Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2694 E. 2022/328 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : …. Esas – …. Karar

DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)

VEKİLİ : Av. … –
3- … mirasçıları
1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
3- … – (T.C. Kimlik No: …)
4- … – (T.C. Kimlik No: …)

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas – …. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacılar vekili, müvekkillerinden … ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketten aldığı mallar karşılığında ….’nin kendisine verdiği çekleri ciro ederek teslim ettiğini, ….’nin ekonomik sıkıntıya girmesi nedeniyle çeklerin ödenmemesi üzerine davalı şirket tarafından müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, davacı tarafça ileri sürülen senetlerin ve çeklerin takip dosyasına istinaden ödendiğine dair herhangi bir belge bulunmadığını, davcılar aleyhine başlatılan her bir takibin alacağın tahsili amacına ilişkin olup, kötüniyetli takip yapıldığı iddiasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirkete ait 2012, 2013 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin kanuni süresi içinde yaptırıldığı ancak, kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırılmadığı, bu bakımdan TTK hükümleri gereğince sahibi lehine delil teşkil etme niteliğini haiz olmadıkları, her ne kadar davalı şirketin 2014 yılına ait ticari defterleri usul ve yasaya uygun tutulmuş ise de, davalının ticari defterlerindeki kayıtların tek başına davalının lehine sonuç doğurmayacağı, dosyadaki mevcut delil durumuna göre davacıların borçlu olduklarından bahsedilemeyeceği, 10.08.2018 tarihli kök rapor ve 07.03.2019 tarihli ek raporun denetime elverişli, gerekçeli, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına konu 42.279,25 TL tutarında borç bakımından davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, tarafların şartları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, bilirkişi tarafından incelenen ticari defterlerin de davacının müvekkiline borçlu olduğunu gösterdiğini, davacının davasını ispat edemediğini, borç yasal icra takibine dayandığı için dava değeri olarak dava tarihindeki kapak hesabının çıkartılması ve eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, 2014 yılına ait ticari defterlerin usule uygun olduğunu, bu durumun müvekkili lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacının da kendisine kesin süre verilmesine rağmen defterlerini sunamadığını, ticari defterlerinde davacının davasını ispatlayacak kaydın bulunmadığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacılar aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafça, dava dilekçesinin konu kısmında, İstanbul Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasından borcu bulunmadığının tespiti ile fazla yatırılan paranın istirdadı, talep sonucunda ise, icra dosyasından borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu takip dosyası, davacı …’in keşidecisi olduğu 3 adet çeke dayalı olarak başlatılmış, takip talebinde, takip çıkışı 47.595,48 TL olarak belirtilmiş, diğer davacılar da haciz işlemi sırasında davacı …’in borcuna icra kefili olmuşlardır.
Harç devletin mahkemeler aracılığı ile yaptığı adli hizmete ondan yararlananların katkısıdır. Ancak yasada belirlenen durumlarda harç alınabilir. Diğer bir deyimle kanunsuz harç alınamaz ve eksik olan harç tamamlanmadan işlem yapılamaz. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi aynen “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda belirtilen yasa hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktar ödenmedikçe, davaya devam edilme olanağı bulunmamaktadır.

YHGK’nın 04/07/2012 tarih 2012/19-260 Esas 2012/432 Karar sayılı ilamında da bu husus”…Şu hale göre; karar ve ilam harcı maktu ise tamamı, nispi ise dörtte biri dava açılırken davacı tarafından peşin olarak ödenmelidir. Peşin olarak dörtte biri ödenecek olan nispi karar harcı, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden hesaplanacaktır. Ancak; mahkeme davacının dava dilekçesinde belirlediği hakkın niteliği ve değeri ile bağlı olmadığı gibi hakkın niteliğini ve değerini resen araştırması gereklidir. Bir başka deyişle maktu harca tabi bir iş olduğunu söyleyen davacının bu nitelendirmesi ile mahkeme bağlı değildir. Mahkemenin dava konusu hakkın mal varlığı hakkı (dava konusunun belirli bir değerle ilgili) olduğu kanısına varması halinde bu hakkın değerini takdir etmesi ve karar ve ilam harcını bu değer üzerinden hesaplayarak, davacıya tamamlattırması gerekir. Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağına göre, davanın başında alınmış olan karar ve ilam harcının noksan olduğu, sonradan anlaşılırsa noksan karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunup müteakip işlemler yapılamaz. Yargılama sırasında, dava konusunun değerinin dava dilekçesinde bildirilenden daha fazla olduğu anlaşılır veya mahkemece tespit edilirse, yalnız o oturum için davaya devam edilerek ondan sonraki oturuma kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadan davaya devam olunamaz. Peşin harcın tamamlanmamasının müeyyidesi ise dosyanın işlemden kaldırılmasıdır…” şeklinde belirtilmiştir.
Bu durum karşısında öncelikle, dava dilekçesinin konu ve talep sonucu kısmındaki tutarsızlık nedeniyle davacıya HMK’nın 31. maddesi uyarınca talebi açıklattırılarak, kısmi menfi tespit davası açılamayacağı da nazara alınarak, 42.279,25 TL dava değeri olarak gösterilen ve harcı da bu miktar üzerinden yatırılan işbu davada, davacıların mecburi dava arkadaşı olmadığı da göz önünde bulundurularak, her bir davacı yönünden de harç ikmal ettirilerek işin esasının incelenmesi gerekirken anılan husus göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih, …. Esas- …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 722,02 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T