Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/272 E. 2019/159 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…..
KARAR NO : ……

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : ……….
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE 2. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2018
NUMARASI : ….

DAVACI : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : …………..

DAVALI : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
……….

DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/02/2019
YAZIM TARİHİ : 25/02/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye 2. Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 14/11/2018 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davacı müvekkili aleyhinde Konya ……İcra Müdürlüğünün…………. esas sayılı dosyasından davalı sözde alacaklı tarafından 200.000,00 TL’lik bonoya ilişkin olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, ayrıca Konya …ASHM ……….esas sayılı dosyası ile müvekkili ve diğer davalılar aleyhine tasrarrufun iptali davası ikame edildiğini, icra takibine konu bononun davacı müvekkilinden sözde davalı alacaklı tarafa nikah, evlenme taahhüdü karşılığında verilmiş olduğunu, davacı müvekkil ile davalı tarafın 8,5-9 sene gayri resmi olarak evlilik, karı-koca birlikteliği yaşadıklarını, tarafların bu birliktelikten bir de çocukları bulunduğunu, icra takibine konu bononun ahlaka ve adaba mugayyir olarak evlilik, nikah karşılığı olarak alınan bir bono olduğunu, davalı sözde alacaklının belirtilen büyük miktarda parayı borç olarak verecek mali gücünün bulunmadığını, davaya konu bononun ahlaka ve adaba mugayyir olarak ve tehdit ile alındığına ilişkin Konya CBS’na şikayette bulunulduğunu,……soruşturma dosyasının halen devam ettiğini, davaya konu bono da malen kaydı yazmasına rağmen sözde alacaklı tarafın Konya CBS ……….soruşturma nolu dosyasına ilişkin olarak …… Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu 18/05/2018 tarihli ifade tutanağındaki beyanıyla nakit para karşılığında senet aldığını belirterek senedi talil ettiğini, bedelin para olarak verildiğini ispat yükünün davalı sözde alacaklı da olduğunu, alacaklının elden para verdiği iddiasının tamamen gerçek dışı bir beyan olduğunu, davaya konu bononun tanzim tarihi itibariyle davalı sözde alacaklının …. Konya/ Mevlana Şubesinden 2010 yılı Haziran ayında 10.000,00 TL kredi başvurusunda bulunduğunu, açıkladığı nedenlerle dava konusu bonoya ilişkin olarak öncelikle davacı müvekkilin çok daha fazla mağdur olmaması için eldeki davanın özelliğine istinaden öncelikle iş bu davanın kesin sonucuna kadar icra takibinin durdurulmasına, takip dosyasına konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline, haksız ve kötü niyetli olan davalı sözde alacaklının İİK’nın 72.maddesine göre %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından İİK’nın 72/3.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesiyle özetle; İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca dava davalı lehine sonuçlanırsa davalıyı mağdur etmemek için takibin durdurulamayacağını beyan ettiğini, ancak davacı yeterli teminatı gösterirse dava davalının lehine sonuçlansa bile zararını teminattan karşılayacağı için davacının mahkemenin tayin edeceği teminat ile ferileriyle birlikte dosya borcunu göstermesi karşılığında mahkemece takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, emsal Yargıtay kararlarının da aynı yönde olduğunu, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, kararın kaldırılarak teminat karşılığında müvekkili lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbirin reddi ile ilgili kararın kaldırılması ve tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra İflas Kanununun 72/3.maddesinde; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, HMK’nın 389/1.maddesinde; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlayacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlemesi yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmesi hükme bağlanmıştır.
Somut olayda her ne kadar Konya ………İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de açılan davanın icra takibinden sonra İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olması nedeniyle aynı maddenin 3.fıkrası gereğince ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyecektir. Türk Hukukunda hakimin aydınlatma görevi tarafların taleplerinin açıklatılmasına ilişkin olup, taleplerin yönlendirilmesi veya hatırlatılması bu kapsam dışında kalmaktadır.
Davacı HMK’nın 390/3.maddesi gereğince istediği tedbir türünü açıkça belirtmek zorunda olduğundan, HMK’nın 26. maddesi gereğince talep haricinde başka bir tedbire hükmedilmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından; davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 18/02/2019 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1(f) maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır