Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2705 E. 2022/419 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : … Esas – …. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI :
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
YAZIM TARİHİ : 23/03/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas -…. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalı aleyhine faturaya dayalı takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu oysa, işbu faturadan kaynaklı alacağın tahsil edilemediğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, faturadan kaynaklanan borcun davacıya ödendiğini ve mutabakatın sağlandığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça ibranamedeki borç dışında davalıdan başkaca herhangi bir borcu bulunduğu hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın ve şartları oluşmayan icra inkar ile kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ispat yükünün davalıda olduğunu, davalının da ödemeyi ispat edemediğini, ticari defterlerin tek başına ödemenin ispatı için yeterli olmadığını, başkaca usulüne uygun yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini, davalı şirketin müvekkiline olan borcunu ödemede gecikmesi ve borçlarının bir kısmını ödememesi üzerine müvekkilinin sözleşme hükümlerince işi sonlandırdığını, davalı şirket yetkililerince her iki tarafın da birbirine herhangi bir borcu yoktur ibaresini içeren bir evrak imzalatılmasının teklif edildiğini, müvekkilinin ise alacağı olması nedeniyle bunu kabul etmediğini, bunun yerine müvekkilinin kendi malzemelerini bu iş yerinden aldığını ve iş yerini ilk aldığı gibi teslim ettiğini bunun sonucunda malzemeleri ile ilgili talebinin olmadığını içeren belge imzalatıldığını, müvekkilinin bu belgeyi imzalamaktaki amacının kendisine ait eşyalarını ilgili yerden alıp işlettiği yeri malzemeleri ile aldığı gibi teslim ettiğini ve bunun neticesinde kendi malzemeleri ile ilgili davalıdan herhangi bir talebinin olmadığına dair olduğunu, ilgili tutanak incelendiğinde de müvekkilinin işbu tutanağı kiracı sıfatı ile imzaladığını, davalı şirketin mal sahibi kiralayan olarak geçtiğini, tahliyeye ilişkin hükümler içerdiğinin görüldüğünü, bu sebeple işbu tutanağın dava konusu borca istinaden imzalandığının kabulü mümkün olmayıp mahkemece işbu tutanak nedeniyle başkaca inceleme ve araştırma yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının müvekkiline eksik ödemeler yaptığını, davalının her ne kadar dava konusu faturaya ilişkin borcunu ödediğini iddia ettiyse de, ödemelerde dava konusu faturaya ilişkin bir ödeme olduğunun yazmadığını, işbu ödemelerin geçmiş dönem borçları için yapılan ödemeler olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu ve işbu sözleşme kapsamında davacı tarafından verilen hizmete ilişkin faturalar kesildiği bu şekilde hizmet sözleşmelerine dayalı olarak süregelen bir ilişki bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Somut olayda uyuşmazlık, takip ve dava konusu faturanın davalı tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafça gerek borca itirazında gerekse de yargılama sırasında ödeme savunmasında bulunulmuştur.
Mahkemece yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, taraf ticari defterleri, ödemelere ilişkin dekont ve banka hesap özeti incelenmiş ve davalının takip konusu faturadan ve taraflar arasındaki ilişkinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkemece gerekçede de belirtilen ”Tutanak-İbraname” başlıklı belgede; ”…kiralayan ile tarafım arasında imzalanan …. sözleşme kapsamında kiralayanı en geniş manada gayrikabili rücu ibra ederim” ifadelerinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,

3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T