüğü, davanın ise 07.11.2018 tarihinde açıldığı, davacının işbu davayı 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığını ispat etmesi gerektiği, ölüm ve dava tarihleri dikkate alındığında hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; 6102 sayılı yasanın 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini, önceki Ticaret Kanunu’nda maliye ile ilgili olmayan defterlerin ticari defterlerden sayılmadığını, konu karar defterinin 15 günlük hak düşürücü sürede dava açılması kuralına tabi olmadığını, 6102 Sayılı Ticaret Kanununun 64/4. maddenin gerekçesinde açıkça dile getirildiğini, tasfiyenin 1989 yılında başladığını, defterin hangi dönemde kaybolduğuna ilişkin hiç bir bilgi bulunmadığını, 1989 yılından 2012 yılına kadar, 3 yıl içerisinde tamamlanmamış olmasının dikkate alındığında karar defterinin 2012 yılı öncesi kaybolduğu ve bu nedenle tasfiyenin gerçekleşmediğinin anlaşıldığını,6102 sayılı yasanın 82/7. 15 günlük hak düşürücü sürenin, tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren başlatılacağını açıkça belirttiğini, ıttıla tarihinin daha öncesinde olduğuna dair hiç bir kanıtın olmadığını, bu şekilde kararın kesinleşmesi halinde tasfiyenin hiç bir zaman sonuçlanmayacağını, bu sonucun ise izahtan vareste olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep; ticari defter ve kayıtların zayi olması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine göre zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7 maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin kanunda belirtilen nedenlerle zayi edilmesi halinde, defter sahibi tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yetkili mahkemeden kendisine bir zayi belgesi verilmesini talep etmesi öngörülmüştür. Maddede düzenlenen 15 günlük süre hak düşürücü nitelikte olduğundan resen gözetilmesi gerekir. Dosyada defterlerin sahibi olan şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiye memurunun ise 10/04/2016 tarihinde vefat ettiği, iş bu davanın ise 07/11/2018 tarihinde açıldığı, davacının iş bu davayı 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açtığını ispatlayamadığı, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362-1-ç maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır