Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2704 E. 2022/418 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR :
VEKİLİ : Av. … –
İSTİNAF EDEN 2- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
YAZIM TARİHİ : 23/03/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı …Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, Konya İl Özel İdaresi ile yüklenici firma olan davalı … arasında … ilçelerindeki muhtelif köy yollarının bakım onarımına ilişkin sözleşme imzalandığını, yolun yapım çalışmaları esnasında tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, dava dışı … isimli sürücünün kazada uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini için Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın davacı lehine neticelendiğini, ardından da Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ek davanın da davacı lehine neticelendiğini, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında hükmedilen bedelin tamamının davalılardan …. tarafından karşı tarafa ödendiğini, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesine konu edilen ek davada hükmedilen bedelin icra takibine konu edilmesi üzerine toplam 12.358,14 TL’nin de müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek, müvekkili tarafından ödenen 12.358,14 TL’nin ödeme tarihi olan 06.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekili, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunmuş, davanın İnşaat Sigortası Genel Şartları, İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi, TTK ve genel hükümler gereğince teminat kapsamı dışında kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, sorumlunun müvekkili olmayıp, sigorta şirketi olduğunu, bu nedenle davanın yalnızca sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, tazminata konu olayda zarar gören tarafça açılan tazminat davalarında mahkemece sorumluluğun davalı müvekkili …. ile davacı arasında müşterek ve müteselsil olduğuna hükmettiğini, bu husus ortadayken davacı tarafından davalı müvekkili şirket aleyhine açılan davanın mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, muhtelif köy yollarının yapımı sırasında meydana gelen kaza neticesinde dava dışı ….’ın yaralandığı, bu yaralanmaya istinaden Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … E. sayılı ek davanın açıldığı, dava neticesi davacı belediyenin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına 06.12.2016 tarihinde, 12.358,14 TL ödeme yaptığı, davacının bu ödemeden dolayı davalıya rücu etmesinde hukuki yararı bulunduğu, kesinleşmiş mahkeme kararının herkes açısından bağlayıcı nitelikte olduğu, davalı tarafça rücu edilen bedele dayanak teşkil eden hukuki ilişki bakımından sorumlu olmadığı hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 12.358,14 TL’nin ödeme tarihi olan 06.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …Ş. vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, mahkemece usule ilişkin itirazlara dair herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, davaya konu edilen trafik kazasından kaynaklanan hasarların teminat kapsamı dışında kaldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun olup olmadığı, hasar ve kusur yönünden yargılamaya muhtaç iken rücu davasının tarafı gibi değerlendirilerek karar verilmesinin doğru olmadığını, tazminattan sorumlu olan hakkında kesinleşen mahkeme kararları olan diğer davalı şirket olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücu alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiştir. Bu hak adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Adil yargılanma hakkı da Anayasanın 36/1. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasa’nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK’da da yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde mahkeme kararlarında bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Kanun’un 297/1-c maddesi gereğince karar “tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” içermeli, 297/2 maddesi gereğince de hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Yargıtay HGK’nun 2010/1-86 E.-2010/108 K., 2014/2-1121 E.-2016/635 K., 2014/9-1137 E.-2016/994 K., 2013/21-1791 Esas, 2013/1676 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, mahkeme kararının gerekçesi o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir. Tarafların o dava yönünden hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve kanun yolu denetiminin yapılabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün bulunması zorunludur.
Anayasanın 141/3 maddesi ve HMK’nun 297. maddesi bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Kararın gerekçesinin yeterli açıklıkta ve denetime elverişli olmaması ayrıca, kendi içerisinde çelişkiler barındırması yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırıdır.
Evvelemirde, mahkeme kararı herhangi bir gerekçe içermemektedir. Oysa, mahkemece verilen kararların gerekçeli olması yasal ve anayasal bir zorunluluk olup, kararın denetimi de gerekçe üzerinden yapılacaktır.
Ayrıca, somut uyuşmazlıkta, Konya İl Özel İdaresi ile davalı yüklenici şirket arasında sözleşme akdedildiği ve davalı yüklenici şirketin yol yapım işini üstlendiği, sigorta ettireni davalı şirket, sigortalısı da Konya İl Özel İdaresi olan İnşaat … Poliçesinin de davalı … nezdinde yaptırıldığı, dava dışı şahsın yapımı davalı şirket tarafından üstlenilen yolda maddi hasarlı tek taraflı trafik kazası yaptığı ve uğradığı zararın tazmini için açmış olduğu dava ve ek davalar ile mahkemece zararın davacı ve davalı yüklenici şirketten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, anılan dava dışı şahıs tarafından ek davada verilen kararın icraya konulduğu ve davacının icra dosyasına dava konusu bedeli ödediği uyuşmazlık konusu değildir.
Somut olayda uyuşmazlık, davacı tarafından rücu konusu yapılan bedelden davalıların sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı … tarafından yargılama sırasında zamanaşımı def’inde bulunulmuş, husumet itirazı ileri sürülmüş, talebin sigorta teminatı kapsamında olmadığı savunulmuştur. Ancak, mahkemece davalının bu savunmaları hususunda hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Bu itibarla, mahkemece öncelikle davalının zamanaşımı def’i husunda değerlendirme yapılması, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı kanaatine varılması halinde ise, aralarında sigorta uzmanı ve inşaat mühendisinin de bulunduğu bir bilirkişi heyetinden, tarafların tüm iddia ve savunmaları, davacı ile davalı yüklenici arasındaki sözleşme ve eki belgeleri, sigorta poliçesi ile rücuya konu dava dosyaları incelenmek sureti ile bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden, davalı … vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı …Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2019 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı …Ş. tarafından yatırılan 211,10 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı …Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T