Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2662 E. 2022/122 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI : …. Esas … Karar

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … -….
İHBAR OLUNAN :…
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
YAZIM TARİHİ : 09/02/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 27/06/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun olmadığını, onunla da hiçbir alışverişinin bulunmadığını ve Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe dayanak yapılan 28/10/2013 keşide tarihli, 10/04/2014 vadeli, 9.870,00 TL bedelli bonodaki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu durumun savcılık tarafından yapılacak imza ve yazı incelemesinde meydana çıkacağını, senette bulunan tüm yazı ve rakamların müvekkilinin eli ürünü olmadığını beyan ederek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin teminatsız tedbiren durdurulmasına, Konya … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takibinin müvekkili açısından iptaline, takip alacağının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatının davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davanın ihbar edilmesini istedikleri … Şirketi ile arasında bir ticari alışveriş olduğunu, müvekkilinin bunun karşılığında davaya konu edilen bonoyu ciro yoluyla teslim aldığını, davacının Konya … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takibe süresinde itiraz etmediğini, Konya İcra Hukuk Mahkemesine yaptığı itirazında süreden reddedildiğini, dava konusu olan senedin protesto edildiğini , müvekkilinin davacıyı tanımadığını, iyiniyetli 3.kişi olduğunu beyan ederek davanın … Ltd. Şti’ ye ihbarına, davanın reddine, davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda, davacı keşideci imzasının kendisine ait olmadığını iddia etmiştir. Bu def’i mutlak def’i niteliğinde olup herkese karşı ileri sürülebilecek niteliktedir. Bu bakımdan davalının imza inkarı def’inin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğine dair savunması yerinde görülmemiştir. Mahkememizce davaya konu senet üzerinde yer alan keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının tespiti için imza incelemesine karar verilmiş ise de yapılan araştırmalara ve yazılan müzekkerelere rağmen davaya konu senet aslı elde edilememiştir. Bu nedenle İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. E sayılı dosyası içinde bulunan 23/05/2018 tarihli imza incelemesine ilişkin rapor dosya arasına alınmıştır. Raporun incelenmesinde davaya konu senette yer alan keşideci imzasının davacıya ait olmadığına dair tespitte bulunulduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce bu rapor hükme esas alınarak senetdeki imzanın davacıya ait olmadığı sonucuna ulaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. İİK’nın 72/4. Maddesine göre; Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. İİK’nın 72/5. Maddesine göre; Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Somut olayda, davalının tazminat talebinin şartlarının oluşmaması nedeniyle, davacının tazminat talebinin ise davalının hamil olup keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından ve davacı tarafça davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle davanın kabulü ile keşidecisi …, lehtarı … Endüstriyel San Tic Ltd Şti olan 10/04/2014 vade tarihli ve 9.870,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak Konya ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasında yürütülen icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin davacı … yönünden iptaline, davacının ve davalının tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ile tanzim edilen adli tıp raporunda esas alınan emsal imzalar değerlendirilecek olunursa; herhangi bir denetime elverişli olamayacak şekilde raporun tanzim edildiğinin görüleceğini, ceza hakiminin kararının hukuk hakimini bağlamaması gerektiğini, senet aslına ulaşılamadığı gerekçesiyle İzmir …. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilmesinin müvekkilinin hak ihlaline neden olduğunu, imzaya itiraz edilmesi hususunda; ispat külfeti itiraz iddiasında bulunan davacı tarafta olduğunu ve senet aslının edinilememesi sebebiyle söz konusu iddianın ispatlanamamış olduğunu, İzmir …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bilirkişiden aldırdığı raporda, davacının emsal alınan imzalarını bahse konu senedin düzenlendiği tarihten önce mi sonra mı atılan belgeler esas alınarak tanzim edildiği hususunun raporda belirtilmemesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınması gerektiğini, dosyada üçüncü kişi olan müvekkilinin aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacının, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine ve akabinde çekilen protestoya karşı hiçbir yasal hakkını süresi içinde kullanmamış olduğu düşünüldüğünde huzurdaki davanın kötü niyetli bir biçimde açılmış olduğunun görüleceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesini, aksi takdirde yeniden bilirkişi raporu aldırılmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre, davacının keşidecisi olduğu, dava dışı … Ltd.Şti.’nin lehtarı olduğu 28/10/2013 keşide, 10/04/2014 vade tarihli 9.870,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak Konya …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasında davalı tarafından davacı ve dava dışı … Ltd.Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı, davalının takibe konu bonoyu lehtar şirketten ciro yoluyla devraldığı, davacının katılan, davalının da müşteki konumunda olduğu İzmir ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında bonoda lehtar olan … Ltd.Şti. temsilcisi ….. hakkında takibe konu bonoyla ilgili olarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kamu davası açıldığı, yargılama esnasında bilirkişiden imza incelemesi ile ilgili rapor alındığı, raporda bonodaki borçlu imzasının davacı …’nun eli mahsulü olmadığının bildirildiği, mahkemece, senedin gerçeğe aykırı şekilde katılanın borçlu gibi gösterilip sanık tarafından düzenlenerek müştekiye verildiğinin sübut bulduğu kabul edilerek sanığın dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince ceza mahkemesince verilen kararın kesinleşmesi beklenmeden karar verilmiş ise de dairemizce İzmir ….Ağır Ceza Mahkemesi’nden kararın kesinleşip kesinleşmediği sorularak kesinleşmiş ise kesinleşme şerhli karar örneği istenmiş , kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlendiği, ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararının 6098 Sayılı TBK’nın 74. maddesi gereğince hukuk hakimini bağlayacağı, imza incelemesi ilgili yeniden bir rapor alınmasına gerek olmadığı, imzada sahtecilik iddiası mutlak def’i olduğu için davacının, davalının iyi niyetli olup olmasının önemi olmadan imzada sahteciliği davalıya karşı ileri sürebileceği, davalının, davayı kabul etmediği ve aleyhine hüküm kurulduğu için yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 755,06 TL harçtan peşin alınan 188,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 566,29 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır
A.Ç